bugün

kimileri tarafından iki yıllık olduğu bile düşünülen, sanıldığı kadar kolay okunmayan, yine de mantıklı 2-3 mühendislik dalından biri olan meslek dalı. yazacaklar hangi okulda okuyacaklarına iyi karar versinler, etiket önemli olabiliyor maalesef.
ev arkadaşımın sayesinde okuduğum 2. bölümdür. beraber ders çalıştığımızdan bir çok dersini bilirim.

çok teknik konulara girmeyi sevmeyip işin yönetimi ve organizasyonunda yer alacaklar için ideal mühendisliktir.

bu arada bilgi teknolojileri konusunda da biraz kendinizi geliştirebilirseniz ...

bilişim sektöründe de üst düzey yönetici olmanız kolay olur.

iletişimi yüksek sosyal bir kişiyseniz ve çevre baskısı size mühendislik yaz diyorsa tercih ediniz.
gördüğüm en anlaşılmaz ve boş bölüm.

yurtdışında mühendislikten bile sayılmıyor, bizim "computer science" denilen bölümü "bilgisayar mühendisliği" yapmamız gibi bir şey.

müfredatı biraz ondan biraz bundan işlenen derslerle doludur. öğrencilerinin sosyallik düzeyi de "e yeter bre!" dedirtecek düzeyde. sürekli bir etkinlik içindeler, sürekli çeşitli partilere ve başka türlü organizasyonlara katılıyorlar. facebook'taki endüstri mühendisliği okuyan arkadaşlarımdan gelen organizasyon davetlerinden bunaldım. bunların itü'deki kulübü, aynı üniversitenin bilgisayar mühendisliği topluluğu veya ieee kolu bir şey yapmazken, bilişim günleri düzenliyordu ayrıca.
makineciler tarafindan bu da bölüm mü yeaa, kolay, biz orda okusak su kadar gano diye hakkinda atip tutulan ama icten ice kiskanilan bölümdür. ama nedense makineciler ve diger muhendis adaylari sadece derse gelirken endustriciler fabrikalarda, proje pesindeler.
iyi bir üniversiteden mezun olanı burayı okuyunca inanın bana yalnızca güler.
Girilmesi ve anlatilmasi zor bir bölümdür. Fazla yatirim, lab vs gerektirmedigi icin her Muhendislik fakultesinin ilk kurdugu ve ogrenci almaya basladigi bolumlerden biridir. 4 yil okursun fakat mezun olduktan sonra bile ne konuda calisacagina iliskin pek bir fikrin yoktur. Sana bir uzmanlik vermez ama is bulabilecegin genis bir yelpazede calisma alani sunar. Birde icinde "isletmede uretkenlik, verimlilik ve optimizasyon" gecen havali cumleler kurabilmeni saglar.

Bitirince ilk baslarda uzmanlasmak istedigin konularda is aramaya baslarsin ama sonra bakarsin ki yuzlerce rakiple bir pozisyon icin yarisiyorsun ve ne yaparsan yap asgari ucretin biraz yukarisina baslayacaksin umudunu kaybedip ne is olsa yaparim havasina girmeye baslarsin. Ordan burdan tanidik arkadaslara CV gonserirsin insan kaynaklari departmanina versinler diye. Mulakatlar, insan kaynaklarindan ciks ciks kadinlarla ilk gorusmeler (cok profesyoneldirler, bunlar tuvalette bile profesyonellik sicar), sacma sapan sorular, ikinci gorusmeler, gecersen direktorlerle gorusmeler falan filan. "Vay amk Nasa'ya mi girmeye calisiyorum lan ben" demeye baslarsin.

Eninde sonunda tanidigin varsa(genelde) biryerde bir is bulup calismaya baslarsin. Genelde fabrikalarda planlama, lojistik , finans, insan kaynaklari vs. departmanlarinda calisanlarin cogu endustri muhendisidir.

Endustri muhendisi olarak bir uzmanligin veya sertifikasyonun olmadigi icin isletmede pek degerin yoktur. Sen orada bosluklari doldurmak icin varsindir. Isletmeye de genelde bir getirin yoktur. Ikamen cok kolaydir dolayisiyla kolay kolay gidip de "hey patron, ben zam istiyorum" diyemezsin. Zam vermeleri icin once gotunu yirtman gerekir. Isletmedeki ustalar senden daha degerlidir ve cocugun birinin sirf 4 yil okudu diye gelip de ona ne yapacagini soylemesine tahammul edemezler. (Adam hakli beyler, ama neyse).

Sonra sansliysan 10-15 yil ayni yerde calistiktan sonra bir mudur ayrilir baska bir yere gider, senden daha deneyimli calisan yoksa ve direktorler seni seviyorsa 1,5 - 2 kati yuksek maasli bir koltuk olan mudurluk makamina terfi edilebilirsin. Bu makamin sorumluluklari daha fazladir, daha fazla gotunu yirtman gerekir. Direktorlerle patronlari yalaman gerekir cunku direktorler ve patronlar duzenli yalanmaya ihtiyaci olan varliklardir. Zira yalamayi bilmiyorsan disardan da bir mudur getirip sana vereceklerinin iki katini vermeye hazirdirlar.

Derken bir yerde fazla calismanin dezavantajlarini yasamaya baslayabilirsin. Senin maliyetin ve tazminatin gitgide yukseldigi icin isletmedeki buyuk baslar senden kurtulmanin sinsi sinsi planlarini yapmaya baslarlar. (zemin kaygan, alem got, dikkat et. Sabun dusurmeye kalkma.) sen "lanet olsun lan istifa ediyorum" diyene kadar sana orayi dar edebilirler (istifa edersen sana tazminat vermeyecekler ya). O yuzden surekli kariyerde ve linkedin deki profillerin guncel olmalidir. Bir gozun acik uyuyacaksin yoksa senin isini senden daha az ucrete yapmaya hazir yuzlerce yeni mezun vardir disarda.

Cok guzel bolumdur, cok! LOL
aslında bölüm adının fazla önemli olmadığı gerçeği, çalışma hayatına girildiğinde görülür.
mühendisliğin üretime yönelik bölümleri tek isim altında toplanabilir. üretim mühendisliği der çıkarım işin içinden çünkü,
üretimde çalışan mühendislerin kullandığı yöntemler aynıdır.
oto parçası üreten bir fabrika nın kalite güvence müdürünü göz önüne alalım. bu fabrikanın marş motoru ürettiğini düşünelim.

şimdi bu müdürü, makine mühendisleri arasından seçsem ya da metalürji, elektrik, endüstri veya benzer mühendisler arasından seçsem kim bana yanlış bir iş yapmışın diyebilir ki, bu üretimin kalite güvencesin sağlanması hangisi ile ilgili değildir ?
tabi ki hepsiyle ilgilidir ama hepsinin de direk kendi konuları olmayan yanları vardır.
öyleyse ne yapılmalıdır ?
diplomayı ele alıp çalışmaya başlandığı zaman o konuda kendinizi geliştireceksiniz. bu benim konum değil demeyeceksiniz.
Üzerine çok yazılıp çizilen bölüm.

Neymiş ikamen kolaymış, zam isteyemezmişsin. Gülün geçin bunlara.

Bir fabrikada üretim planlamanın önemini düşünün. Dolayısıyla üretim planlama mühendisinin.

iş analisti olursun. Yazılım şirketlerinde, IT'de düşünün önemini.

Lojistik şirketinde tedarik zinciri uzmanının önemini düşünün.

Bankaya müfettiş olarak girerse, müfettişin önemini düşünün.

Serbest piyasa neticede Endüstri mühendisinin arzı ve talebi var. Her şeyin ikamesi var. Sadece endüstri mühendisine özgü değil. Bu onun kötü olduğu anlamına gelmez.
üniversitede hiç bir şey tam olarak öğretilmeden iş dünyasında her şeyin bilinmesi istenen mühendislik dalıdır.

boş değildir. aksine hep piramidin sivri tarafındadır.
Okuyanlari tarafından Isletmenin mfli olanı diye tanımlanan bölüm.
tayyip'in çağ atlattığı türkiye'de bankada çalışan çocuklardır. inşallah hakettiği değeri bulurlar.
http://www.youtube.com/watch?v=uHWW-q6GHFM
mezun olanların uzun süreler işsiz kaldığını 2 yakın arkadaşımdan bildiğim bölümdür.
her seyden biraz anlayan, zira hicbir sryi tam anlamamis olan insanlarin mezun oldugu bolumdur. Derslerinden kaynakli olarak bu bolumun ogrencileri cok farkli konulardan cok farkli varyasyonlarda ders alirlar.
uludağ üniversitesindeki binası ormanla iç içe olan bölümdür. mutlaka okumanızı tavsiye ettiğim bölümdür.
bu saatte popüler olan bölümüm. bitirdim. işsiz kalma süresi isteksizlikle doğru orantılıdır.
Sırf maaşı 800-1000 tl arasi yukseltmek icin tarimdan sonra okuyabilecegim muhendisliklerden biridir.
Herkesin bok attığı mühendislik. Madem bu kadar kötü neden o kadar insan bu bölümü yazıyo.
herhangi bir firmanın iş ilanlarına baktığımızda bal gibi de arandıklarını görebiliyoruz. üniversite okumanızın amacı sizi iş hayatına en kolay biçimde atması değil de nedir? tamam çok idealistsinizdir ben bilim yapacağım 'gerçekten' mühendislik yapacağım diyorsanız saygı duyuyorum. ama bunun haricinde pazarlama alanında çalışmaya can atan ve kendilerini hardcore mühendis olarak tanımlayan makine, elektronik, bilgisayar vb. mühendisler sözüm size. aldığınız tüm derslere verdiğiniz emeğe saygı duyuyorum ama endüstri mühendisliğinin içeriğine biraz baksanız kendi alanının olduğunu görürsünüz. sonuç olarak bir fabrikaya ya da plazaya girdiğinizde isterseniz akışkanlar mekaniğini, termodinamiği aldım ben diye haykırın ülkede arge-ürge olmadığından yapacağınız iş excel, powerpoint, autocad falan olacaktır. yani yapacağınız mühendislik zaten mühendislik değil. o yüzden bu kadar kasıp endüstri mühendislerine laf atacağınıza aldığınız eğitimi piyasada uyguluyor musunuz ona bir bakın. 'mühendis değildir, aman öyle bölüm mü olur' dediğiniz bölüm en yüksek puanlı öğrenciler tarafından seçilip, firmalar tarafından aranan ve iyi yerlerde okuyan öğrencilerin 3.,4. sınıftan çalışmaya başladığı, mezunlarının gayet iş bulabildiği bir bölüm. üniversiteye girmenin amacını karşılamıyor mu zaten?
Bir bayan için ideal.
(bkz: industrial engineering)

üzerinden "teknik bir mühendislik değil yaaee" diye atılıp tutulan temel mühendislik dalıdır. temel dedim çünkü her mühendisliğin temelde aldığı teknik eğitimden fazlasını da almaktadır zira.

endüstri mühendisliğinin sadece türkiye'de olduğunu söyleyenlere sadece gülünüp geçilmesi gerekiyor. çünkü katkım olan birçok makale/bildiride kaynak olarak yararlandığım çalışmaların sahipleri "Department of Industrial Engineering" de akademisyendirler. bunlara birçok avrupa ülkesi ve japonya örnek gösterilebilir. yaz sciencedirecte çıksın sana düzinelerce.
amerika'da ise operations research, management science, statistics, systems engineering gibi isimlerle karşımıza çıkar ki bu isimlerde en yoğun çalışılan alan optimizasyondur.

(bkz: optimizasyon)

endüstri mühendisliği üretimden ulaştırmaya, sağlık sektöründen uluslararası ticarete, kaliteden yatırım planlamasına, ..., kadar birçok alanda aldığı teknik eğitim itibariyle çözüm üretir. üretilen bu teknik çözümler sadece sezgisel değildir esasen.

bir üretim sisteminin/hattının matematiksel olarak modellenmesi, linear & non-linear integer modelinin oluşturulması, simülasyon modelleriyle kuyruk teorileri üzerinde çalışılması, yatırım analizlerinde en karlı yatırım aracının ve yönteminin bulunup değerlendirilmesi, ürün/firma kalitesini etkileyecek ve şirket imajını belirleyecek kalite kontrol çalışmalarının titizlikle yapılması, konteyner liman terminallerine yeni yöntemler öğretilmesiyle işgücü verimliliğinin artırılması, otomotiv üreten veya temel parçalarını üreten bir firmanın en uygun tesis yerleşimini ileri düzeyde hesaplamalarla çözülmesi ve iş etüdü gibi en temel işletme çalışmalarının yapıldığı alana "teknik değil" demek en amiyane tabiriyle bilgisizlik ve cahilliktir.

başka bir kaynaktan (bkz: ekşi sözlük) elde ettiğim kadarıyla da yine amerikadaki endüstri mühendisliği eğitimi veren iyi üniversiteler:

georgia tech, school of industrial and systems engineering: http://www.isye.gatech.edu/

uc berkeley, department of industrial engineering and operations research: http://www.ieor.berkeley.edu/

stanford, management science and engineering: http://web.stanford.edu/d.../MSandE/cgi-bin/index.php

penn state, industrial and manufacturing engineering: http://www.ie.psu.edu/

university of michigan, industrial and operations engineering: http://ioe.engin.umich.edu/

university of pittsburgh, industrial engineering: http://www.engineering.pitt.edu/industrial/

diğer taraftan aldığı eğitim itibariyle (hani şu bizlerin herşeyden az az ifadesiyle) işletme yönetimi, makine/malzeme bilgisi, programlamacılık ve finans alanlarında da kendilerini geliştiren birçok değerli örneği mevcuttur. şu an okuyan bütün arkadaşlar mezun olduklarında göreceklerdir ki; asıl bilgi iş hayatından öğreniliyor. endüstri size sistem-modelleme-analiz mantığını öğretmiş. siz bunların üzerine aklınızı kullanarak birşeyler inşaa edecek ve ayakta kalacaksınız.

yaptığınız işi küçümsemeyin ve kimseye de küçümsetmeyin. teknik değil diyenlere yanıtı yukarıda vermiş olmakla beraber ne iş yaptıklarını da birkaç örnekle göstermiş olduk. ayrıca (bkz: endüstri mühendisliği/#20279060)

sığ yorumlardan ve bir cümlelik tanımlamalardan uzak durmanızı tavsiye ederim.
öncelikle mühendislik bilimi kapsamında bakmak gerekirse; teorik tanımda "mühendislik; bilimsel, matematik, ekonomik, sosyal ve pratik bilgiyi kullanarak insanlarin yasamlarinda gereksinim duyduklari/duyacaklari makinalari, araclari, binalari, malzemeleri, prosesleri dizayn etmek, yapmak ve gelistirmektir."

endüstri kavramına da teorik anlamda bakmak gerekirse; "endüstri; devamli veya belli zamanlarda makina ve benzeri araçlar kullanarak bir madde veya gücün niteligini veya biçimini degistirerek toplu üretimde bulunan faaliyet dalı."

endüstri mühendisi bu iki kavramın bütünleştiği noktada disiplinlerarası bir eğitim alarak (işte burası hepinizin "herşeyden az az" dediğiniz kısım oluyor) insanın ihtiyacı olan üretim/hizmet sistemini tasarlayan ve işleten bir mühendistir.

bu üretim/hizmet sistemini hem ekonomik hem ergonomik hem de geliştirilebilir şekilde tasarlamak için interdisipliner bir eğitim şarttır. üretimi yapacak veya hizmeti yönlendirecek kavramlar makineler olduğundan o nedenle makine biliminin temel dersleri okutulur. bunların işletmecilik ve kar elde etme düşüncesinden kopamayacağı bilindiğinden işletme derslerinin bir kısmı okutulur. sistem tasarlama ve analiz etme bakış açısı gerektiğinden bilgisayar biliminden destek alır.

bu alanlara ilgisi olan ve kendini geliştiren bir çok endsütri mühendisi meslekdaşım vardır. yani büyük kurumsal firmalara yazılım üreten, otomotiv üretiminde ar-ge yapan veya işletme alanında akademik eğitim veren...

yani sadece üretim planlama, kalite kontrol ve benzetim alanlarıyla sınırlı kalmaz. ki sayılabilecek daha bir çok spesifik alanı vardır endüstri mühendisliğinin.

(bkz: #24918321)

(bkz: #20279060)

yukarıdaki ilgili entrylerde bu alanlarda daha ayrıntılı olarak bildiklerimi aktardım.
Haftaya başlayacağım bölüm.
"her seyden biraz anlayan ama hiçbirşeyi tam olarak anlayamayan mühendislik dalıdır" diyen 1.000.000 ncu kişiye bölümün fahri doktora ünvanı verilecekmiş. kastırmaya devam edin beyler.

tanımına gelirsek, türkiye'deki neredeyse bütün bölümler gibi mezun olduktan sonra 1000-1500 tl arası işe başlayan, kendinizi geliştirdikçe ve özel sektöre katlanma seviyeniz yükseldikçe maaşınızın da orantılı olarak artacağı bölümdür. ha diğer sikindirik bölümlere göre iş bulma oranı çok daha fazladır ama yine de çok bir beklentiye girmemek lazım.
hala ne iş yaptığını bilemediğim, ancak güzel kızların en çok tercih ettiği (hatta tek tercih ettiği diyelim) mühendislik dalıdır kendileri.