bugün

2-3 yıl öncesine kadar havalarından geçilmeyen fakat son zamanlarda gazetelerin iş ilanı bölümlerinde pek arandığına rastlanmayan "dağ fare doğurdu" olayına düçar olmuş mesleklerden biri.
kapitalizmin gözbebeği olan mesleklerden biri..belki birincisi..maliyeti düşürür,verimi arttırır,sayısal verileri sözel verilere dönüştürür,şirket sahibinin kızına kur yapar,'hadi daha çok çalışalım' der falan filan..
makina muhendisliği ile işletme arasinda , işletmeye daha yakın bolumdur.
iletisim ve hizmet sektörlerinin tasarimini yapip, planlayan, bu islemlerin cevirimini ve devamli olmasini saglayan, üretimi en verimli sekilde almaya ve bu verimi arttirma cabalari sirasinda kaliteden taviz vermemeye calisan bir meslek dalidir kendisi ve tipki bu tanimlama cabasinda görüldügü gibi ne tanimindan ne de iceriginden bir sey anlasilmayan bir bölümdür.
sürekli sunum yaptırılan eger iyi egitim alırsanız ve kendinizi cok iyi geliştirirseniz ücreti kabarık işlerin kapıda beklediği tersi durumda hiç bi işe yaramayacagınız bölüm
Bu meslekte işinin erbabı olan kişi bir süre sonra çalıştığı işletmeyi kendisine ihtiyaç duymayacak bir seviyeye getirir ki bu çok garip ve ender rastlanan bir dengedir.
makine nin işletmeden olan gayri meşru çocuğu
temel olarak yön eylem araştırması ve sistem analizi üzerine kurulmuştur. yöneylem araştırması da ilk olarak 1942 yılında amerikalıların ingiltere ye gemilerle nakliyat yapması sırasında "nakliyat nasıl daha hızlı olur ve nasıl daha az kayıp veririz" problemi üzerine çıkmıştır.

bölümün temel dersleri arasında isatistik** ve operations research *** bulunur. ilk sene temel dersleri alan öenciler 2. sene bölüm derslerine şöle hafiften bir giriş yapar. dananın kuyruğu 3. senede kopar. 4. sene ise uygulamaya yöneliktir.

nedense hep birşeyler öğretiliyor gibi görünür ama aslında birşey öğrenilmez. size sadece, örneğin lineer programlamanın nasıl olduğu anlatılır ki bu konunun %10 udur. geriye kalan %90 sizin yaratıcılığınıza kalmıştır.

hiçbir zaman problemler bitmez. ve her zaman o prpblemleri en verimli şekilde çözmek gerekir.***

(bkz: murat köksalan)*
endüstri mühendisleri genelde 2 yıldan fazla aynı mevkide ve görevde kalamayan hareketli insanlardır. bunun içindir ki bazı firmalar çalıştırdıkları endüstri mühendislerini şirket içi rotasyona tabi tutarak değişik kademelerde ve mevkilerde çalıştırırlar. bu rotasyon da hem şirkette devamlı yenilenme ve gelişime, hem de sözkonusu endüstri mühendisinin geleceğin genel müdürü olacak bakış açısına erişmesine yol açar.
bölümdeki öğrencileri "engineers make things; but industrial engineers make things better" gibi bi söylemle gaza getirilen ve benim de mensubu olduğum (okuduğum) harika bölüm.
kısmetse bu sene dahil olacağım güzide meslektir. kendi bölümüm diye söylemiyorum ama hakikaten eğer güzel eğitim veren bir üniversitede okuyorsanız çok zevklidir. hele bir de strateji oyunlarını seviyorsanız sizin için idealdir. şu okuduğum 4 sene boyunca hayatımda büyük değişiklikler yapmamı sağlayan meslektir. kısaca endüstri mühendisliği bütünleşik üretim ve ya hizmet sektörlerinin tasarımı, planlaması ve bu süreçlerin en verimli şekilde kullanılmasını sağlar. he bir de yurdum insanı hala endüstri mühendisliği ne iş yapar bilemez onlara hak veriyorum çünkü ben de geç öğrendim. *

(#1040591)

(#859981)* *
Esasen ne is yapar hala bilmedigim bolum.Her sey hakkinda az bucuk bir seyler biliyorlar fakat hic bir seyi tam bilmiyorlar.
Zira okulda elektrik ve bilgisayarcilar "Endutturu" derler.
2 seneden beri okumakta oldugum fakat daha belirli birseyin uzerine yogunlasmamis oldugum fakat her bir b..ku ogrettikleri ama aslinda ogretmediklerini dusundugum, 3. sinifta anliycam insallah dedigim bolum.

(bkz: ama ismi guzel bee)
aslında lisans seviyesinde açılmasını yanlış bulduğum yüksek lisans seviyesinde tüm mühendislik dallarına ortak açılması gereken disiplinlerarası bölüm.sadece maliyet hesaplamasında bir işe yarıyor o kadar.
aslında hiç bir işe yaramıyor diyenlerin pok atmaya çalıştıkları bölüm. ayrıca sadece maliyetlerde işe yaramazlar maliyetleri muhasebeciler yapar!
iş etüdü, ergonomi, mühendislik ekonomisi, kalite kontrol, istatistik, üretim planlaması, tesis yerleşimi, üretim sistemleri, proje yönetimi, benzetim, mühnedislik mekaniği gibi gibi dersler alarak gayet donanımlı bir şekilde mezun olurlar. *
mezun olanların çoğu üretim planlamada görev alırken, iş ilanlarında tercih nedeni olmaları bölüm öğrencilerine ne kadar da önem verildiğinin bir işaretidir.
ayni zamanda hicbirseyi ve herseyi bilen insanlardir. nasil oluyor ben de anlamadim ama oyledir.
çoğu okuyanın " ay ben onu yapamam, onu şu yapar bunu bu yapar " diyerek kendisini takım elbiseler içinde bir masada herkese emir yağdırarak hayal ettiği, kendi deyimi ile "iş hayatına direk yönetici olarak gireceğini" sandığı bölüm.

her yol dikenlidir. ellere makina yağı değmedikçe, teknisyenin derdi çekilmedikçe yöneticilik hayalden ibarettir.*
iş imkanları sınırsız olan bir bölüm olduğu gerçeği vardır.

yaparsın yapmazsın o senin bileceğin iştir. ama bu bölümde

iş sınırlaması diye bir şey yoktur. bir tekstil fabrikasında

çalışırken, bir otomobil fabrikasına yatay geçiş yaparsın

ya da hepsini sallayıp turizim konusundaki yeteneklerini

gösterirsin. tamamen bir işletmeci işidir. hani her

boktan anlayıpta hiçbir şeyi tamamen yapamayan amcalar

vardır ya işte onlardan biri olarak yetişirsiniz.
ne iş yaptıklarını bi türlü anlayamadığım mühendislik dalı sordugumda verimlilik gibi cevaplar alıyorm ama bunu zaten makinacılar elektrikçilerde gayet yapabilirler zaten yapıyolarda pek bi işe yaradığını düşünmüyorm
mezunlarının bile ne iş yapacakları konusunda fikir sahibi olmadığı bölüm. *
(bkz: beni alacak şirkete ben zaten girmem)
yönetim danışmanlığı sektörüne en yatkın bölümdür türkiye'de. kariyer fırsatları olarak diğer mühendislik bölümlerine göre daha şanslıdır, bunun yanında da işletmecilere göre işe kabul almada öncelik verilir analitik düşünmeye yatkınlıklarından dolayı.
gerçekten de sorunlu insanların mezun olduğu mühendislik. hani derler ya "endüstri mühendisi herkesle irtibat halinde olmalı". evet olmalı, zira bir sistemi bütün olarak ele alacağınız zaman sistemin her parçasını yakından tanımalısınız. ama böyle mi?

1-)öncelikle çok ukalalar. bir entry ile örnek vermek güzel olacaktır.

(#2588098)

son cümleye dikkat toplamak gerekmekte. "3 aptal mühendisin yapabileceği işi 1 mühendsin yapabileceğini kanıtlamış bilim dalıdır."

bu tarz bir cümleyi başka hiçbir mühendisten duyamazsınız. bunun en büyük nedeni ise bölüme girmiş, kazanmış kişilerin "ben geleceğin yöneticisiyim. müdür olucam. bu alemde kral ben olucam. herşeyi ben en iyi şekilde yapıcam" tarzında anlamsız ve gereksiz gaza gelmeleridir. elbetteki endüstri mühendisler düşünce tarzları ile yönetici olmaya adaydır. ancak bunun içine ilişkiler katılmasaydı fabrikaların müdürleri insanlar yerine deep blue tarzında bilgisayarlar olurdu.

evet. ne yazık ki kendilerini bir bok zannediyorlar. bu genelde üniversitedeyken oluyor. "onlar yapar ben yönetirim". komik..

2-) bir de 1 aylık stajımdan edindiğim izlenimi aktarayım.

fotokopi makinasının başında sıra bekliyoruz stajyer arkadaşlarla. kalite kontrol departmanındayız;

-pardon yiğit bey bunların fotokopisini bekliyordu. rica etsem de ben önce çektirsem.
+sen kimsin ki?
-ben stajyerim. yiğit beyin yanında çalışıyorum.
+hadi geç bakalım. benim işim uzun zaten.
-ama şifreyi bilmiyorum.
+al benimkinden çektir, bişiy olmaz.
-sağolun.

mühendis bir makina mühendisiydi.

2 hafta sonra üretim planlamadayız. neredeyse herkes endüstri mühendisi. çıktısını alacağımız şeyler, bir kaç tane teknik resim. bilgisayardan resmi yolluyorsunuz isterseniz veya elde fotokopi vs vs..

-pardon. kaliteden yiğit bey bunların fotokopisini istiyordu. çok acelesi varmış. bir rica etsem yardım etseniz.(makina kapalı, açtırıcaz, şifreyi giricez sonra fotokopi çektiricez)
+sen kimsin?
-stajyerim ben.
+bu departmanda ne işin var?
-şey, öteki fotokopi makinası bozuktu da buraya geldik.
+arkadaşların kimler?
-stajyer arkadaşlarım onlar da.
+onlar ne arıyorlar burda? departmanları ne?
-(hay amına koyim senin!) bana yardım ediyorlar. kalitede onlar.
+bölümün ne senin?
-endüstri mühendisliği.
+hangi okul?
-odtü.
+bi fotokopi işini tek başına yapamayacak kadar aciz misin? bir de arkadaşlarını gezdiriyorsun yanında yardım etsinler diye. nasıl odtülüsün sen?
-...(katliam isteği ile yanıp tutuşan bir bünye) makinayı kullanmayı bilmiyorum. şifre falan diyorlar. şifresiz çıktı alınmıyormuş.
+ver kağıtları. dışarıda bekle.
-peki..

30 lu yaşlarda hoş bir bayan. endüstri mühendisi. saygısız bir tip kısacası..

neyse toparlamak gerekirse; seviyorum ben bu bölümü. güzel çünkü. dersler tamamen kafayı kullanmayı gerektiriyor. iş hayatı elbetteki farklı, ama bir kez öğrenip tecrübe kazandınız mı gerçekten durdurulamaz hale geliyorsunuz. ama bu yüksek ün, insanı tepetaklak ediyor. içindeki "bir numarayım" düşüncesini körüklüyor.

bu yüzden de mantıksal problemleri hat safhada olan, eziklik kompleksi yaşayan insanların çok büyük bir kısmı bu bölüm mezunlarından oluşuyor.
sabancıdaki versiyonu için;
(bkz: manufacturing systems)
Yalnızca belli bir sektöre veya mühendislik dalına yönelik olmamasıyla büyük avantaj sahibi olan, ülkemiz şartlarında ancak yüksek ölçüde imalat veya hizmet veren sektörel pazarlarda kendisine yer bulabilen bölüm.

Her ne kadar derslere bakarak; işletme ile makina mühendisliğinin karışımı bir bölüm olarak görülse de aslında mühendislik disiplini bağlamında iki bölümle de benzer görülmesi yanlış olan bölüm.
mezun olduktan sonra asla 'kendi işimi yapmıyorum,farklı sektörde çalışıyorum.. ' vs. denilemeyecek tek bölüm,zira her ortamda, her bölümde çalıştıkları için 'her iş kendi işleri sayılır.