bugün

genç oğlanlar karşısında fenerbahçe'nin pek de varlık gösteremediği maç
fenerbahçenin vasat bir performans sergilediği, genç elemanların çılgın attığı maçtır. ancak sonucun berabere bitmesi tabi ki fenerin avantajınadır. kadıköyde kendilerine yetecek sonucu alıp turu geçeceklerdir.
şans yardımıyla 2-2'yi zorla kurtardığımız maçtır. ama tur gene kadıköyde alınacağından şüphe yoktur. defansa lugano, gökhan gönül geldiğinde bu kadar rahat at koşturacak defans bulamayacaklardır.
sabah 09:00 akşam 19:00 eşşek gibi çalışıp bekir, önder, baroni gibi adamların futboldan kazandığı paranın yüzde birini bile kazanamıyorum ya böyle adaletin ta mına koim.
(bkz: fenerlilerin young boys maçını 2 1 bitti sanması)
fenerbahçe'nin asla ve de asla, hiçbir şart altında*:
fabio bilica, önder turacı ve bekir irtegün'ü yan yana getirmemesi gerektiğini gösteren maç olmuştur.

bu üç adam yanlarında diego lugano olmadığı takdirde hiçbir boka yaramıyorlar. bugün bunun tescillendiği gündür.

maça gelince:

bence fenerbahçe süper ballıydı. adamlar 150 tane gol pozisyonuna girdiler, volkan demirel hayvani kurtarışlar yaptı, 2-3 topları falan direkten döndü adamların. ama bir gol kaçırdılar kiii... hazret 1. güiza* bile daha iyisini yapamazdı o derece. neyse skimsonik bir penaltıyla da 2. golü buldular ama yeter mi bilemiyorum.

fenerbahçe takımında futbol adına ortaya pozitif bir şey koyan çok az oyuncu vardı. az önce ismini saydığım defans müsveddelerinin yanı sıra, cristian baroni de topla tren öküz ilişkisi yaşadı. andre santos kendi halindeydi zaten. emre belözoğlu, alex de souza ve gökhan ünal iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalıştılar ama ancak bu kadar yaptılar zaten.

kazım kazım için: (#8823939) daha fazlasını söylemek istemiyorum.

ve gelelim fenerbahçe adına maçın yıldızına...

miroslav stoch gördüğüm kadarıyla 2003-2004 sezonundaki pierre van hooijdonk ve 2004-2005 sezonundaki alex de souza transferinden sonra fenerbahçe'nin yaptğı en yararlı transfer. nicolas anelka'yı malesef sayamıyorum, zira fenerbahçe kendisinden yeterince faydalanamadı cristoph daum'un kaprisleri yüzünden.

stoch, türkiye liginde uzun süredir görmediğimiz kalitede çalımlar, driplingler, tek pas oyunu, oyunu genişletme, alıp verip boşa kaçma ve başarılı gol vuruşu şeklinde, bir oyuncudan beklenen her şeyi bugün sahaya koydu.

eğer takım da ona ayak uydurursa işler iyi gider, yoksa fenerbahçe taraftarının sigara ve alkol tüketimi bir hayli yükselecek gibime geliyor.

edit: fenerbahçeliyim ama kör fanatizm yapmıyorum.
şanlı fenerbahçe'den, şanslı fenerbahçe'ye terfi edilen maç.
maçtan ilginç bir not : bilica penaltı noktasını kazmadı.

edit: sentetik çim yüzündenmiş.ben de diyorum "niye kazmadı?"
son 20 dk sına yetisebildiğim bu macla ilgili tek yorumum şu olacak ,,forvet lazımm... ve bu lanet olası pislikden kurtarsın biri bizi (bkz: bilica).
edit:imla
ilk defa bir türk takımının avrupa'da bu kadar şanslı bir maç çıkardığını bana gösteren maçtır. bizimkiler maçtan önce anzer balı yemiş de çıkmış sahaya. maça gelirsek;
baroni, bekir, alex vb. tamam çok kötülerdi ama abi ben bu kadar takıma ayak uyduramayan bir futbolcumsu daha görmedim. (bkz: önder turacı) takım kısa pasa dönüyor, tempo düşürüyor, tamam diyorum toparlanacağız biraz amma velakin bu ümidim bilica'nın topu önder'in önüne yuvarlamasıyla son buluyor. önder bikaç saniye bekliyor, rakip hafif baskı yapıyor önder hemen topu rakip kaleciye yolluyor veya topu volkan'a atıyor. abartmıyorum kısa oynadığı 1 pozisyon görebildim. onda da cristian boşa çıktı önüne yuvarlayıverdi. şimdi sormak istiyorum senin lisansını kim çıkarttı allahasen? kim seni futbolcu yapan? kim seni fener'e kazandıran?
açıkçası ben kadıköy'deki maçta rahat olacağımı sanmıyorum. hele ilk dakikalarda gol yediğimizi düşünmek bile istemiyorum. adamlar bizi hallaç pamuğu gibi atar valla. kazım'a da niye bu kadar kızılıyor anlamıyorum. tamam kırmızı kart son derece gereksizdi ama önder bu takımda oynarken kazım neden oynamıyormuş? en azından yedek oturur kazım'ı yollayınca var mı kazım gibi yedeğin?
fenerin son dakikalarda 2.golü çakmış olduğu maç.
young boys takımının 90 dk tek kale oynadığı maçtır. fenerbahçe ye iyi bir santrafor ve defansın göbeğine transfer şart. aykut elindeki kadroyla lige başlarsa eğer ligin ilk yarısında muhtemelen patlar.
maçın özeti: volkan uzandı.
gençlerbirliğinin direklere çarpan şutları yarım gol sayılsaydı fenerin 6-2 kaybedeceği maç olurdu.
doğma büyüme fenerli'yim, daha bu kadar kötü bir fener görmedim. 1907'deki kadro çıksa bunlardan iyi oynardı lan...
fenerbahçe mahalle takımından farkı olmadığını gösterdi bu kadroyla. ya amına koyduklarım* bebek misin sen penaltı kullanılcak sen taa çizgidesin yavaş yavaş geliyorsun mal. ne adam paylaşma var ne alan paylaşma var. colin kazım'ın da gelmesiyle gitmesinin bir olmasını temenni ediyorum, ne kadar kadroda as 4-5 oyuncu yok dense de, karşıdaki takım da young boys yani ya çok daha ciddi bir rakip olaydı.
febe nin, karşısında "genç erkek"leri görünce azıp vermeye çalıştığı ama "genç erkek"lerin bu arzuya cevap veremediği maç olmuştur. febe pek çekici gelmedi sanırım isviçre erkeklerine.
(bkz: bu fener bu sene de söner)
ligin bu sene yine çok eğlenceli geçeceğinin sinyallerini vermiş maç.*
kötü futbolun, zayıf bir takım karşısındaki 2-2 lik skor gibi kötü sonuçların futbolculara mal edildiği maç. aykun kocaman ? aragones olsaydı payını alırdı. bizlerdeki amatör tuhtan olsa gerek sevdiklerimizi pek eleştirmiyoruz. aykun kocaman ın fb yi kaldırabileceğine inanmıyorum. ilk sinyallerde gelmeye başladı. bir maçta futbolcular dökülüyorsa, potansiyellerini ortaya koyamıyorsa, futbolcular kadar teknik adam da sorumludur bundan.
tur için avantajlı skoru cebine koymak tabirinin cuk oturduğu maç olmuştur. kötü sinyaller yok mu, dibine kadar var ama el insaf yahu takımın yarısı geçen sezondan beri sakat nerdeyse iyileşemediler hala. bu adamlara istanbul'da raki güzel, şiş kebap güzel, bir daha nah gelirsiniz siz muamelesi çeker yollarız.
fenerbahçe kötü bir maç çıkararak, iyi bir skorla kadıköy'e dönmüştür. eğer, kötüyken bile, 10 kişi deplasmandan beraberlikle dönüyorsak, iyi oynadığımızda coşarız biz diye hayallere kapılırlarsa, biz rakip takım taraftarları için çok iyi, kendileri için çok kötü olur. zira volkan'ı bir kenara koyarsak - kendisi mükemmeldi dün gece-, takımın en iyisi kimdi? stoch. bu adam maçta yoğun olarak solda olmak üzere her iki kanatta da görev yaptı. top ayağındayken çok iyi tamam. bence de,mükemmel bir futbolcuydu gelmeden bile. ama top rakipteyken, andre santos o kadar yalnız kaldı ki, inanılmaz. hiç yardım yok ama. ve rakip sürekli sağdan, sürekli deggen - sutter ikilisiyle dalga dalga geliyor. en sonunda santos, dayanamadı çaktı bir yerde birisine dirseği. allahtan görmedi hakem. o dirsek, isyan gibi geldi bana. bunların dışında, bence gökhan ünal iyi çalıştı. iki assist fena değil, ilerde tek başına boğuştu. alex hiç yoktu zaten ve bu sistemde de olması çok zor. neticede ilk korneri 75. dakikada kullandı fenerbahçe, bazı şeyleri yeterince açıklıyordur sanırım. young boys ise, nefis bir takım. ben bir beşiktaşlı olarak, isterim böyle takımım olmasını. yenilsin, elensin, önemli değil. kendileri eğleniyor adamlar oynarken, taraftar da eğlenir tabi. sağ kanattaki deggen -sutter ikilisi, ön libero doubai, ve daha sonra çıkan santrafor bienvenu nefis oyuncular. hadi üç büyükler mal diyelim, bursaspor, trabzonspor neden alamıyor bu adamları. alınamayacak adamlar değil bunlar. böyle takımım olsun, her maçtan sonra tribüne çağırırım. 2-5-3 oynadı adamlar baştan sona. bravo doğrusu.
colin kazım richards tan futbolcu dışında her şey olabileceğini anladığımız maç.
5-2 ya da 6-2 bitmesi gerekirken 2-2 biten maçtır. fenerbahçe avantajlı bir skorla döndü deplasmandan. kadıköy'de de 1-1 ya da 0-0'a bağlarlar.

kazım kazım'a da yeni bir kelepçenin şart olduğu gün gibi ortada.
fenerbahçe'nin ufak bir avantajla memlekete döndüğü mücadele. öncelikle şunu söyleyeyim; bu yıl defans göbeği anlamında üst düzey maçlarda sıkıntı yaşayacağız. lugano ve gökhan gönül yokluğu bunu bariz gösterdi. yani yedekler biçilmemiş kaftan! yani önder ve bilica bu takımın adamı değil. ki bilica için halen daha bir forvet alındığında ligde ilk 11 şansını düşük görüyorum ve aslında gönderilmesi taraftarıyım her ne olursa olsun. bu adamı önce futbol olarak sonra da ahlaki olarak yakıştırmıyorum bize. yabancı hakkı varken iyi bir tandem oyuncusu alınmalı göbeğe lugano'nun yanına. orası bir eksik.
diğer eksikler ve boys takımının muhtemelen bizden ligi erken açması sebebiyle de fizik kondüsyon olarak daha önde olduğu gerçeğine bakarsak oynanan oyun normal gibi. yani kimseyi tatmin etmemesi çok doğal, ki takım performans olarak düşüktü zaten genele baktığımızda. eksiklerin gelmesi ve alınacak bir iyi forvet bütün çehreyi değiştirecektir. bundan eminim. çünkü dün çıkan 11'e baktığımızda buradan 4-5 kişi yedekler safına geçecek. o 11'i yapmak aykut hocanın işi tabi. ben ona güveniyorum kendi adıma ve bunu defalarca da yazdım. rövanş ne olur derseniz benzer bir tablo olmasa da hücum ederken dikkat etmemiz lazım. rakibi ciddiye almak farz. 0-0 ve 1-1 bize turu getiriyor, seyirci ile bu turu vermeyiz muhtemelen.
Adamlar bize göre iyi oynadı ve penaltıları da avantadan bence. bizim ligde verseler onu ortalık ayağa kalkar.
lig için de şunu yazmıştım ve buradan bir arkadaşa mesajla da söylemiştim, ilk 5 hafta 9 puan bizim için iyidir. sonrası gerçek hüviyeti ortaya çıkarır ve rengimiz belli olur. bunun içine kadıköy'de bir bjk mağlubiyeti de dahil ve olası diyorum.
rakipleri (lig için, yani bjk ve gs) de bu akşam seyredip kısa kısa notlar alıcam tabi.
son not: birisi galiba yazmıştı, son 15-20 yıldır kupalarda ilk kez bu kadar şanslı olan bir türk takımı gördüm. kısaca top bizi çok ama çok sevdi.*