bugün

28 temmuz 2010 young boys fenerbahçe maçı

fenerbahçe'nin asla ve de asla, hiçbir şart altında*:
fabio bilica, önder turacı ve bekir irtegün'ü yan yana getirmemesi gerektiğini gösteren maç olmuştur.

bu üç adam yanlarında diego lugano olmadığı takdirde hiçbir boka yaramıyorlar. bugün bunun tescillendiği gündür.

maça gelince:

bence fenerbahçe süper ballıydı. adamlar 150 tane gol pozisyonuna girdiler, volkan demirel hayvani kurtarışlar yaptı, 2-3 topları falan direkten döndü adamların. ama bir gol kaçırdılar kiii... hazret 1. güiza* bile daha iyisini yapamazdı o derece. neyse skimsonik bir penaltıyla da 2. golü buldular ama yeter mi bilemiyorum.

fenerbahçe takımında futbol adına ortaya pozitif bir şey koyan çok az oyuncu vardı. az önce ismini saydığım defans müsveddelerinin yanı sıra, cristian baroni de topla tren öküz ilişkisi yaşadı. andre santos kendi halindeydi zaten. emre belözoğlu, alex de souza ve gökhan ünal iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalıştılar ama ancak bu kadar yaptılar zaten.

kazım kazım için: (#8823939) daha fazlasını söylemek istemiyorum.

ve gelelim fenerbahçe adına maçın yıldızına...

miroslav stoch gördüğüm kadarıyla 2003-2004 sezonundaki pierre van hooijdonk ve 2004-2005 sezonundaki alex de souza transferinden sonra fenerbahçe'nin yaptğı en yararlı transfer. nicolas anelka'yı malesef sayamıyorum, zira fenerbahçe kendisinden yeterince faydalanamadı cristoph daum'un kaprisleri yüzünden.

stoch, türkiye liginde uzun süredir görmediğimiz kalitede çalımlar, driplingler, tek pas oyunu, oyunu genişletme, alıp verip boşa kaçma ve başarılı gol vuruşu şeklinde, bir oyuncudan beklenen her şeyi bugün sahaya koydu.

eğer takım da ona ayak uydurursa işler iyi gider, yoksa fenerbahçe taraftarının sigara ve alkol tüketimi bir hayli yükselecek gibime geliyor.

edit: fenerbahçeliyim ama kör fanatizm yapmıyorum.