19 kasım 2006 fenerbahçe beşiktaş maçı

izlenebilecek en igrenc derbi maclarından birisiydi. iki tarafta yaptıgı pas hataları ile sac baş yoldururken iki tarafta hiç bir sekilde göz dolduramadı. Maca damgasını vuran hakem takdir hakları ve tümer metinin karaktersizligi oldu. Gerci damga kelimesi bile cok gereksizdi bu mac için. 22 kisi toptan sınıfta kaldı.zico ile tigana yi karıstırmıyorum bile.

beşiktaş'ın yine büyük bir zafere imza atarak fenerbahçe'ye yenilmediği maçtır.

iki takımında kazanmak için uğraşmadığı maçtır. hele beşiktaş zaten o-o a yatmaya gelmiştir. hakem oyunu kesmemek için foul olan pozisyonlarda devam diyip sonrasında da hiç düdük çalmamaış olmamak için abuk pozisyonlarda foul çalmıştır. yine dahi(!) teknik direktör zico yanlış bir kadroyla sahaya çıkarmıştır takımı ve klasikleşen 70. dakikada oyuncu değişimi huyunu sergilemiştir. kezman la başlaması gerekirken ne idüğü belirsiz deivid midir daivid midir onunla başlamıştır ve onun da varlığıyla yokluğu bir olmamıştır. alex hala bakire bir kız gibi top oynamaktadır, sanki biraz koşsa kızlığı bozulacaktır. mehmet yozgatlı garibim kulübede çürümektedir. çok şey beklenen tümer metin, zico nun aklı sıra beşiktaş maçına duble hırsla çıkacağını düşünüp 11 de başlamıştır. ama tümer de bu zamana kadar aklın neredeydi dercesine pek fazla etkili olmamıştır. bakın olamamıştır değil olmamıştır. volkan demirel, ise gerek şans gerekse de refleksleri sayesinde yüzde yüzlük bir pozisyonda topu tutmuştur. artık rüştü nün yerine ben geçebilirim demektedir...
beşiktaş ta ise, runje türkiye deki en iyi maçını oynamıştır. yine beşiktaşta da teknik direktör hatası vardı. delgadoyla başlayan ve 70. dakikaya kadar sabreden bir beşiktaş kulübesi vardı. dricardinho oyuna girince, hemen kalitesini belli etmiştir beşiktaş pozisyonlar bulmuştur. marcio nobre ise ayakta topa vuramayacağını seksenbeşbinikiyüzellialtıncı kez kanıtlamıştır ayrıca çok konuşarak biz fenerbahçe taraftarından oldukça küfür yemiştir...

sonuç itibariyle türkiye ligi nin kişisel olarak en kaliteli iki takıma yakışmayacak hatta benim halı saha takımıma bile yakışmayacak bir futbol oynanmıştır. ve türkiye nin neden avrupa da ve milli takım da başarılı olamadığının göstergesidir...

galatasaray'ın sahadan 4 puan alarak ayrıldığı karşılaşma olmuştur. *

o değil de, bir tümer metin vardı profesyonel denilen, adam gibi denilen. rakibine çift dalarken ne kadar da profesyoneldi değil mi?

yazacak diyecek hiç bir şey yok yine kartalım oynadı ama golü bulamadı. ezikbahçe yine balon olduğunu kanıtladı. beşiktaşım böyle oynasın canımı alsın dediğimiz maç.

tahminleri boşa çıkaran maç olmuştur. runje isimli vatandaş gol yemeden maçı tamamlamayı bilmiştir.*

son yılların en zevksiz fb-bjk derbisinin oynandığı maç olmuştur. (yaratıcı beşiktaş taraftarı haricinde. 2250 kişiyle saraçoğlu'nu fethetmişlerdir)

vedran runje'nin cılız fb ataklarında 2 top çıkardığı için geldiği günden beri en iyi maçını çıkarmıştır, delgado'nun büyük bir balon olduğu ortaya çıkmıştır. alex'in yedek kalmadığı bir ortamda richardinho'nun hayli hayli yedek kalmayacağı gerçeği ortaya çıkmıştır, beşiktaşlı oyuncuların 5 metre yanındaki arkadaşına pas atma özürlü olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. kleberson'un son kullanma tarihi geçmiş bir oyuncu olduğu ortaya çıkmıştır (insan bir topu bile olumlu kullanamaz mı?) iyi bir fenerbahçe olsaydı bloklar arası normalden fazla derecede açık olan beşiktaş'ı bu defa belki yenebilirdi. tümer'in çift dalmalarına düdük çal(a)mayan vedat yüksel de ilginç bir karşılaşma yönetmiştir... hakem vedat yüksel'in hakemin "h"sinin olmadığı, olamayacağı, amatör liglerde düdük çalabileceği gerçeği ayyuka çıkmıştır. fenerbahçeli futbolcular (hücum hattı) profesyonelliklerine yakışmayacak kadar basit derecede ofsayt pozisyonlarına düşmüşlerdir.

vedran runje'ye ayrı bir paragraf açmak istiyorum... kendisi malesef ki; beşiktaş'ın kalecisi... evet belki tesadüfen de olsa, yönetici, teknik adam hatasıyla gelmiş de olsa birinin bu adama; türkiye'nin en büyük kulüplerinden birine geldiğini, sezon başlarında her sene şampiyonluğun hedeflendiği bir kulübe geldiğini, en kötü oynadığı zaman bile sahaya her zaman kazanmak için çıkan bir kulübe geldiğini ve daha pek çok şeyi öğretmesi gerekiyor. ligdeki duruma bakarsak beşiktaş rakibinden 6 puan geride, kazanırsa puan farkı 3 puana inecek, bununla birlikte bir çıkış(!) yakalanabilme ihtimali var, rakibi 2 hafta üst üste dişli rakiplerle karşılaşacak (her ne kadar kötü günlerde de olsa trabzon, trabzon'dur) yani ilk yarıyı lider bitirememen için bir sebep yok. ama bu kaleci (!) dakika 70 oyunu yavaşlatmaya, soğutmaya çalışıyor, yatıyor, bekliyor vs vs vs... her attığı topu ya rakibe yada dışarı atıyor (ah oscar cordoba)... ben yönetici veya teknik adam olsam bu kaleciyi bu geceden tezi yok kadro dışı bırakırım! beşiktaş'ın kalecisinin oyunu soğutmaya, beklemeye, yatmaya hakkı yok! sen o sahaya berabere kalmaya değil, 1 puanla yetinmeye değil maçı kazanmaya 3 puan almaya çıkıyor. bu her sene böyledir! son 5 senede 3 defa kazandı 2 defa hakemler engel oldu (ismet arzuman, cüneyt çakır)... her şeyi geçtim o kadar pas hatasını anlıyorum tamam yeteneksizsin. bas bas bağırıyorsun "ey beşiktaş taraftarı malesef ben buyum" diye ama senin 90+4'te ayağına gelen bir topta, topla oyalanmaya, tuncay'ı beklemeye, hakkın yok! senin görevin o topu hızlı biçimde arkadaşlarına atıp, hakem bitiş düdüğünü çalana kadar maçı kazanmak için oynayacaksın! ama sende bu yok! sen duşunu alıp, evine gitmeyi, hanımınla hoş bir gece geçirmenin hesaplarındasın... senin bu takımda yerin yok vedran runje. sen git ne bileyim bir kayseri erciyesspor'a, bir ankaragücü'ne (aşağılama bağlamında söylemiyorum) çünkü o takımların hedefidir, "puan çıkarmak" senin hedefin gibi tıpkı... ama beşiktaşın hedefi "puan çıkarmak" değil "puanlar almak"tır hem de söke söke...

neyse son olarak bu maça damgasını vuran tek şey, tek olay yaratıcı beşiktaş taraftarıydı! 2250 kişilerdi ama koca stada taraftarlığı gösterdiler! yaratıcılıklarını konuşturup araklamadıkları tezarühatları seslendirdiler... ve seslerini engellemek için sadece cılız bir şekilde "ıslıklandılar", evet sadece ıslıklanabildiler, çünkü orijinal olanı, tezahüratlarla, sloganlarla bu taraftarı susturabilecek bir kudret dünya üzerinde hiçbir taraftarda yoktu... bu fenerbahçeli taraftarların suçu değildi. cem yılmaz'ın bir tat, bir doku'da selahattin karakterine dediği gibi... "tamam sen de yap ama, yapamazsın"... bu renkler, bu forma, bu nefis, bu yaratıcılık herkese nasip olmaz...

beşiktaşlıların koca stadı inlettigi maçtır.

ibrahim toraman bu macta fileli coraptan bozma beyaz bir nesneyi kafasına gecirme cesaretini göstermiş , böylece coca cola haftanın ibisiödülünü almaya hak kazanmıstır.basarılarının devamını diliyoruz..

beşiktaşlıların sonuca sevinemediği maçtır. ricardinho o golü nasıl kaçırdı, hala anlayamadım?

sahada oynanan futbolun beşiktaş taraftarını ilgilendirmediği futbol karşılaşmasıdır.
ne ricardinho'nun kaçırdığı posizyon ne sahada oynanan bir derbi maç ilgilendiriyor. yok 2500 kişi bağırmış yok 3lü çekmişler yok 5li çekmişler yok al bunu alamazmısın demişler. beşiktaşın yine büyük bir zafere imza atarak fenerbahçe'ye yenilmediği karşılaşmaymış. bizde diyoruz neden fenerbahçe galatasaray derbisi daha farklı daha kaliteli daha heyecanlı oluyor. bir ezeli rakibe en kötü döneminde yenilmemeyi yani berabere kalmayı bir zafer olarak gören taraftar istediği kadar inletsin stadı istediği kadar küfür etsin sahada taraftarmı oynuyor sayın beşiktaşlılar. tamam iyi güzel muhteşem bir kitleniz var takımınızı iyi destekliyorsunuz tottenham maçında muhteşemdiniz ama takımınız yenildi bugünde berabere kaldı geçin artık bu bağırdık inlettik cümleciklerini.

beşiktaş'ın dolu dolu 6. seneyi de geride bıraktığı maç.

(bkz: nice senelere)

aldığım bilete göre her dakika 50 ykr'lik futbol zevki yaşamam lazımdı ama hüsrana uğradım, hakem kötüydü, futbol kötüydü, takımlar kötüydü, hava kötüydü, gol bile göremedim yahu bu ne biçim bir derbi?

(bkz: yazıklar olsun)**

yan hakeme golümüzü vermemesinden dolayı saygı sevgilerimizi gönderdiğimiz maçtır. * ayrıca lig tv kamerası tam o sırada koray ile aynı hiza da çekmiş ve deivid ile onun aynı hiza da olduğu ortaya çıkıyor. bunu inkar mı edecez şimdi... göz var nizam var. yok verilmeyen kırmızı kartlar falan. ee bu gol olsaydı herşey değişekti bunları konuşamayacaktık...

fenerbahçe saldırırmış gibi görünürken beşiktaşın oyunu kontrol ediyormuş gibi görünmesine rağmen oyunu fenerbahçenin kontrol ettiği maçtır.
buz gibi golün verilmediği maçtır.
gereken yerlerde kartları çıkarmayan dandik hakemin yönettiği maçtır.

maca baslarken fenerbahce taraftarinin yine kartondan birseyler hazirlayip no mercy yazdigi mactir. sagolsunlar yine güldürdüler bizi. ama bir gercek var ki fb taraftari cok güzel islik caliyor, helal olsun. adamlar 2000 kisi tezahuratla saracoglunu inletirken bi basliyolar isliga offf.
sahadaki futbolcusunun hali tribundeki taraftarindan daha fena olan bir fenerbahce vardi. besiktasin durumunun kotu oldugu ise asikardir, fenerbahceyi kadikoyde yenemediler. ama net pozisyonlari bulan taraf oldu besiktas. bi de orta hakem felaketi vardi ki... en az iki tane cok net kirmizi karti atlamis, hic duduk calmayayim da su mac hemen bitsin mantalitesinde bir hakem.
merak edilen diger konu ise tumer metin idi macta. ama ne oldu? cacik oldu. mactan iki top kaybi yapmasiyla birlikte o suskun taraftarin bagirtilariyla cikti, o kadar kötüydü. * **

bu beraberlikle önümüzdeki yıl ilkokula başlayacak fenerbahçeli çocukları da etkileyecek bir sonuç ortaya çıkmıştır. ciddi bir travma ortamı oluşabilir. kendileri daha henüz hiç kadıköy'de fenerbahçe'nin beşiktaş'ı yendiğini görememişlerdir. gerçi askere gidecek ağabeyleri henüz türkiye kupası alındığını görmedi ama en azından onlar büyüktür, kolay atlatabilir ya da alışmışlardır. lakin bu çocuklar daha hayata gözlerini yeni açıyorlardır ve bu sıkıntılarla bu yaşta mücadele etmeye başlarlarsa, ciddi sorunlar yaşayabilirler.

(bkz: buradan yetkililere sesleniyorum)

tuncay' ın dikine bindirmeleri, kleberson' un çabası, lugano' nun ibrahim üzülmez' in sırtına attığı imza ve ricardinho' nun kaçırdığı gol ile akıllarda kalacak derbi maç. derbi maç tanımlaması niteliğinden dolayıdır, niceliğinden değil. derbi maçlardaki çekişme ve heyecanın bu maçta olmamasında beşiktaş' ın fenerbahçe' ye karşı senelerdir süren skor ve futbol üstünlüğü, hadi futbol eşitti diyelim, etken olsa da büyük ölçüde, ligimizdeki futbol kısırlığı, bursaspor, denizlispor, ankaragücü ve birkaç anadolu takımı' nın hakkını yemeyelim tabi, önemli yer tutmaktadır. galatasaray' da arda, fenerbahçe' de tuncay ve beşiktaş' ta ricardinho' nun formda oluşlarına kalmıştır futbol zevki. akıtılan büyük paralar, genç yıldız adaylarının altyapıdan yetişmesi, hatta ajax' ın tip' i gibi futbol okulları kurulmasında kullanılsa, heralde daha zevkli olur. buraya neden geldim ki derbi maç başlığında? sahi alex' i gördünüz mü bugün?

yazık olmuştur. Beşiktaş'ın kazanması gereken bir maçtı. *

macın kopma noktası bence ikinci yarı ümit özat ın sakatlanmasıyla baslayan ve diger bazı ouncuların sakatlanmasıyla devam eden oyunun devamlı durmasıdr. tam fener rakibine oyununu kabul ettirmişken bir biri ardına akınlar yaparken oyunun durmasıyla yavas yavas oyundan düşmüş ve sogumustur... ve malum mac berabere bitti. verilmeyen gole pek deyinmek istemiyorum cünkü alıştık artık fenerin bjk maclarında ki hakem hatalarına yeter artık!

diego lugano'nun ibrahim üzülmez'in sırtında kasıtlı olarak bıraktığı krampon izine, maçın hakeminin "uyarı" olarak sarı kart gösterdiği karşılaşmadır. kırmızı kart içinse, sırttan giren kramponun göğüsten çıkması gerekiyordu herhalde..doğrusunu maçın hakemi bilir ancak tabi.

her zaman olduğu gibi fenerbahçe açısından hezimetle sonuçlanan maç.
(bkz: sıradaki gelsin)

fenerbahçe nin,bırakın fenerbahçe yi türkiye'nin en iyi ön liberosu, mehmet aurelio bu takımda niye ilk onbirde oynamaz, veya süper bir çıkış yakalamışken bir anda mehmet yozgatlı nasıl kesilir ve de mateja kezman gibi son vuruşları ii olan,mücadeleden vazgeçmeyen bir forvet nasıl 70 dakika kenarda tutulur anlamak mümkün değil..teşekkürler zico..bize cevaplandırılamayacak soruları sordurttuğun için..önümüzdeki şu 20 gün akla karanın belli olacağı günlere gebe..bakalım senden bi zicolur mu olmaz mı??..

büyük konuşmamalı aslında, ancak fenerbahçe dün akşam tigana'nın yönettiği ve kaleyi runje'nin koruduğu beşiktaşı yenemediyse uzunca bir süre bu fikri dile getirmesin. karga diye hitap ettikleri kartallar ağızlarını bırakır da öyle gülerler bu sefer

(hakkını yememek lazım dün akşam maçın yıldızı runje'ydi aslında, hayır madem bunu yapabiliyordu şimdiye kadar neden yapmadı anlayabilmiş değilim)