(bkz: ıssız adam)

hakkinda zerre arastirma yapmadan inklap tarihi hocasinin ve bulvar gazetelerinin doldurusuyla fikirler beyan edilen bir dil.
bununla yetinmeyip gereklilik kipiyle kurulmus cumlelere hatta beddualara maruz kalmis, yakinda yok olacagi seklindeki umudun heyecaniyla halaya durmaya ramak kalmis insanlarin hakkinda yorumlar yaptigi, turkiye sinirlari dahilinde kullanilan, 'birbirlerini bile anlamiyorlar' seklindeki komik ve konuyla alakasiz bir elestiriyi fikir cadirinin diregi görmus, o sebepten dolayi zikrinden de suphe edilebilicek hatta ve hatta korkulacak insanlarin cekinmeden yorum yaptigi, icinde barindirdigi kulturel zenginligi avantaja cevirebilmek gibi bir yetiye sahip olmayan ya sev ya terket zihniyetinin doruklarinda esen sert ruzgara uc figurlu bayraklar diken, bir kultur hakkinda yorum yapmayi, o dili kullanan kisiler hakkinda siyaset yapmaktan ayiramamıs ve ne yazik ki reflekslerleriyle konusan insanlarin hakkinda tespitler yaptigi güzel bir dil....
bu zihniyet degil midir ki vatani koruyucam diye insanlarin beynini kaldirima döken? bu zihniyet degil midir ki uc dilde formlar basmanin bunu kullanmanin hicbir zararini görmemis, mureffeh bir ortamda kicini yaya yaya oturan bir takim avrupa ulkelerine bizi borclandiran, domaltan?.
ayrıca olaya ve bu muhabbete maruz kalmis öznelerin disinda ucuncu tekil sahis olarak bakildiginda gercekten komik ve anlasilmasi guc gelen yasaklara böyle "demokratik bir yapi" da ve "özgur bir ulke"de maruz kalmis bir dildir kendileri.
gardas ne özgurlugunden bag*sediyong sen alooo!! burasi turkiye!!!! derse biri, olayın boyutu tumuyle degisir tabi..
o da ayrı bir konu.

- Necati kalk ışık yandı!...
- hııı...
- aaa sen benim necati değilsin ki... necatiii...
BÜTÜN NECATiLER:

- efendim karıcım.

oooff offfff diye söze başlamak istiyorum. finallere 2 gün kalmıştır ve artık derse girmeme veya girdiğiniz derste not tutmamanın verdiği pişmanlık duygusuyla not aramaya karar verirsiniz. her ne hikmetse kızlar notları erkeklerden, erkekler de kızlardan ister.
- ayşe sen şu dersin notu var mı?
-ne yapacan?
- bir yerlerime sokmayı düşünüyorum da?
-neee!!!
- yahu ne yapacam finaller başlıyor ders çalışacam
- ayyy valla bende de yok...
- ee yok desene ne dolandırıyon.. neyse ya üfff
şansını başka arkadaşlarda denemeye kalkarsın. ve sınıfa şöyle bir göz gezdirirsin. ha tamam gülhanda kesin vardır.
- gülhaan şu dersin notları var mı sen de ya...
- valla daha 1 saat önce murada verdim fotokopi çekecekti daha gelmedi ben yarın getiriyim sana olmaz mı?
neyse gülhan arkadaşın fazla uzatmamıştır.notunu yarın alabileceksin. 2. öğretim olduğun için o notu ancak gece 22.00 gibi alırsın sınav saatine 10 saat gibi bir süre kalmıştır. eve gidersin iyice bir yemek yedikten sonra 'canım yemekten hemen sonra da ders çalışılmazki bi çay içiyim de öyle..' derken saat 00:00 gibi izlemeyi düşündüğün bir film tv de ilk kez yayınlanıyordur. ' neyse bu filmi de izleyeyim sonra çalışırım bu gece de uyumayıvereyim.' derken film biter saat 02:40 ... ' dur bi duş da alayım uykum açılsın' lanet olsun onu da yaparsın saat 03:10 ...' bir su ısıtıp kahvemi de hazırladım mı rahat rahat ders çalışırım' kahve hazır, saat 03:40... artık ders çalışmamak için herhangi mantıklı veya mantıksız bir bahanen kalmamıştır. notlara bakarsın gülhanın yazısı orhun abidelerinden fırlamış gibidir. kril alfabesine benzer bir yazı, hiçbirşey anlayamazsın. ' dur bi sınav saatine bakayım ya inşallah erkanlar uyumamıştır da onlara gider beraber bakarız.' ve o anda hiç ummadığın bir şeyle karşılaşırsın ki bu seni depresyona sokar. yarın 2 tane sınavın vardır. ve elinde kril alfabeleriyle yazılmış b.ktan bir ders notundan başka hiçbirşey yoktur. arkadaşlarını ararsın. herkes uyuyor anasını satayım. saat 04:30... eee yapacak birşey yoktur. uyuyayım bari dersin çalışmamanın verdiği stresle uyuyamazsın hava aydınlanmaya başladığı andan itibaren saniyeler , seneleşmeye başlar. neyse ilk sınav saat 08:00 da ve 07:00 a kadar başını duvarla vurmakla zaman geçirirsin derken 07: 30 bir uyku basar anlatamam. derken bitkin halde okulun yoluna tutarsın. zaten geçemeyeceğin dersin sınavının başında hoca aynen şunu der
- sınav çok basir çalışan herkes yapar.
üzülsen mi sevinsen mi bilemezsin. sınav biter, bi b.k yapamamışındır. arkadaşların aralarında konuşur.
-hakikaten çok kolaydı ya herkes yapmıştır herhalde.
-gerçekten ya bu hoca süper
- ben bi soruyu tam yapamadım ya neyse artık bi 80 alırım
o sırada gülhan yanına gelir:
- ne yaptın bak o notlara çalışıp da 100 alamazsan ayıp, nasıl geçti?
-lan sen yazıyı kimden öğrendin, ilkolu nasıl geçtin
demek istersin ama ayıp olur diyemezsin.
- ehh fena sayılmaz.
diyip yalan söylersin fena sayılmaz mı ben o kağıdın sayılacağından emin değilim adımdan başka birşey yok ki. neyse her 2 sınavında da boş kağıt verip kalırsın ve yarın 3 sınavun vardır, o gün uyumamışsın ne kadar çalışabileceksen tabi... offf ya neysee vel hasıl kelam berbat bir zaman dilimi... işin tuhaf tarafı çalışsan da çalışmasan da hep streslisindir. ders çalışmadığın zamanlar ders çalışanlara düşamn gözüyle bakarsın
- inek işte işi gücü ders çalışmak bunlar insan mı be bunlar varya selam versen almasını bilmezler.
gibi süpekülatif laflara kendini kandırırsın. ama söyle bir şey varki son sınavın bittiği an bütün derslerden kalmış dahi olsan anandan yeni doğmuş gibi mutlu huzurlu ve özgür hissedersin...

haftada 1 kamyon şişe suya karşılık 2 tır bira tüketen yer. insanları çok matrak olur.

evimize yeni tanıştığımız birkaç kız arkadaşı davet etmiştik. gece 03.00 ta onları eve bırakırken yolda formalı birkaç kişi gördük ev arkadaşım ' bunlar bu saatte maçtan mı geliyor ' dedi. ben de kızların duymayacağını düşündüğüm bir ses tonuyla ' e, oğlum insan bu saatte ya maçtan gelir ya da maçtan...( anlarsınız ya) yoksa bu saatte dışarda ne yapılır ki ' meğerki bir kız duymuş :( ' nasıl yani ya biz de bu saatte dışardayız' şimdi gel de çık bu işin içinden daha 2 gün olmuş tanışalı... şaka desen olmaz o samimiyet yok, ' ya şey sen yanlış anladın' gibi bi kaç şey geveledim ama sonuç şu ' siz bütün erkekler aynısınız' oldu. bir daha da yüzüme bakmadı. pot kırmak işte budur. geçen ay yaşadım

Eğer iyi ile kötü birarada barış içinde yaşamaya karar vermişse savaşı iyi kazanmış demektir.

- Hocam sümercenin Türkçe olduğu söyleniyor doğru mu?
Hoca: Şüphen mi var tabii ki doğru.
-ama hocam birçok filolog sümercenin Hint-avrupa dil ailesinde oldğunu söyler, Türkçe ural-altay dil grubunda değil mi?
Hoca: halt etmişler. batılı bilim adamları türklerden nefret eder bilmiyor musun?
- ama hocam fars filologlar da öyle düşünüyor. onlar doğulu...
Hoca: onlar bizim kadim düşmanlarımız.
- ama hocam...( öğrencinin sözü kesilir)
Hoca: uzatma hem güneş dil teorisine göre bütün diller türkçeden gelmedir.
- o teori çürütülmemiş miydi hocam?
Hoca: Sen vizeden kaç aldın evladım, adın neydi?
- yooo.. hocam şaka yapmıştım ben, şey türk'ün türkten başka dostu olmadığını bilmeyecek kadar aptal değilim. ne mutlu türküm diyene.kahrolsun diğer milletler

dedirtecek bir bölümdür. tercih etmeden önce bir düşünün, hatta düşünmeyin bence direkt üstünü çizin. başka bölümmü yok yahu?...

- O derse aldığım kedi yavrusu sınıfta gezerken hoca: “kim soktu bu mendebur hayvanı sınıfa?” diye bağırdı..
- Beeen. ama hocam o da Allah’ın yarattığı bir varlık değil mi? Yazık...
- Eeee tabi, o da Allah-ı teala´nın yarattığı bir mahluk… Hem peygamber efendimiz de severmiş. Ay pek de sevimli kerata...
- Peygamberimiz Hazreti Muhammed salallahu aleyhi vesellem de iftarını hurma ile açarmış...
- Hocam, Mekke´ de iskender kebap mı vardı ki, onunla açssn?
- Sus! terbiyesiz, zındık, kafir!....

Lisedeyken üniversiteli olma hayalini giriş yaptığın anda kökten yıkan üniversite. ben yandım eller yanmasın. hiç tavsiye etmem.

V For Vendetta, Kelebek Etkisi-1 ,Hoşçakal Yarın ve Mahatma Ghandi de başrol oynamak harika olur. Ayrıca izlemeyenlere tavsiye ederim.

aklıma çok güzel hareketler bunlar proğramındaki hıyarlı baba ile havuçlu anneyi hatırlatan cümledir. sevgilinizden ayrılacağınıza ömür boyu garanti verebileceğim cümle. tabi bu hadiseden sonra kız kuvvetle muhtemel bir psikiyatra görünecektir.

işte ben buna imkansızı başarmak derim.bildiğimiz futboldan bahsediyoruz değil mi? yani amaç gol atmak. Zaten o maçta kavga da olmazsa şaşarım.

- Alo.. emniyet amirliğinden arıyoruz. Abbas beyin evi mi acaba...
* Ben karısıyım buyrun?
- Şey nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama kocanız vefat etti.
* Neeee... hayır olamaaaazz ( ağlamaklı bir sesle) nasıl olmuş?
- Kerhanede sevişirken..
* Gebersin şerefsiz... yaaaa Allah bırakır mı mazlumun ahını... evde gül gibi karın dururken..

- lan oğlum sana dememişmiydim ? ya gerçekten varsa diye.. gördün mü şimdi sıçtık işte
*bişey olmaz lan tünel açar kaçarız buradan... az yapmadık
-sıcak diyolardı da o kadar beklemiyordum... böbreğimin terlediğini hissediyorum
*hakikaten lan benim alerjim var oluumm, hastalanırım ben ilacım da yok
- Allah'ım ne olur affet beni
YUKARIDAN BiR SES: aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor. lütfe şansınızı zorlamayın.
*şeytanın sesi değil mi lan bu...
- hani şeytan da yoktu lannn yaktın bizi
YUKARIDAN BiR SES : sen daha yanma görmedin... muhahaha
-hahaha çok komik...
* yandım anaaammmm...
- hani anan da yoktu lan ananı ....

Yapmacık ağlama olmadığının en açık göstergesidir. çünkü salt ağlayan görünümü vermek için ağlayanlar asla ağlarken gülümsemeyi akıllarına getiremezler.

'Adolf Hitler in kurduğu Nasyonal Sosyalist Partiden ne farkı var' dedirten üçüncü dünya sosyalistleri olarak tanımlayabileceğimiz akımdır.

Soyadıyla takıntısı olmadığı için soyadını değiştirmeyen yasaklı milletvekili.

Veli Küçük' ün Ergenekon soruşturması kapsamında , hakaret etmek isteyip yapamadığı için 'başbakan' veya 'Recep Tayyip Erdoğan' demeyip ' Sayın Recep Erdoğan' dediği kişidir.

Roman olarak güzel bir eser. Amaaa diziye gelince iş bi 180 derece değişiyor. aşk-ı memnu nun günümüz türkçesiyle karşılığı yasak aşk olup, yasak aşkı meşrulaştıran , hatta yengelere karşı güven sarsılmasına neden olan bir dizidir. Halit Ziya Uşaklıgil in kemikleri sızlıyordur....