bugün
- kemalistleri amerikaya asker yapsak10
- kamos8
- ahmet hamdi çamlı19
- hayvanlar için bir kap su çıkarmayan karaktersiz8
- fahrettin altun'un görevden alınması10
- ilk buluşmada ne yenir9
- kemalistler8
- 5 kızın etrafında dönen sözlük8
- arkadaşlar on üzeri iki karesi üç küpü dört ne9
- ses klonlamayla sahte röportaj sesi yaratmak13
- yazarların pipi boyu9
- türk milleti21
- anın görüntüsü17
- atatürk'ü sevmeyen insancık14
- bir akpli bir chpli bir mhpli bara gitmiş10
- true nickli yazar17
- türklerin medeniyete katkıları12
- başkanlığı bırakayım yeterki beni yargılamayın9
- arkadaşlar şişe der misiniz9
- sözlükten bi şey olmaz15
- arkadaşlar moderatör oluyorum31
- abdullah öcalan videolu mesaj yayınladı18
- v a m p i r o v8
- gocu'ya sarma sarmak19
- ülkenin dingonun ahırına dönmesi14
- heykeller ne işe yarıyor sorunsalı17
- 8 temmuz 2025 sözcü tv'nin karartılması24
- burada ak partili istemiyorum12
- samsun atatürk heykeli20
- ahmet hamdi çamlı'nın cumhuriyet tweeti12
- dolar 40 lira16
- grok'un küfür etmeye başlaması24
- ben chp'li olarak seçmenden destek almadım8
- judas'ın yaşı12
- yapay zekaya erişim engeli kararı alınması11
- bu hangi oyundan11
- temmuz emekli memur çalışan maaş indirimi8
- arkadaşlar burçlara inanan biri bakabilir mi8
- özgür özel24
- toksik yazarlar9
- siktir orospu afedersin15
- haysenin1215
- mehmet boynukalın'ın belediyelere operasyon tweeti12
- akpnin elinden dini alın geriye ne kalır20
- toprağın üzerinde yalın ayak yürümek8
- su paralarıyla togg alan yönetici8
- yazarların imza yemekleri10
- yazarların favori yazarları8
- yazarların favori sabunu9
- ak parti'nin genel müdürüne çuvalla 95 milyon tl12


entry'ler (43)
Kalmamıştır böylesi.
Azgın oldu artık kadını da erkeği de ar kalmadı damarlarda.
Azgın oldu artık kadını da erkeği de ar kalmadı damarlarda.
erkeğim diye dolaşmasın ortalıkta.
alfa erkek olmak bunu gerektirir, bir kadına dahası hayatının aşkına bunu çok gören kişi yaşamasın daha iyi, kredi kartın da mı yok? hayat şartları ağır iphone da pahalı olabilir ama insan sevdiği için neler yapmaz ki?
sevgilimi asla üzmem bu hayatta bir gün olursa.
alfa erkek olmak bunu gerektirir, bir kadına dahası hayatının aşkına bunu çok gören kişi yaşamasın daha iyi, kredi kartın da mı yok? hayat şartları ağır iphone da pahalı olabilir ama insan sevdiği için neler yapmaz ki?
sevgilimi asla üzmem bu hayatta bir gün olursa.
Ekşi, uludağ, normal, kirpi.
vardır böyle tarihi bir gerçeklik.
zengin insanları sevmeyen biri olarak, başarısının sırrına baktığımda çamur atacak hiçbir eksiklik bulamıyorum çünkü zekasıyla ilmek ilmek gelmiş buralara.
tebrik etmekten başka dile hacet gelmiyor.
zengin insanları sevmeyen biri olarak, başarısının sırrına baktığımda çamur atacak hiçbir eksiklik bulamıyorum çünkü zekasıyla ilmek ilmek gelmiş buralara.
tebrik etmekten başka dile hacet gelmiyor.
Maraba gardaş, diye cevap verilesi nidadır.
insanı derin düşüncelere sevk eder.
asla nicklerini vermeyeceğim sözlükte konuştuğum iki kız var, ikisiyle de ciddi düşünüyorum ama birini seçmek zorundayım müşterek hayat yolculuğu için.
ikisi de çok güzel fiziksel hiçbir kusuru yok sonuçta kadın. aklım, öğretmen olanın boş vakti çok ileride çocuk doğurduğunda ilgilenebilir, diyor. öte yandan seksüel dürtülerim hemşireyi tek geçiyor. maaşları da ortalama aynı, tek kişi geçinmek malum çok zor.
kararsız kalmak kadar kötü bir hastalık yok, sanırım ikisinden de vazgeçemeyeceğim seçeceğim belli. gittiği yere kadar ayrı ayrı idare edeceğim, çıldırmak üzereyim başka yolu yok mu, bulamıyorum.
asla nicklerini vermeyeceğim sözlükte konuştuğum iki kız var, ikisiyle de ciddi düşünüyorum ama birini seçmek zorundayım müşterek hayat yolculuğu için.
ikisi de çok güzel fiziksel hiçbir kusuru yok sonuçta kadın. aklım, öğretmen olanın boş vakti çok ileride çocuk doğurduğunda ilgilenebilir, diyor. öte yandan seksüel dürtülerim hemşireyi tek geçiyor. maaşları da ortalama aynı, tek kişi geçinmek malum çok zor.
kararsız kalmak kadar kötü bir hastalık yok, sanırım ikisinden de vazgeçemeyeceğim seçeceğim belli. gittiği yere kadar ayrı ayrı idare edeceğim, çıldırmak üzereyim başka yolu yok mu, bulamıyorum.
ruhu ızdırapla kaplayan, elem ve keder verici bir duygudur.
geçen gün çalıştığım iş yeri olarak yaşlı bakım evine (huzurevi) konuk olduk. bir tane nur yüzlü tatlış amca vardı ama hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, yanına gittim içim acıdı resmen, çocukları hayırsız çıktı sandım ama değilmiş, "yengen rahmetli hayattayken çok az cima eyledik, şu an da elimden bir şey gelmiyor, resmen boşa yaşıyorum, öldürün beni" diye diye hıçkırdığına tanık oldum. insan olanın üzülmemesi anormalliktir bu durumda, neticesinde de bana bir aydınlanma geldi. yeteri kadar yapmamış olabilir miyim? günlerdir bu ızdırabı ruhumda taşıyorum.
korkun benden şu saatten sonra, horoz başını kaldırdı.
geçen gün çalıştığım iş yeri olarak yaşlı bakım evine (huzurevi) konuk olduk. bir tane nur yüzlü tatlış amca vardı ama hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, yanına gittim içim acıdı resmen, çocukları hayırsız çıktı sandım ama değilmiş, "yengen rahmetli hayattayken çok az cima eyledik, şu an da elimden bir şey gelmiyor, resmen boşa yaşıyorum, öldürün beni" diye diye hıçkırdığına tanık oldum. insan olanın üzülmemesi anormalliktir bu durumda, neticesinde de bana bir aydınlanma geldi. yeteri kadar yapmamış olabilir miyim? günlerdir bu ızdırabı ruhumda taşıyorum.
korkun benden şu saatten sonra, horoz başını kaldırdı.
asla yürümez ve bitmeye mahkumdur.
aöf işletme lisans mezunu, 23 yaşında bir kızım. erkek arkadaşım fen lisesi mezunu ve maddi imkansızlıklardan dolayı üniversiteye gidememiş çok çok afedersiniz cahil biri. bir yere falan gittiğimizde bazen soran olacak diye aklım çıkıyor, onun korkusunu ve stresini yaşamaktan hasta oldum resmen.
sanırım ayrılacağım, karabük üniversitesi makine mühendisliği bitirmiş beni beğenen biri vardı, şans vereceğim.
biz üniversite mezunları daha iyi anlaşacağımızı düşünüyorum, sonuçta benim hayatım.
aöf işletme lisans mezunu, 23 yaşında bir kızım. erkek arkadaşım fen lisesi mezunu ve maddi imkansızlıklardan dolayı üniversiteye gidememiş çok çok afedersiniz cahil biri. bir yere falan gittiğimizde bazen soran olacak diye aklım çıkıyor, onun korkusunu ve stresini yaşamaktan hasta oldum resmen.
sanırım ayrılacağım, karabük üniversitesi makine mühendisliği bitirmiş beni beğenen biri vardı, şans vereceğim.
biz üniversite mezunları daha iyi anlaşacağımızı düşünüyorum, sonuçta benim hayatım.
kız arkadaşımdan duyunca heyecanlandığım sözü.
hangi erkek heyecanlanmaz ki? çıldırır, aklını kaybeder resmen gerçek erkekler buna. "karanlıkta olsun ama utanıyorum" deyince, tamam, dedim. gece yarısını geçince sana bir süprizim olacak, dedi. bir tane kızıl saçlı arkadaşı vardı, aklım ona gitti, ondan acayip elektrik alıyordum ve muhtemelen o gelecekti. gece yarısı olunca ışıkları kapattı ve "ben gözlerini aç diyene kadar açma" dedi. kalbim yerinden çıkacak gibiydi. kızıl, sevgilim ve ben, üçümüz sabaha kadar dayanılacak gibi değil tabi hayali bile. belki de odasına saklamıştı, ben gelmeden bu arada benimki 23cm her neyse ışıkları açınca üzerinde göztepe forması ve " ooooooooooo" diye utanarak ve mahçupça bağırmaya başlayınca aklım başıma geldi o an boşalmışım zaten. sonra sus işareti yapıp, bir iki üç diye bağırsa da heyhat.
neyse sabaha kadar üçlü çekip tezahürat yaptık ertesi gün de maça götürdüm yalnız aklım hala kızılda.
hangi erkek heyecanlanmaz ki? çıldırır, aklını kaybeder resmen gerçek erkekler buna. "karanlıkta olsun ama utanıyorum" deyince, tamam, dedim. gece yarısını geçince sana bir süprizim olacak, dedi. bir tane kızıl saçlı arkadaşı vardı, aklım ona gitti, ondan acayip elektrik alıyordum ve muhtemelen o gelecekti. gece yarısı olunca ışıkları kapattı ve "ben gözlerini aç diyene kadar açma" dedi. kalbim yerinden çıkacak gibiydi. kızıl, sevgilim ve ben, üçümüz sabaha kadar dayanılacak gibi değil tabi hayali bile. belki de odasına saklamıştı, ben gelmeden bu arada benimki 23cm her neyse ışıkları açınca üzerinde göztepe forması ve " ooooooooooo" diye utanarak ve mahçupça bağırmaya başlayınca aklım başıma geldi o an boşalmışım zaten. sonra sus işareti yapıp, bir iki üç diye bağırsa da heyhat.
neyse sabaha kadar üçlü çekip tezahürat yaptık ertesi gün de maça götürdüm yalnız aklım hala kızılda.
uzaklaşılması gereken sapık bir pisliktir.
8 aydır birlikte olduğum, sevdiğimi ve hayatımı birleştireceğimi düşündüğüm çocuk bizzat bunu yaptı, ilk başta garip gelip biraz sinirlensem de sonuçta erkektir, herhalde koklayacak yüzüne falan sürecek belki de beni düşünüp titeyerek kasılarak çorabımı parçalayacak sanmıştım.
bir gün doğum günü süprizi yapmak için, anahtarlarını da gizlice çoğalttığım için evine girip hazırlık yapmak istedim ama daha kapıyı açmadan bağırışlar falan duydum, hırsız girdi sandım çünkü işte olduğunu ve toplantısının olacağını en az 7 - 8 saat aralıksız ona ulaşamayacağımı söylemişti. korka korka girdim ve hayatımın en korkunç görüntülerine şahit oldum, benim aşkımı başka bir adam, boyu kısa kaldığı için altına yastık koyarak afedersiniz düdüklüyordu, nasıl bağırıyordu sevgilim gülerek. benim çoraplarımı giymiş bir de şerefsiz aşkım.
bu münferit olay sonrasında yaklaşık 2 yıl psikiyatriye gittim, ilaç kullanıyorum ve hala kurtulamadım yaşadıklarımın etkisinden. o gün bu gündür bir daha ince siyah külotlu çorap giymedim. kokusunu duysam afedersiniz kusuyorum, kabusum oldu.
kızlar, eğer bir erkek, çok fazla külotlu çorap muhabbeti yapıyorsa dönüp bir düşünün eğer sizden çorabınızı isterse bilin ki kesin vurduruyordur, kaçın hemen. ben yandım siz yanmayın.
8 aydır birlikte olduğum, sevdiğimi ve hayatımı birleştireceğimi düşündüğüm çocuk bizzat bunu yaptı, ilk başta garip gelip biraz sinirlensem de sonuçta erkektir, herhalde koklayacak yüzüne falan sürecek belki de beni düşünüp titeyerek kasılarak çorabımı parçalayacak sanmıştım.
bir gün doğum günü süprizi yapmak için, anahtarlarını da gizlice çoğalttığım için evine girip hazırlık yapmak istedim ama daha kapıyı açmadan bağırışlar falan duydum, hırsız girdi sandım çünkü işte olduğunu ve toplantısının olacağını en az 7 - 8 saat aralıksız ona ulaşamayacağımı söylemişti. korka korka girdim ve hayatımın en korkunç görüntülerine şahit oldum, benim aşkımı başka bir adam, boyu kısa kaldığı için altına yastık koyarak afedersiniz düdüklüyordu, nasıl bağırıyordu sevgilim gülerek. benim çoraplarımı giymiş bir de şerefsiz aşkım.
bu münferit olay sonrasında yaklaşık 2 yıl psikiyatriye gittim, ilaç kullanıyorum ve hala kurtulamadım yaşadıklarımın etkisinden. o gün bu gündür bir daha ince siyah külotlu çorap giymedim. kokusunu duysam afedersiniz kusuyorum, kabusum oldu.
kızlar, eğer bir erkek, çok fazla külotlu çorap muhabbeti yapıyorsa dönüp bir düşünün eğer sizden çorabınızı isterse bilin ki kesin vurduruyordur, kaçın hemen. ben yandım siz yanmayın.
yaşamdan soğutur.
maalesef başıma gelen korkunç hadise. her buluşmamızda yediğim içtiğimden tiksiniyorum aramızda daha hiç yakınlaşma ol(a)madı. çok güzel ama kurt adam gibi.
tüm cesaretimle söyleyeceğim ama kırılır, ayıp olur siye söyleyemiyorum belki de hormonsal bir rahatsızlığı vardır, alıyordur ertesi gün hemen 6-7 cm olup uzuyordur, nutkum tutuldu adeta. geçenlerde epilasyon yapan bir yerin önünden geçerken laf lafı açınca kendi döküldü ben de hemen fırsatı değerlendirdim. ileride kansere yol açtığını uzak durulması gerektiğini söyleyince, yüzüm düştü. ben de, neyse ki tüy dökücüler var, deyince onlarında kimyasal olduğunu ve çok zararlı olduğunu söyledi, tüm umudumu yitirmişken klasik yöntemlerin her zaman daha başarılı olduğunu söyleyince gözlerim parladı, ağda ve sir gibi, onu da sırtına da bir iki defa yapıştırmış ama çıkaramamış kolu yetişmemiş günlerce sırtında sirle dolaşmış ve en iyisinin doğal güzellik olduğuna karar vermiş.
oysa ben tek tek dişlerimle o tüyleri almaya razıydım, ne yapacağımı bilmiyorum. hayattan tam keyif alacağım sırada aklıma ya da gözümün önüne geliyor, rahatsızlanıyorum.
maalesef başıma gelen korkunç hadise. her buluşmamızda yediğim içtiğimden tiksiniyorum aramızda daha hiç yakınlaşma ol(a)madı. çok güzel ama kurt adam gibi.
tüm cesaretimle söyleyeceğim ama kırılır, ayıp olur siye söyleyemiyorum belki de hormonsal bir rahatsızlığı vardır, alıyordur ertesi gün hemen 6-7 cm olup uzuyordur, nutkum tutuldu adeta. geçenlerde epilasyon yapan bir yerin önünden geçerken laf lafı açınca kendi döküldü ben de hemen fırsatı değerlendirdim. ileride kansere yol açtığını uzak durulması gerektiğini söyleyince, yüzüm düştü. ben de, neyse ki tüy dökücüler var, deyince onlarında kimyasal olduğunu ve çok zararlı olduğunu söyledi, tüm umudumu yitirmişken klasik yöntemlerin her zaman daha başarılı olduğunu söyleyince gözlerim parladı, ağda ve sir gibi, onu da sırtına da bir iki defa yapıştırmış ama çıkaramamış kolu yetişmemiş günlerce sırtında sirle dolaşmış ve en iyisinin doğal güzellik olduğuna karar vermiş.
oysa ben tek tek dişlerimle o tüyleri almaya razıydım, ne yapacağımı bilmiyorum. hayattan tam keyif alacağım sırada aklıma ya da gözümün önüne geliyor, rahatsızlanıyorum.
dışarıdan görüldüğü gibi değildir, çok özel ve yalnızca şanslı insanların yaşayacağı bir denklemdir.
32 daireli bir apartmanın 6. katında oturuyorum, aylar önce 02.15 gibi kapım çaldı ve çok hoş bir hanımefendi özür dileyerek, 2. katta oturduğunu ve sütyeninin balkonuma düştüğünü mahçupça söyleyerek, geri almak istedi. bir koşu gittim, gerçekten sütyeni mis gibi kokuyordu ve balkonumdaydı, tabağa koyup üzerini de peçeteyle örterek kendisine teslim ettim, tabi tabakta görünce şaşırdı, gülüştük falan, "tamam ben de doldurup getiririm" dedi ve birbirimizle daha sonra da karşılaşmalarımız sonrası telefonlarımızı alıp vermemizle devam etti. ben 33 yaşındayım ve en fazla 50'li yaşlarda olduğunu düşündüğüm afet 69 yaşındaymış ve gerçekten hiç göstermiyordu bu arada benimki 23 cm her neyse onu görmediğimde falan ellerim titriyordu, görme, karşılaşma heyecanı falan inanılmaz bir duyguydu. sonra nude olaylarına falan girdik ve flörtümüz resmen başlamış oldu.
bu arada menopoz meselesi kafamı biraz kurcaladı ama ilişkide açıklığı sevdiğim için direkt sordum, çeşitli organik ürünlerle doğal bir şekilde birleşmemizin gerçekleşeceğini ve bundan çok memnun kalacağımı söyledi. zaten 20'lik kızlardakinin aynısından onda da varmış, "bir fark yok yani" dedi.
her yönden müthiş bir ilişkiydi, ev arkadaşıyla olan samimiyetimi kıskandığı için trip ve nazı biraz abarttı şu an aramız soğuk ama seviyoruz birbirimizi, ben gönlünü alırım çiçeğimin.
32 daireli bir apartmanın 6. katında oturuyorum, aylar önce 02.15 gibi kapım çaldı ve çok hoş bir hanımefendi özür dileyerek, 2. katta oturduğunu ve sütyeninin balkonuma düştüğünü mahçupça söyleyerek, geri almak istedi. bir koşu gittim, gerçekten sütyeni mis gibi kokuyordu ve balkonumdaydı, tabağa koyup üzerini de peçeteyle örterek kendisine teslim ettim, tabi tabakta görünce şaşırdı, gülüştük falan, "tamam ben de doldurup getiririm" dedi ve birbirimizle daha sonra da karşılaşmalarımız sonrası telefonlarımızı alıp vermemizle devam etti. ben 33 yaşındayım ve en fazla 50'li yaşlarda olduğunu düşündüğüm afet 69 yaşındaymış ve gerçekten hiç göstermiyordu bu arada benimki 23 cm her neyse onu görmediğimde falan ellerim titriyordu, görme, karşılaşma heyecanı falan inanılmaz bir duyguydu. sonra nude olaylarına falan girdik ve flörtümüz resmen başlamış oldu.
bu arada menopoz meselesi kafamı biraz kurcaladı ama ilişkide açıklığı sevdiğim için direkt sordum, çeşitli organik ürünlerle doğal bir şekilde birleşmemizin gerçekleşeceğini ve bundan çok memnun kalacağımı söyledi. zaten 20'lik kızlardakinin aynısından onda da varmış, "bir fark yok yani" dedi.
her yönden müthiş bir ilişkiydi, ev arkadaşıyla olan samimiyetimi kıskandığı için trip ve nazı biraz abarttı şu an aramız soğuk ama seviyoruz birbirimizi, ben gönlünü alırım çiçeğimin.
feraset gerektirir. ayrıca gerçek demokrasi bu değil.
25 yaşında bir kız arkadaşım var, bana hayatımdaki ikinci erkeksin dedi ve onurlandırdı. bir süredir de beraberiz, geçen gün cinsellik hakkında konuştuğumuzda fırt diye söyleyince bir anda kalakaldım. 20 yaşından 25 yaşına kadar hayatında tek bir kişi olmuş ve döngüsü hariç her gün günde üç kere yapıyorlarmış ve aşağı yukarı ortalama 4500 kere falan birliktelik yaşamış. sevgilisi ilik kanserinden vefat edince derin bir boşluğa düşmüş ve o dönem benimle tanışmış işte. "bilmen hakkın", dedi.
"herkese yeşil ışık yakan uçarı kaçarı bir kız değilim, bazı konular sınırlı olmalı bir kızın hayatında" dedi. dürüst, erdemli ve ahlaklı bir kız sonuçta, ben piç erkeğim 3 - 4 tane kısa süreli kız arkadaşım oldu ve altı ayda bir parayı denkleştirip escorta giden adamım sanırım hak etmiyorum bu kızı.
25 yaşında bir kız arkadaşım var, bana hayatımdaki ikinci erkeksin dedi ve onurlandırdı. bir süredir de beraberiz, geçen gün cinsellik hakkında konuştuğumuzda fırt diye söyleyince bir anda kalakaldım. 20 yaşından 25 yaşına kadar hayatında tek bir kişi olmuş ve döngüsü hariç her gün günde üç kere yapıyorlarmış ve aşağı yukarı ortalama 4500 kere falan birliktelik yaşamış. sevgilisi ilik kanserinden vefat edince derin bir boşluğa düşmüş ve o dönem benimle tanışmış işte. "bilmen hakkın", dedi.
"herkese yeşil ışık yakan uçarı kaçarı bir kız değilim, bazı konular sınırlı olmalı bir kızın hayatında" dedi. dürüst, erdemli ve ahlaklı bir kız sonuçta, ben piç erkeğim 3 - 4 tane kısa süreli kız arkadaşım oldu ve altı ayda bir parayı denkleştirip escorta giden adamım sanırım hak etmiyorum bu kızı.
Kız değilim arkadaşlar hatta ayıptır söylemesi benimki 23cm. Bilenler bilir burada.
Sevgiler saygılar.
Sevgiler saygılar.
Kavgayla çözüm olmaz birbirinizi sevin, hatta sevişin daha hatta silkin birbirinizi.
Ben burada kalıcı değilim, iyi akşamlar arkadaşlar.
Ben burada kalıcı değilim, iyi akşamlar arkadaşlar.
çağ dışı bir insanlık suçudur.
nasıl başlık açacağımı bilmiyorum, öncelikle herkesten özür dilerim eğer hatam olduysa. geçtiğimiz hafta sonu, sözlükten yazar bir arkadaşımın istanbul'da düğünü vardı, kalktım izmir'den düğününe kendi hususi aracımla gittim. önce evine gittik, ailesiyle ve kendisiyle görüştüm sonra yemek yedik, oturduk biraz. konvoy olacak dediler ben de katıldım, tam beyoğlu'nun orta yerinde konvoy durunca sıcakta beklemeye başladık, sonra yanıma kalabalık bir grup gelip, "birader senin araban lpg'li ve eski, drone çekiminde görünmesini istemiyoruz" deyince beynimden vurulmuşa döndüm, resmen ırkçılık gibi bir ayrımcılık. gözlerim yaşardı ve sesim titreyerek, "orjinal doğan slx ama" diyebildim ve arkadaşıma baktığımda üzgün bir ifadeyle bana bakarak kafasını yavaşça sağa sola çevirdiğini gördüm. o an ölmek istedim resmen. 680 km yol gelip yapılanı kaldıramadım, gizli gizli yumruğumu ısırarak ağlamaya daldım beyoğlu'nun ortasında, beni bırakıp oynaya hoplaya konvoya devam ettiler, bir de trafik cezası yedim.
batsın sizin bu şekilciliğiniz yok olsun. "senin araban eski, konvoydan çık arkadaşım" ne demek ya, kendimi toplamam uzun yıllar alacak. neyse çeyrek altın cebimde kaldı.
nasıl başlık açacağımı bilmiyorum, öncelikle herkesten özür dilerim eğer hatam olduysa. geçtiğimiz hafta sonu, sözlükten yazar bir arkadaşımın istanbul'da düğünü vardı, kalktım izmir'den düğününe kendi hususi aracımla gittim. önce evine gittik, ailesiyle ve kendisiyle görüştüm sonra yemek yedik, oturduk biraz. konvoy olacak dediler ben de katıldım, tam beyoğlu'nun orta yerinde konvoy durunca sıcakta beklemeye başladık, sonra yanıma kalabalık bir grup gelip, "birader senin araban lpg'li ve eski, drone çekiminde görünmesini istemiyoruz" deyince beynimden vurulmuşa döndüm, resmen ırkçılık gibi bir ayrımcılık. gözlerim yaşardı ve sesim titreyerek, "orjinal doğan slx ama" diyebildim ve arkadaşıma baktığımda üzgün bir ifadeyle bana bakarak kafasını yavaşça sağa sola çevirdiğini gördüm. o an ölmek istedim resmen. 680 km yol gelip yapılanı kaldıramadım, gizli gizli yumruğumu ısırarak ağlamaya daldım beyoğlu'nun ortasında, beni bırakıp oynaya hoplaya konvoya devam ettiler, bir de trafik cezası yedim.
batsın sizin bu şekilciliğiniz yok olsun. "senin araban eski, konvoydan çık arkadaşım" ne demek ya, kendimi toplamam uzun yıllar alacak. neyse çeyrek altın cebimde kaldı.
"hoşlanılan erkeğin her buluşmaya aynı ayakkabıyla gelmesi" olacaktı malum karakter sınırlaması.
27 yaşında tekstil mühendisi bir kadınım, 6 aydır birlikte olduğum çocuk, her buluşmaya aynı ayakkabıyla geldi ve bu durum gerçekten midemi bulandırmaya başladı. o da makine mühendisi ve çalışıyor, borcu harcı da yok. içtiği sigara 75 tl ve bir ay içmese 2500 liraya gayet uygun ayakkabı alabilir ama ısrarla her kombinin altına aynı ayakkabılarla gelince ciddi ciddi düşündürdü beni.
bu sadece ayakkabı meselesi değil, hayattaki ciddiyeti, başarısı, otoritesi ve şehveti demektir aynı zamanda. işte kadınlar sadece yakışıklılığa ve cüzdana bakmıyor sevgili ekşi sözlük ahalisi, ayakkabılara da bakıyor artık. sanırım son buluşmamızda eğer başka ayakkabı giymezse ilişkiyi üzülerek bitireceğim.
kızlar, en az beş çift ayakkabısı olmayan erkeklere asla bakmayın, size tavsiyem.
tanım: ciddiyetsiz ve zevksizdir.
27 yaşında tekstil mühendisi bir kadınım, 6 aydır birlikte olduğum çocuk, her buluşmaya aynı ayakkabıyla geldi ve bu durum gerçekten midemi bulandırmaya başladı. o da makine mühendisi ve çalışıyor, borcu harcı da yok. içtiği sigara 75 tl ve bir ay içmese 2500 liraya gayet uygun ayakkabı alabilir ama ısrarla her kombinin altına aynı ayakkabılarla gelince ciddi ciddi düşündürdü beni.
bu sadece ayakkabı meselesi değil, hayattaki ciddiyeti, başarısı, otoritesi ve şehveti demektir aynı zamanda. işte kadınlar sadece yakışıklılığa ve cüzdana bakmıyor sevgili ekşi sözlük ahalisi, ayakkabılara da bakıyor artık. sanırım son buluşmamızda eğer başka ayakkabı giymezse ilişkiyi üzülerek bitireceğim.
kızlar, en az beş çift ayakkabısı olmayan erkeklere asla bakmayın, size tavsiyem.
tanım: ciddiyetsiz ve zevksizdir.
en masum, en aşk dolu, en müthiş adeta tanrısal bir dokunuş, mutluluğun resmedilmesi gibi bir ilişkidir.
44 yaşında; evi, arabası, yazlığı, işi, gücü olan yakışıklı bir erkeğim. kız arkadaşım da üniversite mezunu, aklı başında, dünyalar güzeli bir kız. ikimiz de birbirimizi çok seviyoruz, adeta tapıyorum kendisine. her yerde, her alanda çok iddialı ve ateş gibiyiz. kız arkadalım yaşından çok olgun görünüyor ben de daha genç görünüyorum ve evlenmemiz için de hiç bir neden yok.
bunları yazma sebebim; korkmayın, aşkta yaş önemli değildir arkadaşlar. sevdiğinizle birlikte olun, hayat kısa.
44 yaşında; evi, arabası, yazlığı, işi, gücü olan yakışıklı bir erkeğim. kız arkadaşım da üniversite mezunu, aklı başında, dünyalar güzeli bir kız. ikimiz de birbirimizi çok seviyoruz, adeta tapıyorum kendisine. her yerde, her alanda çok iddialı ve ateş gibiyiz. kız arkadalım yaşından çok olgun görünüyor ben de daha genç görünüyorum ve evlenmemiz için de hiç bir neden yok.
bunları yazma sebebim; korkmayın, aşkta yaş önemli değildir arkadaşlar. sevdiğinizle birlikte olun, hayat kısa.
günlerdir kabullenmek istemediğim ama içten içe beni kemiren, tüketen hatta yaşamla ölüm arasında gibi hissettiren hadise.
33 yaşında makine mühendisi bir erkeğim, 57 yaşında bir kıza aşık oldum evet ve utanmıyorum. çok hoş biri, insan ve hayvansever, anlayışlı, hayatı sorgulayan ama hayatındaki insanı asla yargılamadan kabul eden, konuşması rahatlatıcı ve huzur veren ve öyle yaşlı gibi falan da durmayan gayet seksi ve güzel dişil enerjisi olan, hanım hanımcık, edepli ve o kadar da ateşli bir hanımefendi.
bunu neden yazdım, reel hayattaki toplum kurallarını belirlediğini düşünen otoriter, baskıcı ve alaycı tiplerden bir kaçış noktası olarak gördüm bu mecrayı, rahatlamak ve içimi dökmek istedim sadece.
33 yaşında makine mühendisi bir erkeğim, 57 yaşında bir kıza aşık oldum evet ve utanmıyorum. çok hoş biri, insan ve hayvansever, anlayışlı, hayatı sorgulayan ama hayatındaki insanı asla yargılamadan kabul eden, konuşması rahatlatıcı ve huzur veren ve öyle yaşlı gibi falan da durmayan gayet seksi ve güzel dişil enerjisi olan, hanım hanımcık, edepli ve o kadar da ateşli bir hanımefendi.
bunu neden yazdım, reel hayattaki toplum kurallarını belirlediğini düşünen otoriter, baskıcı ve alaycı tiplerden bir kaçış noktası olarak gördüm bu mecrayı, rahatlamak ve içimi dökmek istedim sadece.
kız arkadaşımdan duyunca mutluluktan uçtuğum ve heyecanlandığım sözü.
hep arkadan hep arkadan artık hazırım önden istiyorum, deyince bunun iyi bir fikir olup olmadığını bir daha düşünmesini istedim.
hem arkadan olduğunda daha yavaş oluyor önden daha hızlı ve seri oluruz, deyince kararlı olduğunu anladım ben de istediğini verdim ve göz bebekleri kaydı mutluluktan resmen.
honda civic type r ile önden çekişli aracın tadı gerçekten harika ama deneyim gerektiriyor
hep arkadan hep arkadan artık hazırım önden istiyorum, deyince bunun iyi bir fikir olup olmadığını bir daha düşünmesini istedim.
hem arkadan olduğunda daha yavaş oluyor önden daha hızlı ve seri oluruz, deyince kararlı olduğunu anladım ben de istediğini verdim ve göz bebekleri kaydı mutluluktan resmen.
honda civic type r ile önden çekişli aracın tadı gerçekten harika ama deneyim gerektiriyor