bugün
- herkes uyudu mu8
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı126
- mert hakan yandaş9
- jose mourinho14
- aranızda medyum olan var mı13
- okan buruk12
- fenerbahçe taraftarı17
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı10
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız9
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı11
- sözlük erkeklerinin arabaları9
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri10
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- bimde çalışanda akıl var mı13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- siber güvenlik başkanlığı9
- sudekiray12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
sevdiği entry'ler
bu tanıyı sadece psikologlar ve psikiyatristler koyabilir.
Şizoid kişilik bozukluğu sosyal ilişkilere karşı ilgisizlik, soğukluk ve duygusuzluk olarak ifade edilebilir. Bu hastalık ergenliğin başında duygusal ve sosyal olarak kişinin başkaları ile iletişim kuramaması ile kendini göstermeye başlar. Bu kişiler günlük hayatta normal insanlar gibi yaşamlarını sürdürebilirler ama başkaları ile anlamlı ilişkiler kuramazlar. Bütün hayatları boyunca yalnız yaşarlar, sürekli hayal kurarlar ve çoğunlukla hayvanlara aşırı bağlanma gösterirler. Başka insanların tahammül edemediği ve yalnız olmalarını gerektiren işlerde çalışabilirler. Tartışmalı olmakla birlikte bazı araştırmalar Şizoid kişilik bozukluğunun şizofreni başlangıcı olabileceği öne sürülmüştür. Şizoid kişiliği Şizofreniden ayrıran en önemli etken, bu kişilerin gerçek ile bağlantılarının kopmamış olmasıdır.
insanın hayatını alt üst eden bir hastalık.
insana konuşmasını unutturuyor. konuşurken konudan konuya atlatıyor bu bozukluk.
herkesin vereceği basit tepkileri bile unutuyorsun. Mesela nerde ne zaman teşekkür edilir gibisinden.
arkadaş mı? işleri düşünce facede mesaj atanlar işte başka olmuyor. kimse sana durduk yere selam bile demiyor.
ruh gibi geziyorsun. hayatın sözlük, wikipedia, ve değerli bulduğun kitaplar olmuş ve durumdan da şikayetçi değilsin.
kendi kendine cümleleri tamamlıyorsun, kendi kendine gülüyorsun.
en zevkli bulduğun işlerden biri -kimsenin okumayacağını bildiğin halde- sözlükte entry girmek oluyor.
kız arkadaş kelimesini zaten unutuyorsun bi kere. yok öyle bir şey onu unut tamam mı?
kimseyle konuşurken göz kontağı falan yapmıyorsun. kimsenin gözüne bakmak yok.
karşıdaki uzun bir şey anlatıyorsa kesinlikle dinlemiyorsun çünkü kafan zaten uçmuş oluyor başka bir yere.
bir çok insanı katlanmaz buluyorsun.
korkağın önde gideni oluyorsun, öyle şurdan atlayamazsın korkak falan değil bir şeye girişmeye, yeni bir şeyler yapmaya korkarsın.
yaratıcı fikirlerin olabilir, ama o ya yok olur ya da başkasına söylersin ve o sahiplenir.
zaten en fazla 2-3 arkadaşın vardır onlarla bile de pek yakın değilsindir.
ya böyle olursa diye kurduğun hayallerin hiçbiri olmaz ama o hayalleri kurmanın zevkini başka hiçbir şey vermez.
duyguların soğuk olur, konuşmalar kopuk kopuk.
insana konuşmasını unutturuyor. konuşurken konudan konuya atlatıyor bu bozukluk.
herkesin vereceği basit tepkileri bile unutuyorsun. Mesela nerde ne zaman teşekkür edilir gibisinden.
arkadaş mı? işleri düşünce facede mesaj atanlar işte başka olmuyor. kimse sana durduk yere selam bile demiyor.
ruh gibi geziyorsun. hayatın sözlük, wikipedia, ve değerli bulduğun kitaplar olmuş ve durumdan da şikayetçi değilsin.
kendi kendine cümleleri tamamlıyorsun, kendi kendine gülüyorsun.
en zevkli bulduğun işlerden biri -kimsenin okumayacağını bildiğin halde- sözlükte entry girmek oluyor.
kız arkadaş kelimesini zaten unutuyorsun bi kere. yok öyle bir şey onu unut tamam mı?
kimseyle konuşurken göz kontağı falan yapmıyorsun. kimsenin gözüne bakmak yok.
karşıdaki uzun bir şey anlatıyorsa kesinlikle dinlemiyorsun çünkü kafan zaten uçmuş oluyor başka bir yere.
bir çok insanı katlanmaz buluyorsun.
korkağın önde gideni oluyorsun, öyle şurdan atlayamazsın korkak falan değil bir şeye girişmeye, yeni bir şeyler yapmaya korkarsın.
yaratıcı fikirlerin olabilir, ama o ya yok olur ya da başkasına söylersin ve o sahiplenir.
zaten en fazla 2-3 arkadaşın vardır onlarla bile de pek yakın değilsindir.
ya böyle olursa diye kurduğun hayallerin hiçbiri olmaz ama o hayalleri kurmanın zevkini başka hiçbir şey vermez.
duyguların soğuk olur, konuşmalar kopuk kopuk.
genelde hiçbir duygulanım yaşamayan hastalara konulan tanı.
bu hastalığa sahip insanların kendine güvenleri azdır.
isim benzerliği nedeni ile şizofreni ile karıştırılmamalıdır. bu hastalık bir kişilik bozukluğudur ve hastaların algı kabiliyetleri bozulmamıştır.
bu hastalığa sahip insanların kendine güvenleri azdır.
isim benzerliği nedeni ile şizofreni ile karıştırılmamalıdır. bu hastalık bir kişilik bozukluğudur ve hastaların algı kabiliyetleri bozulmamıştır.
aslında hayatı, kendisine ördüğü duvar yüzünden zindan eden, kayıp ruhtur. dışarıdan cool ya da, burnu havada görünebilirler, mimikleri ve jestlerini az kullanırlar. ancak kendilerini çok güvende hissettikleri ortamlarda kendilerini ifade edebilirler. iyi de yaparlar çünkü iç dünyaları ziyadesiyle zengindir.* sanat ve bireysel ve soyut kreatiflik gerektiren mesleklerde başarılıdırlar. başkalarıyla kolay iletişim kuramamakla beraber, bunu gereksiz de görürler. güvendiği bir ortamda çok neşeli iken, başka bir ortamda aşırı soğuk, çekingen, insanlara yukarıdan bakan birisi oluverirler. fakat bunu bilinçli yapmamaları diğer kişilik yapılarından ayrılırlar. bunu dışında kendisine ilgi duyan insanları, ısrarla iterler bu haliyle kendi bedeninde tutsak, bir hayaleti andırırlar. şizofrenik vakaların önemli kısmının hikayesinde şizoid kişilik yapısı dikkat çeker.
belirgin duygusal dalgalanmalar göstermezler; sevinçleri, öfkeleri, üzüntüleri dışardan kolay belli olmaz. entelektüel eğilimleri genelinin vardır.
ceteris pribus erkek vakalar yatakta iyidirler. çünkü bunların çocukluğuna inildiğinde; ailede istenmeyen çocuk olmak benzeri hikayeler vardır. bu yüzden kısıtlı eylemlerinin itici gücü anneyi memnun etmek olarak gelişmiştir. bunun yansımasını freudcu yaklaşımla ele alırsak;
cinsel hayata kendisinden, ziyade partnerini memnun etmeye odaklıdır, yani kadını tatmin edip, onun takdirini kazanmak önceliklidir.
garip varlıklardır. kendisi dışında her şeye yabancıdırlar. dışardan bakıldığında; eğer eş güdümlü başka kişilik bozukluklarına sahip değillerse şayet; yarak gibi adam izlenimi uyandırsalar , özünde çoğu kral adamlardır.
toplumda görülme sıklığı %1 civarı iken sözlük popülasyonunda bu oran % 5 - 6' lara çıkabilir.
buna kişilik bozukluğu dediğimize bakmayın, zaten insanların yüzde 95' indan fazlası çoğu zaman farkına varmadığı, yadsıdığı bir takım kişilik bozukluklarına sahiptir. bu tanımlama tıbbi raconudur. günlük hayatta muhattab olduğumuz her insan; paranoid, şizotipal, antisosyal, borderline, histrionik, bağımlı, narsisit, avoidant* , obsesif- kompulsif, pasif- agresif, sado-mazoist vb. kişilik bozukluklarının birini veya birkaçını bünyesinde barındırır.
,
(bkz: acı gerçekler)
belirgin duygusal dalgalanmalar göstermezler; sevinçleri, öfkeleri, üzüntüleri dışardan kolay belli olmaz. entelektüel eğilimleri genelinin vardır.
ceteris pribus erkek vakalar yatakta iyidirler. çünkü bunların çocukluğuna inildiğinde; ailede istenmeyen çocuk olmak benzeri hikayeler vardır. bu yüzden kısıtlı eylemlerinin itici gücü anneyi memnun etmek olarak gelişmiştir. bunun yansımasını freudcu yaklaşımla ele alırsak;
cinsel hayata kendisinden, ziyade partnerini memnun etmeye odaklıdır, yani kadını tatmin edip, onun takdirini kazanmak önceliklidir.
garip varlıklardır. kendisi dışında her şeye yabancıdırlar. dışardan bakıldığında; eğer eş güdümlü başka kişilik bozukluklarına sahip değillerse şayet; yarak gibi adam izlenimi uyandırsalar , özünde çoğu kral adamlardır.
toplumda görülme sıklığı %1 civarı iken sözlük popülasyonunda bu oran % 5 - 6' lara çıkabilir.
buna kişilik bozukluğu dediğimize bakmayın, zaten insanların yüzde 95' indan fazlası çoğu zaman farkına varmadığı, yadsıdığı bir takım kişilik bozukluklarına sahiptir. bu tanımlama tıbbi raconudur. günlük hayatta muhattab olduğumuz her insan; paranoid, şizotipal, antisosyal, borderline, histrionik, bağımlı, narsisit, avoidant* , obsesif- kompulsif, pasif- agresif, sado-mazoist vb. kişilik bozukluklarının birini veya birkaçını bünyesinde barındırır.
,
(bkz: acı gerçekler)