bugün

entry'ler (117)

kızlara yakışmayan iki şey

toplumsal cinsiyet rollerinde tıkılı kalmaları kesinlikle yakışmıyor bunun haricinde buradaki yok sigara içmek yakışmaz da yok kısa saç yakışmaz da tarzında egsantrik entryleri takmak da yakışmaz. kadın sadece feminen, duygusal bir tip ya da erkek sadece maskülen, yapılı, kaba saba bir tip değildir. aptal cinsiyet rollerinde kendini sınırlandırmış basit insanların aptalca anlayışlarından öteye gidemez bu durum. kendinizi özgür bırakın ve toplumun kalıplarına uymayın.

schubert standchen

en sevdiğim klasiklerden. aslında yazılışı böyle: 'Ständchen'

yazarların şu an dinlediği şarkılar

herkes gider mi?
söyle bana küçük adam her şey biter mi?
çok erken değil mi?
söyle bana küçük adam herkes gider mi?

türklerin mitolojisi neden yok

bunu diyen insanın tarihten bi'haber olması lazım.

yüzüklerin efendisi, aslan cadı dolap gibi kitap/film serilerinde Türk mitolojisine rastlanılabilir.

ekşi sözlük

birşey bildiğini sanan, egoist, muhalif insan topluluğu...

kadınlar ısrardan hoşlanıyor mu

kadınlar diyerek tüm kadınları aynı kefeye koyuyorsun bu bir genellemedir.

devlet için canını verecek tip

devletlerin varlıklarını sürdürme adına kullandığı milliyetçilik ideolojisine kendini vermiş, toplumsal algılarla büyümüş insan tipi

adına şiir yazılan kadın

her aşk şiiri onu anlatırken, her şarkıda o varken adına şiir yazmaya gerek yok.

en acı itiraf

sevememe ve sevilmeme laneti var üzerimde çünkü eşcinsel olmak...

kaptanaga

nereye gittin la

ben seninle nereden konuşucam?

ben tanrı olsaydım

intihar ederdim.

tek ben varım ve de yarattığım oyuncaklar. ezelden beri varım sonsuza kadar da varım.
madem herşeye gücüm yetiyor her şeyi yok ederim kendimle beraber. ve sadece hiçlik sarar her yanı.

sevdiğine ilgi gösteremeyen erkek

karakter meselesi belki de sevgisini gösteremiyordur.

birini unutmak için başkasıyla olmak

eskisini daha özlemekten ileri gidemezsin üstüne üstlük bir başkasının da duygularıyla oynamış olursun.

28 yaş genç mi orta yaş mı

yaş 35 yolun yarısı eder.

düşüyor mu böyle

ne iğrenç soru kalıbıdır?!

sevdiğim ve zevk aldığım bir hobimi yapıyorum denyo gelmiş düşüyor mu böyle diyor. sanıyor ki herkes kendisi gibi ve sadece kız tavlamak için düşünüyor. acıyorum böylesi insanlara.

kız düşürmek uğruna yaşıyor gibi

çaldığı gitarı, okuduğu kitabı, gittiği üniversitesi ve hatta aldığı araba belki giydiği kıyafeti bile...

yaşamın amacını bulamayıp üremeye vermiş kendini.

bana ne kelime kalıbına duyulan ihtiyaç

özellikle kendi toplumumuzda ciddi anlamda değer kazanan ve az bulunan bir kelime kalıbı.

şu bunu giymiş kesin şöyle! şu saatte dışarı çıkmış! bak bak elindeki bilekliğe veya taktığı arap şapkasına!

kendimiz her anlamda üstünüz ya hani diğer insanların fikirlerini hislerini eleştirmemiz doğal tabi. hoşlanmıyor olabilirsin de kardeşim bundan sana ne isteyen istediğini istediği zaman istediği şekilde giyer. ha elbet bir sınırı var ona bir lafım yok da çok abartmıyor muyuz?

egoist insan geri zekalı insandır

basit canlılar olduğumuzu göremiyor ve üstelik kendini diğer insanlardan üstün kılabiliyorsa ben buna geri zekalılık veya belki psikolojik bir sorun olarak görürüm.

ulan neyin kafası? doğdun, çocuk yapıp öleceksin! tüm hayat amacın bu. sıradan insanlardan hiçbir farkın yok. özel falan da değilsin. aynıştayn misali tüm dünyayı falan mı değiştirdin de üstün oldun? zeki veya yetenekli misin mesela mozzart veya iq seviyesi 150+ olan abiler ablalar gibi? ne farkın var ulan ne?!

ulan benden çok iyi x olurdu denilen anlar

düşünmeye ve eleştiri yapmaya başladığım zaman benden çok iyi sosyoloji uzmanı veya psikoloji alanında bir uzman olurdu diyorum.

kendi benliğinden utanmak

öz güveni olmayan insanın olayıdır zaten öz güvensizliğin temeli bu değil midir? maskeler ardında yaşar bu insanlar. ne maskesi biliyor musunuz? toplumsal algılar,toplumsal ahlak, çevresinin dayatmaları her biri vardır bu maskede. bu maskeyi çok kullanan insanın maskenin altındaki kendi yüzü yok olmaya ve o maske oraya yapışmaya başlar diğer bir deyişle kendi benliğini kaybeder ve toplumun yarattığı idealist insan faktörüne dönüşmeye başlar.