bugün
- uzağı göremeyen insan19
- anın görüntüsü20
- türkiyede çok abartılan arabalar24
- erkeğe ne hediye alınır16
- icardi190516
- icardi1905 silik olsun kampanyası35
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması10
- evlilik15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş9
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
entry'ler (170)
ev alıp kiraya veririz. bünye fakir, hayaller fakir.
kısa film sektörüne yeni atılan, ilk işleri deneysel bir reklam olan ve tahminimce güzel işlere imza atacak isimleri cem yılmaz çakması yapım grubu.
olmasa da olur yazar.
(bkz: insan) arada bir olmak lazım.
http://www.onuron3.blogspot.com
şimdilik sadece blog ilerde blok, sonra bloklar artcak site olucaz, oturulan.
şimdilik sadece blog ilerde blok, sonra bloklar artcak site olucaz, oturulan.
tercih yapacak arkadaşlar için gidilmemesini önerdiğim okuldur. -mezunu olarak-
ikindiyi kılıyım ile kardeş olan sözdür.
ikici isimlerde tarhan'ın kazanacağı versustur. malum ülke-ülker bi harf fazlamız var.
gaz bombacıyan, rTe_53 gibi onlarca türetilebilecek isimlerdir.
durmaktır.
birazdan anlatacağım sınavdır.
sınav sabahından başlayayım, herkes heyecanlı olur ya. bende yine o yok, diyorum kendime çalıştım abi denemeler iyi ne sorabilirler ki, matematiği yeniden mi yaratacaklar sanki. çıktık yola annemle gittik okul bahçesine, bakıyorum arkadaşların gözlerine hepsinde bir umut ışığı var hepsi beklentili. ah diyorum ne güzel, gururlanıyorum. sonra almaya başladılar, annemi öptüm ve girdim. arandık, fotoğraflarımız belgelerimiz kontrol edildi ve çıktık sınıflara. çok resmi oluyor, sınav öncesi psikolojinizi yormaya bire bir durumlarla karşı karşıyasınız. son 15 dakikaya geliyorum saat 09:45, kitapçıkları veriliyor. 1800 haneli numarayı yazıyoruz optiğimize. ve artık poşeti açın arkadaşlar sesini duyuyoruz. tüm türkiye duyuyor. tüm nabızlar artıyor. kendime olan güvenimi o anda yıkıyorum, dağıtıyorum tüm hayalleri. kontrol için sayfaları çevirdikçe hiçbir sorunun çözdüğüm sorulara benzemediğini fark ediyorum, neyse diyorum allah'ım sen yardım et. artık 09:55 tüm okul susuyor, veliler bile susuyor bahçede. tek bir ses dahi yok, herkes farkında sanırım olacakların. ve 10:00 başlıyoruz sınava. ilk 7 soru güzel geçiyor bi boş bırakıyorum. sonra işlem sorusu, hatayı görüyorum oha diyorum hatta gözetmene sorasım bile geliyor. hala farkında değilim ahret furyası ne zaman başlayacak. 24e gelene kadar tabi. geliyor o polinom sorusu. 6-7 dakika uğraşıyorum çıkmıyor. ulan polinom ya diyorum yaparsın yerine yazacaksın "gerekli işlemleri(!)" yapınca sonuç çıkacak, ama çıkmıyor. geliyorum 27ye trigonometri çıkmıyor, dizi geliyor matris geliyor onlar da çıkmıyor. saatle göz göze geldik o an 20 dakikam olduğunu fısıldadı. ben daha 30 soru işaretlemiştim. 2-3 ay türev integral çalıştın hadi yaparsın diyerek aşıyorum 35. soruyu. 15 dakikam var. telaş basıyor tabi. sorulara çözmek için yaklaşamıyorum aa bu da zormuş vay amk böyle sorulur mu aa zormuş diye diye geçiyorum bi kaç tane sallıyorum. sonra çözebileceğim bi soru gözüme çarpıyor integral hacim sorusu, yapıyorum hemen. geçiyorum son soruya, seri sorusu zannettim ama bir baktım integral. e arkadaşım şu ülkede 50 milyon kişi integral işaretini bilmiyordur sen integral içinde seri mi soruyorsun bana? ya nerede toplam çarpım sembolün nerede güzel türev soruların? madem ygs'de benim ilk bölümümü ölçtün e şimdi bari kolay sorsana. meb kitaplarını bi kontrol et önce sen bu çocuğa ne öğretiyorsun? matematiği işkence gören bi nesile ne sorduğuna dikkat et, milyon kişinin girdiği sınavda nasıl hatalı sorun çıkar onu bi düşün önce orijinal soru yaratmak için götünü yırtacağına. 40 netin altına düşmeyen biri olarak 40 soru işaretleyip veriyorum 7-8 tane de sallayarak. ben bu değilim diyorum bi ben yapamadım zannediyorum rezil oluyor moralim. seneye hazırlansam ya diyip duruyorum kendime. geometri dağıtılırken çıkabilir miyim dedim, 15 dakika oturmam gerektiği söylendi. iyi bari bakalım dedim sorulara. o moralle kalmıyor zaten bi şey. abi 1 saat yaptın diye bu kasmanın manası ne ki. bi yere de açı yaz ya. her yer neden katı cisim? neden heryer ifadelerle dolu? ya integralde geometride neden paragraf var göt? çemberde açın yok mu senin? ne o herkes yapar diye korktun mu yoksa amk? tamam onu da ifade et ya biz anlardık. o matematiğe rağmen geometrinin daha zor olduğunu düşünüyorum, belki de o psikolojiyle. 12:17de verdim optiği ve çıktım. merdivenden iniyorum herkes omuzlarında kendi cesedini taşıyor gibi. aileleri gördüm umutla bekleyen. aradan annemi seçtim gittim yanına. o sırada bi kız fenalaştı ama nasıl bağırıyor, kendini imha edercesine feryat edip yere düşüyor ve yanı başında gözü yaşlı annesi. hakkıdır anne dedim, böyle sınav olmaz. karşılıklı sustuk annemle. taksiye bindik geldik eve, hala susuyoruz.
ama yazık. emeklere yazık, dershanelere, özel derslere, çözülen kitaplara, denemelere yazık. hayallere yazık. ne umutlar yeşeriyor, ne hayaller kuruluyor. adamlar tarihin en zor sınavını yapıyor ve her şey bok oluyor. türkiye ortalaması geçen sene için 19(mat geo toplam) olan bi sınavdan bahsediyoruz. ki eminim tüm arkadaşlarım çıkmış soruları rahatlıkla çözmüştür. ve yeni anladım, bu ülke ıstırap. tamam bilen adamı seç tabi onu al ama, bunu senin öğretmenlerin çözemez ki be abi haksız mıyım? bu sınava sadece istanbul'da ankara'da final,fem,sınav dershanelerinde hazırlananlar girmiyor ki. tüm türkiye giriyor artvindeki, muğladaki, biraz daha eksik kalmış(sizin yüzünüzden)doğudaki kardeşlerim de giriyor, hakkarideki adam da giriyor bu sınava. bi nesilin umutları ateşe verip o çocukları üzme hakkınız olduğunu sanmıyorum ben. o yolda ağlayan kızları görünce, o doğulu kardeşimin verdiği röportajda "abi benim matematiğim iyiydi kendim çalıştım hep ama hiç anlamamışım demekki, yapamadım" dediğini duyunca ben üzülüyorum. siz de üzülün tamam mı. he ali demir, haksız mıyım? emeğiniz emanetimizdir demekle olmuyor abicim. milyon tane hakka girip milyon tane ah aldınız. olan oldu kalan moralle #direnfizikkimyabiyoloji.
sınav sabahından başlayayım, herkes heyecanlı olur ya. bende yine o yok, diyorum kendime çalıştım abi denemeler iyi ne sorabilirler ki, matematiği yeniden mi yaratacaklar sanki. çıktık yola annemle gittik okul bahçesine, bakıyorum arkadaşların gözlerine hepsinde bir umut ışığı var hepsi beklentili. ah diyorum ne güzel, gururlanıyorum. sonra almaya başladılar, annemi öptüm ve girdim. arandık, fotoğraflarımız belgelerimiz kontrol edildi ve çıktık sınıflara. çok resmi oluyor, sınav öncesi psikolojinizi yormaya bire bir durumlarla karşı karşıyasınız. son 15 dakikaya geliyorum saat 09:45, kitapçıkları veriliyor. 1800 haneli numarayı yazıyoruz optiğimize. ve artık poşeti açın arkadaşlar sesini duyuyoruz. tüm türkiye duyuyor. tüm nabızlar artıyor. kendime olan güvenimi o anda yıkıyorum, dağıtıyorum tüm hayalleri. kontrol için sayfaları çevirdikçe hiçbir sorunun çözdüğüm sorulara benzemediğini fark ediyorum, neyse diyorum allah'ım sen yardım et. artık 09:55 tüm okul susuyor, veliler bile susuyor bahçede. tek bir ses dahi yok, herkes farkında sanırım olacakların. ve 10:00 başlıyoruz sınava. ilk 7 soru güzel geçiyor bi boş bırakıyorum. sonra işlem sorusu, hatayı görüyorum oha diyorum hatta gözetmene sorasım bile geliyor. hala farkında değilim ahret furyası ne zaman başlayacak. 24e gelene kadar tabi. geliyor o polinom sorusu. 6-7 dakika uğraşıyorum çıkmıyor. ulan polinom ya diyorum yaparsın yerine yazacaksın "gerekli işlemleri(!)" yapınca sonuç çıkacak, ama çıkmıyor. geliyorum 27ye trigonometri çıkmıyor, dizi geliyor matris geliyor onlar da çıkmıyor. saatle göz göze geldik o an 20 dakikam olduğunu fısıldadı. ben daha 30 soru işaretlemiştim. 2-3 ay türev integral çalıştın hadi yaparsın diyerek aşıyorum 35. soruyu. 15 dakikam var. telaş basıyor tabi. sorulara çözmek için yaklaşamıyorum aa bu da zormuş vay amk böyle sorulur mu aa zormuş diye diye geçiyorum bi kaç tane sallıyorum. sonra çözebileceğim bi soru gözüme çarpıyor integral hacim sorusu, yapıyorum hemen. geçiyorum son soruya, seri sorusu zannettim ama bir baktım integral. e arkadaşım şu ülkede 50 milyon kişi integral işaretini bilmiyordur sen integral içinde seri mi soruyorsun bana? ya nerede toplam çarpım sembolün nerede güzel türev soruların? madem ygs'de benim ilk bölümümü ölçtün e şimdi bari kolay sorsana. meb kitaplarını bi kontrol et önce sen bu çocuğa ne öğretiyorsun? matematiği işkence gören bi nesile ne sorduğuna dikkat et, milyon kişinin girdiği sınavda nasıl hatalı sorun çıkar onu bi düşün önce orijinal soru yaratmak için götünü yırtacağına. 40 netin altına düşmeyen biri olarak 40 soru işaretleyip veriyorum 7-8 tane de sallayarak. ben bu değilim diyorum bi ben yapamadım zannediyorum rezil oluyor moralim. seneye hazırlansam ya diyip duruyorum kendime. geometri dağıtılırken çıkabilir miyim dedim, 15 dakika oturmam gerektiği söylendi. iyi bari bakalım dedim sorulara. o moralle kalmıyor zaten bi şey. abi 1 saat yaptın diye bu kasmanın manası ne ki. bi yere de açı yaz ya. her yer neden katı cisim? neden heryer ifadelerle dolu? ya integralde geometride neden paragraf var göt? çemberde açın yok mu senin? ne o herkes yapar diye korktun mu yoksa amk? tamam onu da ifade et ya biz anlardık. o matematiğe rağmen geometrinin daha zor olduğunu düşünüyorum, belki de o psikolojiyle. 12:17de verdim optiği ve çıktım. merdivenden iniyorum herkes omuzlarında kendi cesedini taşıyor gibi. aileleri gördüm umutla bekleyen. aradan annemi seçtim gittim yanına. o sırada bi kız fenalaştı ama nasıl bağırıyor, kendini imha edercesine feryat edip yere düşüyor ve yanı başında gözü yaşlı annesi. hakkıdır anne dedim, böyle sınav olmaz. karşılıklı sustuk annemle. taksiye bindik geldik eve, hala susuyoruz.
ama yazık. emeklere yazık, dershanelere, özel derslere, çözülen kitaplara, denemelere yazık. hayallere yazık. ne umutlar yeşeriyor, ne hayaller kuruluyor. adamlar tarihin en zor sınavını yapıyor ve her şey bok oluyor. türkiye ortalaması geçen sene için 19(mat geo toplam) olan bi sınavdan bahsediyoruz. ki eminim tüm arkadaşlarım çıkmış soruları rahatlıkla çözmüştür. ve yeni anladım, bu ülke ıstırap. tamam bilen adamı seç tabi onu al ama, bunu senin öğretmenlerin çözemez ki be abi haksız mıyım? bu sınava sadece istanbul'da ankara'da final,fem,sınav dershanelerinde hazırlananlar girmiyor ki. tüm türkiye giriyor artvindeki, muğladaki, biraz daha eksik kalmış(sizin yüzünüzden)doğudaki kardeşlerim de giriyor, hakkarideki adam da giriyor bu sınava. bi nesilin umutları ateşe verip o çocukları üzme hakkınız olduğunu sanmıyorum ben. o yolda ağlayan kızları görünce, o doğulu kardeşimin verdiği röportajda "abi benim matematiğim iyiydi kendim çalıştım hep ama hiç anlamamışım demekki, yapamadım" dediğini duyunca ben üzülüyorum. siz de üzülün tamam mı. he ali demir, haksız mıyım? emeğiniz emanetimizdir demekle olmuyor abicim. milyon tane hakka girip milyon tane ah aldınız. olan oldu kalan moralle #direnfizikkimyabiyoloji.
birazdan anlatacağım sınavdır.
sınav sabahından başlayayım, herkes heyecanlı olur ya. bende yine o yok, diyorum kendime çalıştım abi denemeler iyi ne sorabilirler ki, matematiği yeniden mi yaratacaklar sanki. çıktık yola annemle gittik okul bahçesine, bakıyorum arkadaşların gözlerine hepsinde bir umut ışığı var hepsi beklentili. ah diyorum ne güzel, gururlanıyorum. sonra almaya başladılar, annemi öptüm ve girdim. arandık, fotoğraflarımız belgelerimiz kontrol edildi ve çıktık sınıflara. çok resmi oluyor, sınav öncesi psikolojinizi yormaya bire bir durumlarla karşı karşıyasınız. son 15 dakikaya geliyorum saat 09:45, kitapçıkları veriliyor. 1800 haneli numarayı yazıyoruz optiğimize. ve artık poşeti açın arkadaşlar sesini duyuyoruz. tüm türkiye duyuyor. tüm nabızlar artıyor. kendime olan güvenimi o anda yıkıyorum, dağıtıyorum tüm hayalleri. kontrol için sayfaları çevirdikçe hiçbir sorunun çözdüğüm sorulara benzemediğini fark ediyorum, neyse diyorum Allah'ım sen yardım et. artık 09:55 tüm okul susuyor, veliler bile susuyor bahçede. tek bir ses dahi yok, herkes farkında sanırım olacakların. ve 10:00 başlıyoruz sınava. ilk 7 soru güzel geçiyor bi boş bırakıyorum. sonra işlem sorusu, hatayı görüyorum oha diyorum hatta gözetmene sorasım bile geliyor. hala farkında değilim ahret furyası ne zaman başlayacak. 24e gelene kadar tabi. geliyor o polinom sorusu. 6-7 dakika uğraşıyorum çıkmıyor. ulan polinom ya diyorum yaparsın yerine yazacaksın "gerekli işlemleri(!)" yapınca sonuç çıkacak, ama çıkmıyor. geliyorum 27ye trigonometri çıkmıyor, dizi geliyor matris geliyor onlar da çıkmıyor. saatle göz göze geldik o an 20 dakikam olduğunu fısıldadı. ben daha 30 soru işaretlemiştim. 2-3 ay türev integral çalıştın hadi yaparsın diyerek aşıyorum 35. soruyu. 15 dakikam var. telaş basıyor tabi. sorulara çözmek için yaklaşamıyorum aa bu da zormuş vay amk böyle sorulur mu aa zormuş diye diye geçiyorum bi kaç tane sallıyorum. sonra çözebileceğim bi soru gözüme çarpıyor integral hacim sorusu, yapıyorum hemen. geçiyorum son soruya, seri sorusu zannettim ama bir baktım integral. e arkadaşım şu ülkede 50 milyon kişi integral işaretini bilmiyordur sen integral içinde seri mi soruyorsun bana? ya nerede toplam çarpım sembolün nerede güzel türev soruların? madem ygs'de benim ilk bölümümü ölçtün e şimdi bari kolay sorsana. MEB kitaplarını bi kontrol et önce sen bu çocuğa ne öğretiyorsun? matematiği işkence gören bi nesile ne sorduğuna dikkat et, milyon kişinin girdiği sınavda nasıl hatalı sorun çıkar onu bi düşün önce orijinal soru yaratmak için götünü yırtacağına. 40 netin altına düşmeyen biri olarak 40 soru işaretleyip veriyorum 7-8 tane de sallayarak. ben bu değilim diyorum bi ben yapamadım zannediyorum rezil oluyor moralim. seneye hazırlansam ya diyip duruyorum kendime. geometri dağıtılırken çıkabilir miyim dedim, 15 dakika oturmam gerektiği söylendi. iyi bari bakalım dedim sorulara. o moralle kalmıyor zaten bi şey. abi 1 saat yaptın diye bu kasmanın manası ne ki. bi yere de açı yaz ya. her yer neden katı cisim? neden heryer ifadelerle dolu? ya integralde geometride neden paragraf var göt? çemberde açın yok mu senin? ne o herkes yapar diye korktun mu yoksa amk? tamam onu da ifade et ya biz anlardık. o matematiğe rağmen geometrinin daha zor olduğunu düşünüyorum, belki de o psikolojiyle. 12:17de verdim optiği ve çıktım. merdivenden iniyorum herkes omuzlarında kendi cesedini taşıyor gibi. aileleri gördüm umutla bekleyen. aradan annemi seçtim gittim yanına. o sırada bi kız fenalaştı ama nasıl bağırıyor, kendini imha edercesine feryat edip yere düşüyor ve yanı başında gözü yaşlı annesi. hakkıdır anne dedim, böyle sınav olmaz. karşılıklı sustuk annemle. taksiye bindik geldik eve, hala susuyoruz.
ama yazık. emeklere yazık, dershanelere, özel derslere, çözülen kitaplara, denemelere yazık. hayallere yazık. ne umutlar yeşeriyor, ne hayaller kuruluyor. adamlar tarihin en zor sınavını yapıyor ve her şey bok oluyor. türkiye ortalaması geçen sene için 19(mat geo toplam) olan bi sınavdan bahsediyoruz. ki eminim tüm arkadaşlarım çıkmış soruları rahatlıkla çözmüştür. ve yeni anladım, bu ülke ıstırap. tamam bilen adamı seç tabi onu al ama, bunu senin öğretmenlerin çözemez ki be abi haksız mıyım? bu sınava sadece istanbul'da ankara'da final,fem,sınav dershanelerinde hazırlananlar girmiyor ki. tüm türkiye giriyor artvindeki, muğladaki, biraz daha eksik kalmış(sizin yüzünüzden)doğudaki kardeşlerim de giriyor, hakkarideki adam da giriyor bu sınava. bi nesilin umutları ateşe verip o çocukları üzme hakkınız olduğunu sanmıyorum ben. o yolda ağlayan kızları görünce, o doğulu kardeşimin verdiği röportajda "abi benim matematiğim iyiydi kendim çalıştım hep ama hiç anlamamışım demekki, yapamadım" dediğini duyunca ben üzülüyorum. siz de üzülün tamam mı. he ali demir, haksız mıyım? emeğiniz emanetimizdir demekle olmuyor abicim. milyon tane hakka girip milyon tane ah aldınız. olan oldu kalan moralle #direnfizikkimyabiyoloji.
sınav sabahından başlayayım, herkes heyecanlı olur ya. bende yine o yok, diyorum kendime çalıştım abi denemeler iyi ne sorabilirler ki, matematiği yeniden mi yaratacaklar sanki. çıktık yola annemle gittik okul bahçesine, bakıyorum arkadaşların gözlerine hepsinde bir umut ışığı var hepsi beklentili. ah diyorum ne güzel, gururlanıyorum. sonra almaya başladılar, annemi öptüm ve girdim. arandık, fotoğraflarımız belgelerimiz kontrol edildi ve çıktık sınıflara. çok resmi oluyor, sınav öncesi psikolojinizi yormaya bire bir durumlarla karşı karşıyasınız. son 15 dakikaya geliyorum saat 09:45, kitapçıkları veriliyor. 1800 haneli numarayı yazıyoruz optiğimize. ve artık poşeti açın arkadaşlar sesini duyuyoruz. tüm türkiye duyuyor. tüm nabızlar artıyor. kendime olan güvenimi o anda yıkıyorum, dağıtıyorum tüm hayalleri. kontrol için sayfaları çevirdikçe hiçbir sorunun çözdüğüm sorulara benzemediğini fark ediyorum, neyse diyorum Allah'ım sen yardım et. artık 09:55 tüm okul susuyor, veliler bile susuyor bahçede. tek bir ses dahi yok, herkes farkında sanırım olacakların. ve 10:00 başlıyoruz sınava. ilk 7 soru güzel geçiyor bi boş bırakıyorum. sonra işlem sorusu, hatayı görüyorum oha diyorum hatta gözetmene sorasım bile geliyor. hala farkında değilim ahret furyası ne zaman başlayacak. 24e gelene kadar tabi. geliyor o polinom sorusu. 6-7 dakika uğraşıyorum çıkmıyor. ulan polinom ya diyorum yaparsın yerine yazacaksın "gerekli işlemleri(!)" yapınca sonuç çıkacak, ama çıkmıyor. geliyorum 27ye trigonometri çıkmıyor, dizi geliyor matris geliyor onlar da çıkmıyor. saatle göz göze geldik o an 20 dakikam olduğunu fısıldadı. ben daha 30 soru işaretlemiştim. 2-3 ay türev integral çalıştın hadi yaparsın diyerek aşıyorum 35. soruyu. 15 dakikam var. telaş basıyor tabi. sorulara çözmek için yaklaşamıyorum aa bu da zormuş vay amk böyle sorulur mu aa zormuş diye diye geçiyorum bi kaç tane sallıyorum. sonra çözebileceğim bi soru gözüme çarpıyor integral hacim sorusu, yapıyorum hemen. geçiyorum son soruya, seri sorusu zannettim ama bir baktım integral. e arkadaşım şu ülkede 50 milyon kişi integral işaretini bilmiyordur sen integral içinde seri mi soruyorsun bana? ya nerede toplam çarpım sembolün nerede güzel türev soruların? madem ygs'de benim ilk bölümümü ölçtün e şimdi bari kolay sorsana. MEB kitaplarını bi kontrol et önce sen bu çocuğa ne öğretiyorsun? matematiği işkence gören bi nesile ne sorduğuna dikkat et, milyon kişinin girdiği sınavda nasıl hatalı sorun çıkar onu bi düşün önce orijinal soru yaratmak için götünü yırtacağına. 40 netin altına düşmeyen biri olarak 40 soru işaretleyip veriyorum 7-8 tane de sallayarak. ben bu değilim diyorum bi ben yapamadım zannediyorum rezil oluyor moralim. seneye hazırlansam ya diyip duruyorum kendime. geometri dağıtılırken çıkabilir miyim dedim, 15 dakika oturmam gerektiği söylendi. iyi bari bakalım dedim sorulara. o moralle kalmıyor zaten bi şey. abi 1 saat yaptın diye bu kasmanın manası ne ki. bi yere de açı yaz ya. her yer neden katı cisim? neden heryer ifadelerle dolu? ya integralde geometride neden paragraf var göt? çemberde açın yok mu senin? ne o herkes yapar diye korktun mu yoksa amk? tamam onu da ifade et ya biz anlardık. o matematiğe rağmen geometrinin daha zor olduğunu düşünüyorum, belki de o psikolojiyle. 12:17de verdim optiği ve çıktım. merdivenden iniyorum herkes omuzlarında kendi cesedini taşıyor gibi. aileleri gördüm umutla bekleyen. aradan annemi seçtim gittim yanına. o sırada bi kız fenalaştı ama nasıl bağırıyor, kendini imha edercesine feryat edip yere düşüyor ve yanı başında gözü yaşlı annesi. hakkıdır anne dedim, böyle sınav olmaz. karşılıklı sustuk annemle. taksiye bindik geldik eve, hala susuyoruz.
ama yazık. emeklere yazık, dershanelere, özel derslere, çözülen kitaplara, denemelere yazık. hayallere yazık. ne umutlar yeşeriyor, ne hayaller kuruluyor. adamlar tarihin en zor sınavını yapıyor ve her şey bok oluyor. türkiye ortalaması geçen sene için 19(mat geo toplam) olan bi sınavdan bahsediyoruz. ki eminim tüm arkadaşlarım çıkmış soruları rahatlıkla çözmüştür. ve yeni anladım, bu ülke ıstırap. tamam bilen adamı seç tabi onu al ama, bunu senin öğretmenlerin çözemez ki be abi haksız mıyım? bu sınava sadece istanbul'da ankara'da final,fem,sınav dershanelerinde hazırlananlar girmiyor ki. tüm türkiye giriyor artvindeki, muğladaki, biraz daha eksik kalmış(sizin yüzünüzden)doğudaki kardeşlerim de giriyor, hakkarideki adam da giriyor bu sınava. bi nesilin umutları ateşe verip o çocukları üzme hakkınız olduğunu sanmıyorum ben. o yolda ağlayan kızları görünce, o doğulu kardeşimin verdiği röportajda "abi benim matematiğim iyiydi kendim çalıştım hep ama hiç anlamamışım demekki, yapamadım" dediğini duyunca ben üzülüyorum. siz de üzülün tamam mı. he ali demir, haksız mıyım? emeğiniz emanetimizdir demekle olmuyor abicim. milyon tane hakka girip milyon tane ah aldınız. olan oldu kalan moralle #direnfizikkimyabiyoloji.
biz orospu cocuguyuz dedikleri sinavdir.
göte girecek sınavdır.
türkiyenin kendi petrolünü işleyememesi.
gidilesi bölümdür.
günün galatasarylı söylemi.
kaypaklıkla çalınabilir, oyuncu karaktersizse 5e gider.
şakirttir.
beethoven 9. senfoni.