bugün
- akp atatürk ten neden korkuyor8
- kedi besleyen insan evi14
- anın görüntüsü13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- linet19
- şampiyon galatasaray24
- akraba evliliği tehlikeli midir12
- galatasaray10
- sarhoş olmak8
- kayseri'de öz kızına tecavüz eden baba9
- insan olmaya ceyrek kala10
- sari renkli seker12
- vatan haini nasıl olur9
- galatasaray taraftarı15
- ali koç tutuklansın13
- plajda bira içmek8
- 18 mayıs 2025 galatasaray kayserispor maçı10
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi13
- en son ne yediniz20
- cin10
- tütsülenmiş yiyecekler9
- zıpla zıpla zıplamayan tayyip12
- küresel8
- afganistan10
- erkek erkeğe aşk9
- beyaz eşya dükkanında çalışan kız14
- chp'lilerin gavs'dan tövbe alması10
- gavs'ın faziletleri19
- atatürk'ün papanın iznik ziyaretine izin vermemesi21
- diyanet'in kuran kursunda 17 çocuğa tecavüz25
- 1.50 boyundaki kızın 1.90 erkek istemesi24
- erkeklerin evlenmek istememe nedenleri14
- ulunun en tatlı 5 kızı15
- v a m p i r o v10
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi17
- ak parti anketlerde önde14
- yarın denize girecek olmam8
- iş kadını ile sevgili olur musunuz18
- arkadaşlar sizce bu ayakkabı nasıl14
- yarın vurduracak olmam8
- çalınan kol saatinin chp binasında bulunması12
- imamoğlu çalmamıştır diyebiliyor musunuz11
- limonlu makarna8


entry'ler (4)
Bi mutfağa su içmeye gidip bütün odaları dolaşmaktan kalkış noktasına geri dönememek.
Yaşamı sorgulamak, karıya kıza vakit ayıramamak.
Arkadaş anlatmış. Öğrenmek isteyen okur.
Ok ile yayın en güçlü savaş aleti olduğu dönemlerde at üstünde savaşan türk okçuları kendilerine arkadan yapılan ok saldırılarını bertaraf etmek için sırtlarına oldukça inceltilmiş hafif bir taştan yapılmış sal-düz taş bağlarlarmış. zırh ağır olduğu için at üstünde zırh kullanmak hareket kabiliyetlerini sınırladığından böyle bir teknik geliştirilmiş.
sırta bağlanan bu taşa dal taşı (sırt taşı) denirmiş. dal taşı okçuların savaş meydanında ve düşman bölgesi keşiflerinde vazgeçilmez, en güvenilir, sırtlarını endişe etmeden dayadıkları bir yoldaşları olmuş.
dilde kullanımında söyleme kolaylığı nedeniyle zaman içinde ünlü-ünsüz düşmesi gibi kullanımdan kaynaklanan ağız/dil olayları nedeniyle bu tabir yakın tarihten günümüze kadar ulaşan son haliyle dadaş şekline dönüşmüştür. (bir nevi karındaşın, gardaşa, oradan kardaşa son haliyle istanbul ağzında kardeşe dönüşmesi gibi bir durum yaşamıştır bu kelime)
bu gelişmeler ışığında erzurum ve civarında yaşayan insanların kendisine çok güvendikleri, asla ihanet etmeyeceklerine emin oldukları, sırtını endişe etmeden dayayabilecekleri, kendi canından ve kanından saydıkları insanları, dostlarını bu tabir ile tanımlamışlardır.
dadaş, esasında güven, yiğitlik, mertlik, gözüpeklik belirten bir sıfattır.
erzurum yöresinde uzunca bir dönem etnik bir ayrışma olmaz insanlar kendilerini boylarıyla, aşiretleriyle, aileleriyle tanımlamaz milli bir kimlik olan türklüğü esas alırlar.
böyle olmakla beraber zaman içinde yöreye ağırlıkla güneyden kürt göçünün artması nedeniyle yöre insanı kendini batıda zuhur eden ve erzurumlu adına kötü imaj bırakan kürtlerden ayırmak için bu sıfat ile tanımlar hale gelmiştir.
esasında etnik bir kimlik- moda deyimiyle alt kimlik- değildir, bir nevi namdır, unvandır.
Ok ile yayın en güçlü savaş aleti olduğu dönemlerde at üstünde savaşan türk okçuları kendilerine arkadan yapılan ok saldırılarını bertaraf etmek için sırtlarına oldukça inceltilmiş hafif bir taştan yapılmış sal-düz taş bağlarlarmış. zırh ağır olduğu için at üstünde zırh kullanmak hareket kabiliyetlerini sınırladığından böyle bir teknik geliştirilmiş.
sırta bağlanan bu taşa dal taşı (sırt taşı) denirmiş. dal taşı okçuların savaş meydanında ve düşman bölgesi keşiflerinde vazgeçilmez, en güvenilir, sırtlarını endişe etmeden dayadıkları bir yoldaşları olmuş.
dilde kullanımında söyleme kolaylığı nedeniyle zaman içinde ünlü-ünsüz düşmesi gibi kullanımdan kaynaklanan ağız/dil olayları nedeniyle bu tabir yakın tarihten günümüze kadar ulaşan son haliyle dadaş şekline dönüşmüştür. (bir nevi karındaşın, gardaşa, oradan kardaşa son haliyle istanbul ağzında kardeşe dönüşmesi gibi bir durum yaşamıştır bu kelime)
bu gelişmeler ışığında erzurum ve civarında yaşayan insanların kendisine çok güvendikleri, asla ihanet etmeyeceklerine emin oldukları, sırtını endişe etmeden dayayabilecekleri, kendi canından ve kanından saydıkları insanları, dostlarını bu tabir ile tanımlamışlardır.
dadaş, esasında güven, yiğitlik, mertlik, gözüpeklik belirten bir sıfattır.
erzurum yöresinde uzunca bir dönem etnik bir ayrışma olmaz insanlar kendilerini boylarıyla, aşiretleriyle, aileleriyle tanımlamaz milli bir kimlik olan türklüğü esas alırlar.
böyle olmakla beraber zaman içinde yöreye ağırlıkla güneyden kürt göçünün artması nedeniyle yöre insanı kendini batıda zuhur eden ve erzurumlu adına kötü imaj bırakan kürtlerden ayırmak için bu sıfat ile tanımlar hale gelmiştir.
esasında etnik bir kimlik- moda deyimiyle alt kimlik- değildir, bir nevi namdır, unvandır.
Ondan bundan duydum deyip çamur atma çabası içine girmeyin. "Dadaş" Erzurum' un yerlisine, türküne söylenen lakaptır sapına kadar türktür. Kelime anlamı ve anlamı; ülkesi için gözünü kırpmadan savaşan , yiğit, mert, cesur, vatan sever ata binmesini iyi bilen, cirit bilen , mazlumun yanında olan vs dir.
Batıda efe manav vs gibi.
Böyle yanlış bi başlığı neden silmezler anlamamışımdır.
Batıda efe manav vs gibi.
Böyle yanlış bi başlığı neden silmezler anlamamışımdır.