bugün

entry'ler (38)

iron maiden

bugün 26 Temmuz 2013, duvar ! Iron Maiden geliyor bugün. Ama içimde buruk bir sevinç ve hemen ardında sevinçle birlikte gelen hüzün. ikilemlerdeyim. Aldatılmış gibiyim, ama hala seviyorumda. Hislerim mi, hani 50 yıl bekleyip 60'inda o ilk aşkına sahip olduğun gibi geliyor 60 lık amcalar ülkeme. Koca inönü stadyumuna yüz binlerce insana ve arkasında ise uğrunda yollara dökülüp biber gazları coplar sular içtiğimiz karşı durduğumuz sponsorları Garanti Bankası, Coca Cola'sı, Vodafone u, Haber Türk'ü vb.. aynı bokun yolcusu kapitalist çıkarcı kuruluşlar hepsi. Artık metal müziği de ve metal müziğin tanrılarına da paranın tahrik edici sıcaklığıyla oyunlarına alet ediyorlar. Düşünün en ucuz bilet 110 tl-140 tl. hemde sahneyi nokta gibi göreceğiniz hatta göremeyeceğiniz bir noktadayken bile... Ayrıca, kaba etlerindeki ağarmış saçaklarıyla, ülkemizin ergenleri ve kendilerini ergen gibi hisseden orta yaşlı insanlarından para kazanmak için son derece kötü bir performans ve şovla düzenleyecekleri bir konser olacakları kaçınılmazdır. Çünkü metal müziğin bir ruhu ve felsefesi vardır. Melodilerini gerçekten hak edenlere verirsin ve çalarsın, sadece bir günlüğüne Iron Maiden'cı olan cebi para ve ruhu küstahlıkla dolu insanlara verebileceğin artık hisli bir melodiden öte onları mutlu etmeye çabalamaktır, paralarının hakkını vermektir, bir nevi kerhaneciliktir. Evet kızgınım, çünkü bu kutsal saydığımız amcalar en iyi oldukları dönemlerde, bizim en çok istediğimiz ve "gelin lan" dediğimiz dönemde gelmediler ama şimdi paranın sıcak yüzünü görünce hemen hemen her turnelerinde uğrar oldular bizim ülkemize de. Artık, o Run To The Hills diyen bir Iron Maiden yok karşımızda, o tepelere AVM döşeyen, ağaçları biçen, hayvanları katleden, toprağı betonlaştıran zihin yapısına ve sistemlerine sahip güçlerin, insanların ruhuna tecavüz edercesine aşağılayarak ve kandırarak, paydalanmalarına destek vermekten, hizmet etmekten başka bir halt değildir artık gözümde bu konserler silsilesi...

okul hayatının son dersine girmek

işte o gün çattı, hayat dediğin bir çorba kaşığında eriyen şeker gibi gelemeden geçti, yeşil rüyadan daha çok grileşmiş beton yığınların arasına doğru muhtemel yolculuğunda otostop çeken rastalı saçlarıyla bir genç kadar, gerçeğin ötesindey huzuru aramak gibi arar oldu yalnızlığını, egzos dumanları ardında mı yoksa içinde mi kaybolacağından bihabar... sonuç itibarıyla bir yazar daha kaydı yıldızlardanda sessiz ve bir o kadarda hisli. Lefke Avrupa Universitesinde ki 5 yıllık maceramdan sonra beni bekleyen acımasız zaman periyotlarına girmeden önce buraya patlamak istedim ey dostlar. Kafalar ise allak bullak, sisler içinde sisler... Muhtemelen saçlarım ağırdığında okuyacağım bu yazım ile bahsettiğim otobanda otostop çeken gencin trajik tırsal yüzleşmesi gibi karşılaşacağım bende geçmişimle belkide tırın altında kalınmış hissiyatlarında ya da bitmeyecek yolculuklara... Bu arada;
--we don't need no education--

izzet kaptan

yazları armutlu sahilinden sabah 11 sularında geçer, insanlar balkonlarında kahvaltı yaparken o saatlerde, mehtap turunun ortalığı inleten şenlikli reklamını yapması, buna karşılık halksa ellerinde donlar, masa örtüleri , yastıklar, peçeteler, çocuk bezleri, mayolar ve akla hayale gelmeyecek bir çok objeyi izzet kaptana doğru sallayarak ilgisini çekmeyi başarmayı hedefler, bunun ödülü olarak ise izzet kaptan bağırır " balkonlarından havlu sallayan abilerim, ablalarım, masa örtüsü sallayan teyzem, iç çamaşırını sallama yengeeeeee haydi haydi çabuk yiyinde yemeğinizide akşama gezi var gelinn bak cennet koyuna gitcez, mudanyaya vs vs..." modunda geyik muhabbetine sarma potansiyeli yüksek izzet kaptan her zaman da full çeker.

hurdy gurdy

bu harikulade orta çağ enstrumanına sahip olmak için, öncelikle 2500-2700 usd'ı gözden çıkartmak gerekiyor (tabii ki başlangıç fiyatı olarak). custom üretimleri de mevcut. ayrıca çok fazla ıvır zıvıra ve bakıma ihtiyac duyar, bu da sadece herşeyin almakla bitmiyor olduğunu gösterir. gariptir ki türkiye'de ise müzik aletleri satan yerlerin bile neredeyse hemen hemen hepsi cihazın ismini sorarken ilk defa benden duydukları tepkisini vererek, bu sektörün ne kadar yavan olduğunu ortaya sermişlerdir. tabii ama beni benden alıp götüren, hayatıma mistik bir yön katan ve diğer tüm telli enstrumanları kıskandırma yetisine sahip ,unirock 2011 ile de Eluveitie grubunun istanbula gelmesiyle sesini canlı kanlı olarak dinleyebileceğim için inanılmaz bir mutluluk yaşamakta bu yazarınız. Metal tanrıları sizlerle olsun.

türk erkeklerinin yatakta berbat olması

derin,karmaşık ve bir o kadarda "aslında çok basit" olan bu mevzuyu, eyyy! biz yazarlar nasıl olur da böyle ırkçılıkla bağdaşlaştırabiliriz ya da buna göz yumabiliriz. 2010 yılındayız, oldukça globalleşmiş bir dünyada, her yıl dünyanın orasından burasından sayısızca kız alıp erkek veriyoruz ve zaten "safi türk ırkı" kavramı kaçalı yüzyıllar olmuş neden bahsediyoruz arkadaşlar hala ? Ama eğer sorun erkekse bence en büyük diğer sorunlardan biride kadındır, hele ki ırkların türünü sadece yataktaki güçleriyle analiz etmeye çalışan prezervatif beyinli dünya hanımları. Tıpkı bir arabaya sahip olmuş olupta inatla benzin koymamak gibi bir şey işte , peki neyin dırdırıdır bu ?

satanist kesen kedi

Satanist kedidir.Karadır ve muhtemelen şeytanın deccalidir ama temelinde satanistlere doğru yolu gösterme adına gönderilmiştir. Fakat bir o kadar da gereksiz bir başlıktır. Kedi kesme arzusu getirmesi içtende değildir. O bizi bulmadan bizim onu bulmamız kaçınılmaz sonudur...

3 14

Azerbeycan'lı Melodik Doom/Death tarzında müzik yapan ve aktif müzik yaşantılarına devam eden şahsımca çok kıymetli insanlardan oluşmuş bir müzik grubudur. 2009 yılında çıkarttıkları "Neizbejnost" albümü ise parmak ısırtacak düzeyde kalitelidir. Sende dinle sözlük...

creative zen mx

Silikon koruyucu kılıfı ve çizilme önleyici ekran filtresiyle birlikte 5 aydır kullanıyorum daha önce de bir çok Trekstor markası kullandım. Creative kalitesini hissettiriyor fakat tam olarak beklediğim sesleri alamadım batarya süresi ve hafıza olayları gerçekten çok iyi. Görüntü kaliteside beklediğimin üzerinde. Ama abi anlamadığım şu 200 lira küsür para verdim amacım sadece müzik dinlemek 1.5 ay piyasa araştırması yaptım ve aşağı yukarı tüm mp3 playerların son seslerii aynı geldi meğersem avrupa birliğinin ve bazı sağlık kuruluşlarının işbirliğiyle artık yeni mp3 playerların son ses özelliği kısıtlanıyormuş kulak sağlığımız için. O yüzden 1000 ytl versende yardır yardır müzik dinleme imkanı imkansız durumda oluyor. Trekstor ise gerçekten ses kalitesi olarak tek kelimeyle mükemmel hiçbir kısıtlama yok kulaklıkların patlarcasına bile açabilirsin sesini. Ancak malesef onunda kötü bir tarafı var Türkiye de tutunamadı hiç bir yerde yetkili servisi ya da distribütörü yok. Bu mp3 konusunda çok doluyum kısaca sözlük yaz yaz bitmez. Ama tavsiye ederim sonuçta 16gb hafıza kartı + 8 gb yerel disk ile birlikte çok büyük alanlar sunuyor bize bu cihaz. Fiyat olarakta güzel. 5 ayda 1 defa dondu sadece.Oda benim hatamdan. Neyse sonlandırıyorum artık bu yazımı. Trekstor kadar olmasada beni tatmin edebiliyor creative mx zen. 7/10 puan veriyorum.

en lezzetli içkiler

"Cintengsu" Gerçektenn mükemmel bir tada sahiptir. Çok saklı bir tarif olmasıyla birlikte meşakatlidir.

22 temmuz 2010 vikingur gota beşiktaş maçı

Stad ve içinde oynanan karşılaşmadan çok doğasını ve hemen tribüncükler arkasında ki toprak yolda yürüyen insanları seyrettiğim 90 dakikaydı. Çok keyifliydi ama futbol adına değil coğrafya adına nitekim orada yaşam hayellerimi sürdüm bir 90 dakika. 2008 de kurulmuş bir takım içinde hiçte fena sayılmazlardı ayrıca bir de adamlar tok en iyi futbolcuları ayda 2000 euro para alıyormuş bide 17:00 a kadar serbestler ondan sonra akşama(17:00) bir antrenman yeter mantığıyla,kasmıyor abilerimiz fazla, zaten 7-8 takım var toplasan, sonuncusu bile inter toto ya gidiyor en kötü değil mi...:p tamam hocam haklısın mübalağa ettim belki ama ne kadar kötü olursa olsun o takım logolarıyla beni mest ettiler, koyu bir iskandinav melodik death/folk/doom metal hayranı olarak. Soğuk ülkenin sıcak insanlarına saygılarımla daha nice kuzeyde oynanacak maçlara.

unutulmayacak kitaplar

jack london- beyaz diş.
jean-christophe grangé- siyah kan.
jean-christophe grangé- kızıl nehirler.
Jules Verne- Denizler altında 20000 fersah.
F.Paul Wilson- Kan Çanağı

sözlük yazarlarının favori şarkıları

Dimness Through Infinity- In The Forest Of Melancholy.

derse alkollü halde giren öğrenci

Derse alkollü girmek kadar sınava alkollü girmekte çok önemlidir. Eğer derse alkollü girip sınava alkollü girilmezse başarı sağlanamaz. Ancak kişi overdoze olmadığı sürece asla sorun olmaz da bu hatta dersi öyle bir derinden dinlersin ki adeta arkada ozzy osbourne konseri dönüyormuş gibi kaptırır insan kendini. Keza dershane zamanlarıda öyle olur deneme sınavlarına 3 birayla girmek 3 saat 15 dakika sonunda çakır keyifliği hazzının sönmesiyle sınavın zamansal açıdan nasıl geçtiğini ve bittiğini anlamadan kendinden emin, korkusuz ve daha doğrusu hissiyatsızlıkla başarıya emin adımlarla koşan bir durum yaratır. Ne varki gerçek ÖSS kapıya gelip çattığında okunmuş pirinç ve sular hiçbir işe yaramazken bünye o 3 saat 15 dakika boyunca alkol arar bünyesinde damarlarında. Ve ne yazık ki bulamaz sonuçç hüsrandır. Sonuçlar açıklanıp tercih zamanları geldiğin de ise seçilecek yer bellidir,"Kıbrıs Lefke Avrupa Üniversitesi" bizimde olduğu gibi. Ne var ki burada da şahıs alkol cennetinde bulur kendisini,2 saatlik öğle aralarında dershane zamanlarında lise zamanlarında içtiği 1-2 bira yerini şaraba döndürür yanında ise simit yada poğaçadır asla türkiye'deki poğaça ve simitlerinin yanından geçemeyen. Günde 3 öğünden fazla yada içtiği sudan fazla alkol tüketir binbir çeşit. içtiği şarap şişelerini saklayarak odasında zamanla yer kalmadığını farkedince ise içtiği şarapların sadece mantarlarını saklama fantazisine girmeyi bir görev beller. Ama ne vardır ki hakettiği yerdedir. Adalet tanrısı bir yerlerden almıştır ama bir yerlerede fazlasıyla vermiştir. Ama siz siz olun Öss sınavlarınada tecrübelerime bakarak alkollü girin diyebilirm rahatlıkla... (bkz: alkolik hareket engellenemez)

eyjafjallajökull

ismini telafuz edemediğim ancak çok sevdiğim bir coğrafyada yer alan psikopat derecesinde gözü dönmüş, mağma nın ise kendisini bizlere hissettirdiği, salı günüde Türkiye'nin Kuzeybatı yakasından başlayarak varlığını ve etkilerini bizlere hissettirecek olan yanardağ ve buzul. Ayrıca adından anlaşılacağı gibi bu ismi(eyjafjallajokull) telafuz edebilmek için "okull" a gidilmesi gerek heralde adamlar ismi koyarken çözümde sunmuşlar içinde...

sözlük yazarlarının ruh halleri

Gecenin derin karanlığında,laptopun ekranının azaltılmış parlaklığıyla birlikte surata yansıyan ve psikolojik ruh bozukluğuyla gelen saplantılı düşüncelerin klavyeye aksetmesiyle ortaya çıkmış ve sözlükte yazarken yuuhh yaa ben cidden hastaymış sorunluymuşum dedirterek farkındalığına vardıran sözlükte yazar olmaksa buna karşın alternatif bir tedavi şekli.

rakı bardağıyla bira içmek

Biranın shot bardağı denebilecek türden bir olgudur. keyif için birebirdir,yaklaşık bir 50 cl. lik biradan 3,6.5 rakı bardağı bira çıkmaktadır. Güneşli havaların vazgeçilmez aktivitesidir.

bekaret bozuculuk meslek olmus

*GUAM'da bakire kızların evlenmesini kesinlikle yasak olması ve bunun için kızlar bekaretlerini para karşılığı bu işi yapan kişilere bozduruyor olması*
Ada turizminin gelişmesinde büyük rol oynamış bir olgu olmakla birlikte, ülke turizmi için harcanılan paranın ise az maliyet çok iş felsefesine denk gelmesiyle hiç bir şekilde yabancı turist kıtlığı yaşanmayacağı ilginç ve tabuların yıkıldığı bir ada ülkesidir. Unutmadan da Guam, Amerika'nın okyanus aşırı ülkelere karşı kurmuş olduğu, önemli deniz ve hava üslerini barındırır. Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı özerk bir devlettir. Ne özerklikse artık kelime oyunlarıyla sömürge ifadesini dolaylayan milletin artıkları işte ya neyse.

en eğlenceli meslekler

Sanat için müzik yapabilen hiçbir popülerite kaygısına sahip olmayan amatör ruhu içinde bir yerlerde de barındıran gerçek müzisyenlik.

komünizmin bir hayal olduğu gerçeği

Şu an hayaldir belki hani tam anlamıyla dünya düzenlerinde özümsenerek uygulanması, ancak bir gün gelecek elbet ve tüketilebilir dünya kaynakları tükenmeye yüz tutacak ve hatta tükenecektirde. işte o noktada hatırı sayılı bir şekilde artmış olan dünya nüfusunu da göz önüne aldığımızda, sömürgeci, herşeyin para merkezli olan kapitalize olmuş sistemler hayatta kalamayarak, aynı ilkel toplumlarda olduğu gibi paylaşımcı,komün bir yaşam tarzını benimseneceği inanacındayım. Hatta günümüzde bile bu değişime dikkatlice bakarsak yavaş yavaş kapitalizmin bile can çekişiyor olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Nereye kadar insanları ezerek adeta onları hayvan gibi görerek ve kullanarak, işçiliklerinden emeklerinden para kısarak sermayelerine sermaye katarak yaşayacaklar merak ediyorum. Şunu unutmamak lazım ki dünya insanlara değil insanlar dünyaya aittir. Egoların tatmin edilmesi ve amaçsızca hırslar bu cennet dünyamızı böyle hallere getirmiştir.Sınırlar,ülkeler diye ayırmışızdır ortaya karışık karışık diller ve para birimleri türetmişizdir. Ancak ne var ki hepimiz aynıyız temelde tüm insanlar bunların farkına vardığı an işte komünizm bir hayalden çok yaşam tarzı olacaktır.

karavostasi

Kuzey Kıbrıs'ın Batı Sahiline sınırı olan,Lefke'nin 6 kilometre kuzeyinde yer alan, zamanında siyanürle altın çıkartılmış ve yük gemilerine yüklenmiş 2 tane eski iskeleye sahip atmosferik bir bölgedir. Türkçe karşılığı ise Gemikonağı'dır.