bugün

Gerek bedensel gerekse ruhsal açıdan insanın sağlığına kavuşması,iyileşme.
(bkz: şifayı sözlükte arayan yazar modeli)
(bkz: onma)
Balıkesir ilinin Balya ilçesine bağlı bir belde.
bir anadolu geleneğidir. asklepionlar vardı, bir zamanlar.
başkasında olması durumunda tamamen bağımlı bir hayat sürdüren şey.
Tuzla'nın mahallelerinden biridir. Herkes bilmez.*
500t'nin son durağı olan mahalle. hasta olunca beklenen şeydir, ayrıca kız ismi olarak da kullanılan bir kelimedir.
500t'nin yurdu. varın gidin ey 500t'ler özgürce şifa'da soyunuzu soylayın boyunuzu boylayın.
hem türk kültüründe, hem de anadolu geleneğinde önemli yeri vardır. bir de, hasta adama büyü yapanlar var.
Şifa versin hem ruh hem de beden sağlığı için iyiye gitmek anlamında kullanılır.
hem ruh hem de beden sağlığı için iyiye gitmek anlamında kullanılır.
Yeni enerjide daha önce asla sahip olmadığınız bir şifa gücüne sahipsiniz...

Bir insan diğer insana dokunduğu anda o insanı astral düzeyde, o anda mümkün olan en yüksek düzeyde ruhsal olarak sorgular. Şu soru ruhtan ruha sorulur:

"Şu anda sahip olduğun damganın, kilitlerini değiştirecek şekilde değişime uğratılması evrensel olarak uygun mudur? Eğer uygunsa karmanı değiştirmek ve bu sorguya kendini iyileştirerek yanıt vermek için sevgi kaynağının gücünü kullanma iznine sahipsin."

Varlığa kendini iyileştirme izninin dengeli varlığın gücü tarafından verildiğine dikkat ediniz. Dengeli varlığın gücü aslında hasta varlığı iyileştirmekte kullanılmaz, o diğerinin işe koyulması için bir katalizör ya da harekete geçirici olarak kullanılır. Bu çok önemlidir, bu noktayı gözden kaçırmayınız!

Diyebilirsiniz ki dengesiz bir varlık, kendini iyileştirmek için içindeki gücü kullanma konusunda dengeli varlık tarafından kendine verilen izni kullanmayı neden reddetsin? işte burada, dünyaya enkarne olmadan önce derslerinizi planlamanızı içeren evrensel açıdan uygunluk bilgeliği devreye girer. Tanrının bir parçası olarak dersleri öğrenmenizi sağlayacak damganızın nasıl olması gerektiğine siz karar verirsiniz!

Eğer bir ruh öğrenilmesi gereken bir dersin henüz öğrenilmediğini hissediyorsa, o zaman o hastalığı hükümsüz kılmak için gücünü kullanmayacak ve fırsatı geri çevirecektir. Bu “geri çevirme” konusunda dengeli insan hiçbir sorumluluk taşımaz. Şifa kavramınız artık şifa izni verme kavramına uyacak şekilde değişmelidir. Bu izin reddedildiğinde şifa işi bir sonraki işleme kadar sona ermiş demektir.

Bu noktada şöyle bir soru akla gelebilir. Hasta bir insanın neden bir izne ihtiyacı olsun, artık karmaya gerek yoksa insan neden o gücü kullanıp hemen kendini iyileştirmesin? Yanıt basittir, çünkü hasta varlık dengesiz haldedir ve dengesizlik bütünü etkiler. Fiziksel hastalık, genellikle astralle iletişim kurmayı nerdeyse olanaksız kılacak şekilde zihni ve ruhu etkiler. işte bu yüzden bu kadar çok sayıda insan hastalanır ve umutsuz bir şekilde ölür. Hastalık bedeni bir kez ele geçirdiğinde genellikle gerçek bir ruhsal iletişim kurulamaz.

Gerçek bir şifa işlemi ruhsal bir dengeyi gerektirir ki, bu fiziksel bir hastalık çeken insanda bulunmaz. işte bu yüzden gezegeninizde hastalık yüzünden “işin içinden çıkamayan” insanlara yardım edecek dengeli şifacıların bulunması çok önemlidir. Fark yaratamayacağınızı mı sanıyorsunuz? Fiziksel olarak hasta bir insanla aynı odada bulunmanız bile yararlı olabilir, buna inanın, asla böyle bir fırsatı tepip gitmeyin. Bunun bir yararı olmadığını düşünseniz bile orada yapılan bir iş vardır.

Burada genellikle şifayı önleyen yaşam derslerinin ve karmanın iş başında olduğunun farkında olun, çünkü birçok durumda yaşama son vermek ya da bir süre daha ıstırap çekmek uygundur. Böyle durumlarda ruhun şifa sorgusuna yanıtı “hayır” olacaktır. Siz işinizi yapıp yolunuza devam edin! Eğer hasta karşılık vermezse başarısızlığa uğradığınızı düşünmeyin. Ama şunu da bilin ki, karşılık vermeyen hasta sayısı kadar karşılık veren hasta da olacaktır. işte böylece gezegenin enerjisini değişime uğratırsınız...
söylemesi bile milyonlarca ruhi hastalıklarımızdan bir kaçına iyi gelen mucizevi kelime.

şafi isminin tecellisi.

ve eskiden hastaneleri kasdederken kullandığımız kelimeye kök olan kelime. şifahane demiştik hasta olup şifa bulmak isteyen biçarelerin geldiği yere. şimdiyse hastane diyoruz hasta gelip daha da çok hastalandığımız yere.
Kadın ismi olduğuna şahit olunmuştur.
ibni sina'nın tıp değil, felsefe eseri. arapça asıl adı eş-şifa'dır. felsefe yapın şifa bulun demek istemiştir kısaca yazar.
son dönemde yeni nesil teenage din çakallarının sıkça kullandığı terim...