bugün

hepsi değil tabi ki, genelleme yapmamak lazım. gerçek müslümana da laf yok saygım sonsuz.

ama bir gerçek var ki şeriatçı müslümanlar. öylesine yobaz ve faşist olurlar ki. atatürk'ü kötülemek için türkiye'yi o değil milletimiz kurtardı savaşarak kazandık gibi sloganlar atarak atatürk'ü sevmediklerini sıkça dile getirirler. daha lise çağında başörtü takıp atatürk heykelinin burnuna parmağını sokan kızlarımız (!)da en güzel örneklerinden sayılabilir.
(bkz: gerçeği ile biten önermelerin gerçeği yansıtmaması)

her ne kadar böyle bir gerçek olsada, bu bir gerçektir.
herkesin bildiği bir gerçektir. Ha sevmek zorunda mı? O ayrı mesele.
gerçek müslüman zaten allahın şeriatına karşı gelemez, zaten müslümanlar gerçek şeriat üzerine amel etse bu durumda olmazlar, ama konumuz bu değil,
konumuz; çanakkalede şehit olan 250 bin vatan evladının mustafa kemalin adını bile bilmediğini bilmeyenlerdir, geldikleri gibi giderler yalanına kananlardır,
kurtuluş savaşında, ingiliz, rus, ya da fransızlarla savaşmadığımızı, onların verdikleri ödevleri yerine getirmek üzere bu ülkeye konuşlandırılmış ve bu milleti dininden, alfabesinden, tatil gününden, dilinden, özünden, kıyafetinden edenlere kananlardır,
90 yıldır yurdun demirağlarla örülü olduğu yalanına inandırılanlardır,
dininden nefret eden nesiller yetiştirildiğini göremeyenlerdir,
"deccalın peşinden gidenler, onun deccal olduğunu bilmeyecek ve kendilerine, dinlerine yaptıklarını göremeyecek" manasındaki hadisi anlayamayanlardır,
allaha ve peygamberine savaş açanların, islamı yenmelerinin önündeki en büyük engel olan hilafeti kaldıran kişiyi, kurtarıcı sananlardır,
babası ve annesi uydurma olup, dedesi ve seceresi gerçekten bilinmeyen bir, islam düşmanının, halifenin emriyle çıktığı anadoludan başlayan kurtuluş hareketini, halifeden izinsiz yaptığını zannedenlerdir,
ve koca bir ülkenin, ve milyonlarca yüreğin, o mücadeleyi verirken yaptığı fedakarlıkları, getirip tek bir şahısta toplayan, ve yanlışlarını göremeyenlerdir,
aslında uzar gider, ama uzatmaya gerek yok, aslında herkesin bildiği, ama aksini düşünmemek üzere yetiştirildikleri için kabul edemedikleri şeylerdir.
(bkz: kemalistlerin faşist olduğu gerçeği)
şeriat allahın kanunu demektir şeriatı kaldıranı allahın kanunlarına göre yaşamak isteyen gerçek müslüman niye sevsin.
Atatürk olmasa müslüman bile olamayacaklardı bunun farkında olmayan şeriatçi müslümanlardır.
laikliği getirdiği içindir. çünkü din üzerinden halkı kandırmalarına engel olmuştur.
atatürk olmasaydı babanı tanımazdın şerefsiz kafasındakileri germiş müslümandır.
atatürk'ün şeriatın hükümlerini halkın istememesine rağmen kaldırıp yerine beşerin kanunlarını inkılap adıyla zorla uygulatıması sebep olabilir mi acaba ?

şeriatçı olan her kimseye de bunu bir düşünmelerini tavsiye ederim...

"şeriat nedir, kimin kanunudur bu şeriat ?" bunun idrakine varmanızı evvela öneririm.
genelleme yapmak gerekir. çünkü bu genel-geçer bilimsel ve yadsınamaz bir gerçektir.
şeriatçılar atatürk'ü neden sevsin?
atatürkçüler de şeriatçıları sevmemektedir.
(bkz: ne sandın yarram)
Atatürk ü sevmeyi yada sevmemeyi bir yana bırakıyorum. Burada daha vahim bir konu var. Öncelikle bu tür başlıkları açan şahsiyetler ya müslüman değil, yada islam hakkında yeterli bilgi birikimine sahip değiller.
Öncelikle şeriatın kelime anlamını öğrenmek gerekiyor. Her müslümanım diyen şahsiyet aynı zamanda şeriatçıdır.
Şeriat kelimesini kol kafa kesmek olarak algılayan ve yanlış anlayan bir çok arkadaşımız var.
Casiye/18. ayette Bundan sonra seni emirden olan bir şeriât ile vazifelendirdik buyrulmaktadır. Şeriat ile derken bir kanun ile. Şeriat demek kanun demektir, yani şeriat allahın koyduğu kanunlar anlamındanır. Her insan imanın şartı olan allahın kitaplarına inanmak maddesini tastik ediyorsa müslümandır. Allahın kitabına inanıyorsak allahın koyduğu kanunlar bu kitapta bildirilmişse müslümanın şeriatçi olmamak, yani allahın kanunlarına karşı gelmek, inanmamak gibi bir seçeneği yoktur.
Şeriatı kişiler uygulayamaz, şeriati devlet uygular. idama cezasını devletin görevlendirdiği hakimin kararvermesi gibi mesela.
Şeriatte sen benim kardeşimi öldürdün bende senin kafanı keseceğimm diye bir şey yoktur. Bu kan davasına girerki, peygamberimiz kan davasını kaldırmıştır ve islamda kan davasının yeri yoktur. Aynı günümüzdeki gibi mahkemeye çıkılır şahitler gerekenleri söyledikten sonra kısasa kısas uygulanabilir. Bunuda şartı vardır. kişinin idam edilmesi için bilerek öldürme suçunu işlemesi gerekmektedir. Zinadada durum aynıdır. 1 kişinin şahitliği ile kimse idam edilermez. Zina suçunda kadın zina yaptığını itiraf etmesi ve 4 kişinin şahitliği gerekemektedir. Daha sayamayacağım bir çok şey var.
Sizden ricam anlamını bilmediğiniz kavramları karalamamanızdır. Her ülkenin bir ceza kanunu olduğu gibi, şeriatde islam ülkelerinin ceza kanunudur ve caydırıcılığı diğer kanunlara göre çok daha yüksektir.