bugün

sıkıştığında özellikle de üniversitede okuyorken size zerre yardımı dokunmayan, ama sağda solda da sizin yanınızdayken'' bizim yeğen de istanbul'da xxx okuyor, muncuruna sıçtığımm sanki sen okutuyorsun ziker misin sabaha mı bırakırsın arkadaş. neyse bir atanayım da alayının diyesi geliyor insanın.
(bkz: akrabalık ve dostluk kavramları)
insanın ailesini kendi seçme şansı olmadığı için şerefsiz akrabalarla karşı karşıya kalması da muhtemeldir. hatta şöyle söylemek gerekirse ağlarsa anam ağlar, babam bile yalan ağlar.
iyi günde tebelleş olan kötü günde ortalıkta olmayan akrabalardır.. aynısı eş, dost gibi uzantılarıda kapsar.
maddi çıkarları söz konusu olunca gelecek olan akrabalardır.
arada ne kadar kan bağları olsada, size asılabilecek kadar düşebilen akrabanız da olabilir. hatta o kadar tiksinir, nefret edersiniz ki suratını gördüğünüz yerde yolunuzu değiştirirsiniz. ben kendimi bildim bileli bütün akraba bağları kopuktu. herkes farklı telden çalıyor, hala da böyle. ya bir kısmı köyde, ya bir kısmı çok büyük bir şehirde.
iyi gününde başında bok sineği gibi pinekleyen, kötü günlerde ise kapınızı çalmayan, hatta yolda görünce yolunu değiştiren akrep sürüsüdür.

biliyorum dinen sıla i rahim'i terk etmemek gerek ama benim akrabalarımın ardından gidilecek tarafları yok ki. iyi günlerimde ellerine tutuşturduğum tomar paraları yüzlerine vuracak kadar ılık ruhlu değilim ancak gelir burda beni kimsenin tanımadığı yerde kusarım kinimi. ama devran döndü, cesarettin abi bitti, tabi bende onların gözünde bittim.

yabancılardan gördüğüm sıcaklığı, samimiyeti her nedense yakınlarımda bulamadım hiç. en zor anımda, maddi manevi dibe vurduğum bir anda gidiyorum bakıyorum ki tüm masraflarım ödenmiş. yüzüme tokat gibi çarpıyor bunlar. hayır gurur yapmıyorum sadece aptal olduğumu düşünüyorum bazen. düşene bir tekmede ben koysaydım zamanında, keşke koysaydım... ama yok, onu becerebilecek ne akıl, ne de vicdan fakirliği yok bende. kendimi iyi tanıyorum. bir adam beni on defa dolandırsa onbirinciye tekrar kanarım ona. işte gelip buralarda çemkiririz en fazla. ve bayramlarda bir el öpmeyi hal hatır sormayı çok görürüm onlara olur biter, aklımca intikam alırım.

zaten bayram günlerini bu yüzden sevmiyorum. namaza çıkar oradan dedemin amcalarımın dayılarımın nenelerimin mezarları derken öğleni ederim ve eve kimsenin gelmeyeceği saate kadar uğramam. eve her dönüşümde her bayram annemin bir sözü;

-cesarettin herkes seni sordu.

umrumda değil. akraba, akreptir. net!
gereksiz akrabalardır.
leş kargalığı yapmak isteyip de buna müsade edilmeyince en kıymetli olana bok atanlardır. siktir edilmişlerdir.
(bkz: bunların alayı fıs)
yıllarca selam vermeyip düğününe dahi gelmezler. ancak es kaza oğulları yakınınızda bir yerde askere gelince hemen kanka olmaya çalışırlar.

allaha yakın, bana uzak olsunlar.
akrabalarımdan çektiğim kadar kimseden çekmedim. ellerine bir az para geçince götü kalkıyor hepsinin, samimiyetsiz tavırlar, yalandan gülümsemeler, dedikodu. topunu kurşuna dizmek, ailemden özür diletmek istiyorum.

lan insanın öz babannesi oğlunu evden atıp, mahkemeye verir mi? ya da kocasını zehirleyerek öldürür mü? ya da amcası bıçak çekerek tehdit eder mi? bunların hepsi babama öz ailesi tarafından yapıldı, sebepse dedemden kalan villa ve yüklü miktarda para. bu yüzden paraya tapanlara ve parası ile hava atanlara nefret ediyorum. bu anlattıklarım, yapılan şerefsizliğin sadece bir kısmı.
Miras derdiyle yanıp tutuşan ama adalet terazisinde hak ettiklerini alacak akrabalardır.
Şerefli akraba mi var Allah aşkına.
Mal mülk derdine düşüp yeğenmiş kardeşmiş tanımayacak olan akrabalardır. Şimdiden yüzümüze gülüp kuyu kazan şerefsizlerdir. Gözlerini para doyursundur.
Bir hırs uğruna evimizin buz mavisi duvarlarını çirkin domuz yağlarıyla kaplayan insanlardır. Aile bağları iyi hoş falanda olmasalarda oluyor akrabalar.
Komşumuz var şimdi bizim bunlarla aynı apartmanda oturuyoruz, babamın ölmeden önce diktiği kayısı ağacını kestiler.(bu arada sivasın kangal köpekleri bunlar). Annemle dövüş çekiş falan neyse kapandı konu. Ben kuzenimle çarşıdaydım bunların çocukları apartmanın önüne toprak dökmüşler. Kız kardeşlerim pazardaydı annem tekti evde bunun çocuklarını azarlamış. Onlar da anneme orospu babam senin amını sikecek demiş. Tabi sonra anneleri orospu kocasına şikayet etmiş o da gelmiş anneme orospu kahpe ağzına gelen küfürü saymış. Sonra beni aradılar geldim eve eğer o adamı görseydim binaya girerken yanımdaki çakıyla öldürürdüm yemin ediyorum yapardım yani bunu. Bizdeki iğran bıçağını bileledim yanımda taşmaya başladım. Sonra bi ev bulduk kirası falan da iyiymiş evi ayarladık taşınmadan 1 gün önce adam geldi özür diledi dedi çocuklar evde huzursuz oluyo karım annesinde kalıyo dedi tamam dedim sinirim geçmişti artık. Neyse taşındık evimizi satıp başka ev alacaz 4 kardeşim de tamam dedi payıma düşeni isterim falan demediler ama yaşar abim olacak şerefsiz bana 20 milyarını ver imzalıym dedi. Babam yaşasaydıda şu evin halini görseydi keşke. Evine gidiyoz karısı kapıyı açmıyo evde olduğu halde. Yozgatın köpeğini buldu değişti abim. Siz olsanız affeder misiniz böyle insanı (abi demeye dilim varmıyor)?
Yuva yıkarlar vicdansızlar. Allah kahretsin bu sütü bozukları.
Ardından kuyunu kazarlar.
etrafımda bulunmayan akraba türüdür. iyi ki de yok.