bugün

Dolmuş, içini döken bir yazardır.
Yazdigi konuyu seviyordur ve soyleyecek seyleri ve zamani vardir. Soylediklerini birilerini gormesinden mutluluk duyar.
okumaya üşenenden daha kötü değildir.
Nadir yazardır. Konuşmayı sevmiyordur belki sadece yazmak hoşuna gidiyordur.
her hangi bir konu hakkında bir satırlık bir yazı yazmak yerine, anlatmak istediği konuyu tüm yönleriyle ele almaya çalışan yazar tutumudur.

anlatacağı konuyu kısa olarak geçecek olursa, oluşabilecek başka sorulara ortam hazırlayacağından, konuyu derinlemesine ve çok yönlü ele almasında fayda vardır. yanlış anlaşılmalara sebep verebilir ve yazarın anlatmak istediği, bilgilendirmek istediği konuda veya fikir beyan ettiği konuda eksiklikler çıkabilir.

okumayı ve bilgilenmeyi seven için avantaj, okumayı sevmeyen, "anlama" isteğini körelten kişilerde, özellikle sözlüğe mobil araçlarla ulaşan kişilerde ise dezavantajdır. sıkıcı ve uzun gelir okumaz. enrty'nin uzunluğundan şikayet edenler bu sınıfa girer. benim yazmış olduğum bir çok uzun enrty de, enrty'nin uzun olması her zaman şikayet konusu olmuştur ve bu yönde eleştiriler gelmektedir, gelebilir.

şu da unutulmamalıdır ki, fikirler ve düşünceler "doğruyu" aktardığı kadarı ile kıymetli bir gereksinimdir. açıklanan konudan sapmadan, tarafsız, doğru, objektif, kendine bir paye edinmeden, kibirlenmeden ben bu işi biliyorum demeden yazan ve yorumlayan yazarların, insanların yazdıkları elbetteki kıymetli ve paha biçilemezdir.
hayret edilendir.
Yazdıkça entelektüel olduğunu sanan yazardır. Bırakın, hevesini kırmayın.
Birde bunu okuyanlar var valla pes.
themis portia vardı bir ara. iyi geceler adlı başlığa bile sayfalarca entry girerdi. kimse onun eline su dökemez.
Herkes zannediyor ki uzun uzun bir şeyler anlatırken, bir konu üzerine bilgilerimizi paylaşırken, derdimizi anlatırken, yazarak kızarken, yazarak gülerken
sizler için o kadar üşenmeden yazıyoruz.

Alakası yok. Sait Faik bir hikayesinde yazmaktan sıkılan bunalan ve sonucunda vazgeçen bir adamın hikayesini anlatıyor.
Adam kağıdı kalemi bırakıp baba ocağına dönüyor geri balıkçılık yapmaya.
Burgaz adaya.
Yaşadıkları gördükleri çevresindeki insanlar haksızlıklar haksızlıklar içinde hak arayamayacak kadar yaralı insanlar balıklar deniz kuşlar

Çıldırmış gibi kağıt kalem arıyor.
Ve şöyle söylüyor okura: yazmasaydım çıldıracaktım.

Kendimiz için yazıyoruz o uzun uzun entryleri
ne var bu kadar yazıyorsunuz şaşırıyorum. üşenip okumuyorum da. içinizi mi döküyorsunuz çok mu üzüyorlar sizi. sizi üzene yapıştırın tokatı gitsin ne uğraşıyorsunuz.ewed