bugün
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız8
- erkekler ne işe yarar13
- jose mourinho61
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı18
- icardi190521
- içine şeytan girse ne yaparsın10
- türkiye cidden almanyadan daha iyi8
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga10
- anın görüntüsü11
- insanı zengin hissettiren şeyler11
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi21
- magicovento17
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- artık yazmayacağım8
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak8
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
işçilere yaptıkları işin bedeli olarak ödene paradır. Kısaca, emeğin bedelidir.
bir üretim faaliyetine, üretim faktörü olarak katılan emeğin, yaratılan üründen aldığı paydır.
işverene tabii ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile ifade edilen menfaatlerdir.
Geniş anlamıyla, bir kişinin çalışması karşılığında kendisine para ya da mal cinsinden yapılan ödemedir. Bu tanım içine, işçilere ve memurlara yapılan ödemelerin yanı sıra serbest meslek sahiplerinin kazançları da girer. Dar anlamıyla ücret ise, işçilere gördükleri iş karşılığında yapılan ödeme ya da işçinin emeğinin fiyatı olarak tanımlanır ve genellikle bu anlamda kullanılır. Memurlara aydan aya yapılan ödemelere ise aylık ya da maaş denir.
Ücretler genellikle para olarak ödenir. Tüm kesintiler çıktıktan sonra işçinin eline geçen ücrete "çıplak ücret" denir. Ama verilen öğlen yemekleri, lojman ya da işçinin işe gidiş gelişini sağlamak üzere konan servisler gibi parasal olmayan ödemeler de ücret kapsamı içinde değerlendirilebilir. işçiye yapılan parasal ya da parasal olmayan ödemelerin ve ücretli izin, emeklilik hakları gibi sosyal haklann tümü "giydirilmiş ücret" olarak adlandırılır.
Belirli bir ücret ödeyerek çalıştırılan kişiler çok eski dönemlerden beri var olmuştur. Ama ücretle geçinen işçilerin toplum içinde önemli bir sayıya ulaşması sanayinin gelişimi ile başladı. Sanayi Devrimi'nden sonra hızla çoğalan işçi sayısı ücretin toplumsal yaşam ve ekonomideki etkisini artırdı {bak. ÇALIŞMA VE iŞGÜCÜ). Günümüzde, özellikle sanayileşmiş ülkelerde nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan işçilerin aldıkları ücret, gerek geniş bir halk kesiminin refahı, gerek ekonominin gidişi üzerinde önemli bir etkendir.
Ücretler çalışma süresine ya da verimliliğe göre belirlenebilir. Çalışma süresine, yani zamana göre belirlenen ücret saatlik, günlük, haftalık ya da aylık olabilir. Saptanan süre dışında fazla çalışma (mesai) ücreti ayrıca ödenir. Verime göre uygulanan ücret ise daha çok "parça başına ücret" biçiminde olur. Parça başına ücret, işçinin ürettiği mal miktarına göre belirlenir. Bu yöntem işçiyi daha fazla üretmeye zorlar. Ücretin belirlenmesinde bazen karma bir yöntem de kullanılabilir. Buna göre, önce işçinin belirli bir süre çalışmasının karşılığı olan ücret belirlenir. Eğer işçi bu süre içinde saptanan miktardan daha fazla üretim yaparsa, fazla ürettiği parça başına ek ücret ödenir. Ücret hangi yöntemle saptanırsa saptansın, işçiye en kısa sürede ödeme yapmak zorunludur. Türkiye'de ücretin en geç bir ay içinde ödenmesi gerekir. Yapılan toplu iş ya da hizmet sözleşmeleriyle bu süre bir haftaya kadar indirilebilir.
Ücretler artık yalnızca çalışılan zamanın karşılığı olmaktan çıkmıştır. Sanayi Devrimi' nin başlarında düşük ücretlerle uzun saatler boyunca çalıştırılan işçiler, sendikalarda örgütlenerek ekonomik mücadeleye giriştikten sonra, yalnızca çalıştıkları günler için ücret alma uygulaması da son buldu. Günümüzde hafta ve bayram tatilleri, yıllık ücretli izinler, evlenme ve ölüm yardımları gibi ek ödemelerle ücret, çalışılan zamanın karşılığı değil, işçinin insanca yaşamasını sağlaması gereken gelir olarak düşünülmektedir.
insanın, uygun koşullarda yaşamak gibi yalnızca insan olmaktan doğan bazı haklarının bulunduğu düşüncesinin gelişimi ile birlikte, işçiye ödenebilecek en az ücretin belirlenmesine de başlandı. işçilere, asgari ücret denen ve genellikle hükümet tarafından ya da toplusözleşmelerle saptanan bu ücretten daha düşük ücret verilemez. Asgari ücret uygulaması ilk kez 19. yüzyılın sonunda başladı ve 20. yüzyılda sanayileşmiş ya da sanayileşmekte olan birçok ülkede yaygınlaştı. Gelişmiş ülkelerde, asgari ücret genellikle sendikalar ile işverenler arasında yapılan toplusözleşmelerle belirlenirken, sendikal örgütlenmenin henüz yeterince güçlenmediği azgelişmiş ülkelerde hükümetlerce saptanır. Asgari ücretin saptanmasında ülkenin toplumsal koşulları, gelişme hızı, genel ücret düzeyi, fiyat artışları ve geçinme endeksleri gibi ölçütler temel alınır.
Türkiye'de ülke çapında asgari ücret uygulaması 1968'de başlatıldı. Asgari ücreti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gözetiminde, hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin katılmasıyla toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu saptar. Bakanlığın çağrısı üzerine toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyo-
nu en geç iki yılda bir asgari ücreti yeniden belirler.
Türkiye'de ücretler iş Kanunu ile yasal güvence altına alınmıştır. "Eşit işe eşit ücret" ilkesini kabul eden iş Kanunu'na göre aynı işi yapan işçilere, kadın ya da erkek olmalarına, yani cinsiyetlerine göre farklı ücret uygulanamaz. iş Kanunu'nda ücretlere ilişkin düzenlemeler arasında işçi ücretlerinin dörtte birinden fazlasının haczedilemeyeceği ve yasayla ya da toplusözleşmelerle belirlenen nedenler dışında işverenin işçiye ücret kesme cezası veremeyeceği hükümleri de yer alır.
Kaynak:1 Cilt 18.
Ücretler genellikle para olarak ödenir. Tüm kesintiler çıktıktan sonra işçinin eline geçen ücrete "çıplak ücret" denir. Ama verilen öğlen yemekleri, lojman ya da işçinin işe gidiş gelişini sağlamak üzere konan servisler gibi parasal olmayan ödemeler de ücret kapsamı içinde değerlendirilebilir. işçiye yapılan parasal ya da parasal olmayan ödemelerin ve ücretli izin, emeklilik hakları gibi sosyal haklann tümü "giydirilmiş ücret" olarak adlandırılır.
Belirli bir ücret ödeyerek çalıştırılan kişiler çok eski dönemlerden beri var olmuştur. Ama ücretle geçinen işçilerin toplum içinde önemli bir sayıya ulaşması sanayinin gelişimi ile başladı. Sanayi Devrimi'nden sonra hızla çoğalan işçi sayısı ücretin toplumsal yaşam ve ekonomideki etkisini artırdı {bak. ÇALIŞMA VE iŞGÜCÜ). Günümüzde, özellikle sanayileşmiş ülkelerde nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan işçilerin aldıkları ücret, gerek geniş bir halk kesiminin refahı, gerek ekonominin gidişi üzerinde önemli bir etkendir.
Ücretler çalışma süresine ya da verimliliğe göre belirlenebilir. Çalışma süresine, yani zamana göre belirlenen ücret saatlik, günlük, haftalık ya da aylık olabilir. Saptanan süre dışında fazla çalışma (mesai) ücreti ayrıca ödenir. Verime göre uygulanan ücret ise daha çok "parça başına ücret" biçiminde olur. Parça başına ücret, işçinin ürettiği mal miktarına göre belirlenir. Bu yöntem işçiyi daha fazla üretmeye zorlar. Ücretin belirlenmesinde bazen karma bir yöntem de kullanılabilir. Buna göre, önce işçinin belirli bir süre çalışmasının karşılığı olan ücret belirlenir. Eğer işçi bu süre içinde saptanan miktardan daha fazla üretim yaparsa, fazla ürettiği parça başına ek ücret ödenir. Ücret hangi yöntemle saptanırsa saptansın, işçiye en kısa sürede ödeme yapmak zorunludur. Türkiye'de ücretin en geç bir ay içinde ödenmesi gerekir. Yapılan toplu iş ya da hizmet sözleşmeleriyle bu süre bir haftaya kadar indirilebilir.
Ücretler artık yalnızca çalışılan zamanın karşılığı olmaktan çıkmıştır. Sanayi Devrimi' nin başlarında düşük ücretlerle uzun saatler boyunca çalıştırılan işçiler, sendikalarda örgütlenerek ekonomik mücadeleye giriştikten sonra, yalnızca çalıştıkları günler için ücret alma uygulaması da son buldu. Günümüzde hafta ve bayram tatilleri, yıllık ücretli izinler, evlenme ve ölüm yardımları gibi ek ödemelerle ücret, çalışılan zamanın karşılığı değil, işçinin insanca yaşamasını sağlaması gereken gelir olarak düşünülmektedir.
insanın, uygun koşullarda yaşamak gibi yalnızca insan olmaktan doğan bazı haklarının bulunduğu düşüncesinin gelişimi ile birlikte, işçiye ödenebilecek en az ücretin belirlenmesine de başlandı. işçilere, asgari ücret denen ve genellikle hükümet tarafından ya da toplusözleşmelerle saptanan bu ücretten daha düşük ücret verilemez. Asgari ücret uygulaması ilk kez 19. yüzyılın sonunda başladı ve 20. yüzyılda sanayileşmiş ya da sanayileşmekte olan birçok ülkede yaygınlaştı. Gelişmiş ülkelerde, asgari ücret genellikle sendikalar ile işverenler arasında yapılan toplusözleşmelerle belirlenirken, sendikal örgütlenmenin henüz yeterince güçlenmediği azgelişmiş ülkelerde hükümetlerce saptanır. Asgari ücretin saptanmasında ülkenin toplumsal koşulları, gelişme hızı, genel ücret düzeyi, fiyat artışları ve geçinme endeksleri gibi ölçütler temel alınır.
Türkiye'de ülke çapında asgari ücret uygulaması 1968'de başlatıldı. Asgari ücreti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gözetiminde, hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinin katılmasıyla toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu saptar. Bakanlığın çağrısı üzerine toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyo-
nu en geç iki yılda bir asgari ücreti yeniden belirler.
Türkiye'de ücretler iş Kanunu ile yasal güvence altına alınmıştır. "Eşit işe eşit ücret" ilkesini kabul eden iş Kanunu'na göre aynı işi yapan işçilere, kadın ya da erkek olmalarına, yani cinsiyetlerine göre farklı ücret uygulanamaz. iş Kanunu'nda ücretlere ilişkin düzenlemeler arasında işçi ücretlerinin dörtte birinden fazlasının haczedilemeyeceği ve yasayla ya da toplusözleşmelerle belirlenen nedenler dışında işverenin işçiye ücret kesme cezası veremeyeceği hükümleri de yer alır.
Kaynak:1 Cilt 18.
nominal-reel olmak üzere iki farklı yönü vardır. işverenler nominal ücret ile ilgilenirken reel yönü ise çalışanları ilgilendirir. reel ücret çalışanın hayat standardı ve yaşam kalitesini belirlerken nominal ücret paranın satın alma gücünü gözardı eder.
hizmet karşılığı verilen para ya da emsal şeylerdir. önceden belirlenir, dilenirse miktarı yükseltilip alçaltılabilir.
güncel Önemli Başlıklar