bugün

her zaman küçük, sevimli bir anı olarak kalmayacak hadisedir.
efendim çünkü âŞık olunan öğretmen sınıf arkadaşınızla evlendiğinde göt gibi kalınır.. utanır insan, bakamaz ikisinin de yüzüne.. ayıp ayıp şeyler gelir aklına.
tamam anlatıyorum. lisede psikoloji dersine giren sürekli ramsey'den giyinen bir hocamız vardı, laf olsun diye "aşığım ben bu adama" derdim. demez olaydım. sen git bunu dediğim kızlardan biriyle evlen. üstelik o kız gelsin benimle aynı fakültenin aynı bölümünde okusun, seçmeli derslerde pişti olalım. daha da bir şey demiyorum.
lise çagını doldurana kadar bir klasik,olmazsa olmaz...
universitede ise gercek bir aşk olabilir ama genelde karizmasına takılırlar, ya da genç hatun bir asistan olmasına...
dersleri kaçırmamaya ve ön sıralarda oturup derse sürekli katılım göstermeye sebeptir.
(bkz: sinava giren asistana asik olmak)
ömrü hayatımda başıma gelen en güzel şeydir öğretmene aşık olmak ; zira eşimin de öğretmen olması sebebiyle içinde bulunduğum durumun resmidir .
üniversite yıllarında olması daha bi hoştur. hergün odasına gider, sohbet eder gözlerinin içine bakarsınız. sınav anında çaktırmadan onu izler, derin bir ahh çeker, hayallere dalarsınız.
ergenlik dönemindeki hızlı gençlerin genelde başına gelen bir olay.
genellikle, ilkokulda erkeklerin, lisede ise kızların başına gelen şey.
aşık olunan öğretmenin girdiği dersten başka bir dersi dinlememeye ve ondan başka bi derse çalışmamaya sebebiyet verir. sonunda bu dersten devamlı beş alınır, diğerlerinden bir, ki bu umurda olmaz o an.
lise sonda biyoloji konusunda aşmama sebep olan durumdur.
geçen yıl başıma gelen eylem. eğer öğretmen 24 yaşında yeni mezun ve dalyan gibi bir delikanlıysa, aşıkı olmak son derece olağandır. aşık olunca sadece o ders dinlenir, hocayla yalnız kalmak için bol bol sorular çözülür ve o sorular hocaya her tenefüs sorulur. hocanın gözüne girmek için sürekli kitap okunur, yine hocaya sorular sorulur. sonra hocanın msni alınır oda muhabbet edilir. ama hoca askere gidince kötü olur...
ayrıca herkesin başına bi kere gelmiş/gelecek olan eylemdir.
o kadar çok aşık olmak ki, aslında sadece hayranlık beslemektir..

çocuk aklıyla bunun ayrımına varamamaktır..

sonuçları gülünçtür:
devamlı etüt alıp size sövmesine sebep olursunuz, yanına gidip dertleşirsiniz, millete gizli gizli onun fotoğrafını çektirirsiniz, en kötüsü onun ilginizi asla fark etmediğini sanırsınız..
genellikle orta okul ve lisede okuyan gençlerin yaşları ile doğru orantılı olarak, vücutlarındaki hormonal harekete verdikleri duygusal tepkilerdir. üniversitede de olur; ama biçim değiştirir: "hocaya bak erik gibi kütür kütür" şeklinde.
aşık olunan öğretmen bayansa arkadaşlarınızın aşık olduğunuz öğretmen hakkında kurdukları fantaziler canınızı sıkar.
yıllar geçip büyüdüğünüz zaman onunla karşılaştığınızda "ayyyy, bu muydu?" sorusunu kendinize yönelttiğiniz traji komik hadise.
öğretmenine duyduğu hayranlığın aşk sanılması durumu. aşık olmadığının farkına ancak büyüdüğünde varacaktır.
matematik hocası ise durum daha da bi zorlaşıyor. adamın gözüne giricem diye tubitak yarışmalarına bile katılmana sebep olabilecek hadise. çocuk aklı, sen soru çözdükçe seni sanki daha çok sevecekmiş gibi...
gereksiz hadisedir ama genelde herkesin başına gelir.bunun nedeni senden daha çok şey bildiğini düşündüğün birine karşı duyduğun beğenidir.bu tip olaylar eğer üniversitede olursa farklıdır ve tehlikelidir.çünkü neden sonuç ilişkisi bu kadar basit olmayabilir.
insanı gerçekten deli eder. *
lise hazırlıktayken, 14 kişilik bir sınıfta, on erkekten, altı tanesi aynı hocaya aşık olan ve bunu, taa lise bittikten sonra birbirine itiraf eden altı gençte bu gruba dahildir. * *
eşek kadar olsanız da vazgeçemezsiniz bu duygunun çekiciliğinden. sürekli yanında bulunmak istemek suç değil tabi, olur mu hiiiç? ama herkesin de bir dayanma gücü var, tadında bırakın, gerçek hayata dönün. hiç olmayacak düşlerin peşinde koşmayın, yazık olur.
bazen faydalı bir durumdur. mesela matematik öğretmeninize aşıksanız matematiğiniz siz istemeseniz de iyiye gider.
gecici bir hevestir.
yadırganmayacak bir durumdur. insan herkese, her şeye aşık olabilir.
fakat hem sosyal hem resmi bir ortamda yaşanan aşk, zararlı olabilir. öğretmene karşı duyulan aşk karşılıksız olabilir. ya da bu aşk öğrenildiğinde aşık olan kişi kendi durumunu kapatmak için, aslında kendisinin değil de bir başkasının öğretmene aşık olduğunu söyleyip söylentinin yönünü ve boyutunu değiştirir. evet oluyor böyle şeyler.
genelde lise gencidir bunlar. söz konusu öğretmen derste bu genç için tren olur!*
ders boyunca öğretmenine gözleriyle tecavüz edip yiyip bitiren kişinin yaptıgı davranıştır.