bugün

öküz aleyhisselam.
yerlerin çok kirli olduğunu ve sıraların dağıldığını gören hoca hızla oraya gelir;

- Bu ne hal bea!bu ne hal?
& Hocam biz yapmadık.Geldiğimizde böyleydi.
- Bu ne hal dangalak?Domuz mu oynadı böyle he,domuz mu oynadı?
ortaokuldaydım neyse tarih dersindeyiz. arkadaşla muhabbet ediyoruz bir yandan da gülüyoruz. tarih hocası bir hiddetlendi. bağırmaya başladı. ne gülüyonuz burda striptiz mi oynatıyoz diye başladı bana yanına gelirsem gözlüğünü dört göz yaparım arkadaşa da ayağımı ağzına sokar bütün dişlerini dökerim diyerek devam etti. sinirden ne dediğini duymuyordu bile.
gömleği dışarıda dolaşan erkek öğreciye
-babanda oğlum oldu diye sevinmiştir.
- hocam ben konuşmadım ama.
- siktir lan bok.
- o yara bantının altından kulak çıkarsa çok fena yaparım. ( yeni taktırılan küpe yarabandı ile kamufle edilmiştir.)*
- teneke kafalılar çal çal oyna !!!
-oğlum!! dont play kendi kendine yauuu... *
senin o gözlüklerini lens yaparım.
müdürcüğümüz sigara içtiğinden şüphelendiği öğrencilere bağırır,
-hayvan insanlar, köpekler siz köpeklik yapmaya devam ettikçe ben de köpeklik yaparım! eğitimsiz itler. insan değilsiniz siz. hayvanlar, itler. tansiyonum çıktı bak.*
ya saçını kestir, ya da dersi dinle.
bu konuda en çok oscar alan hoca için:
(bkz: ahmet kumbasar)
lisedeki edebiyat öğretmeninin:
sözel sınıfına: tavuk beyinliler,
eşit ağırlık sınıfına: kuş beyinliler,
sayısal sınıfına: balık beyinliler,
diyerek azarlaması, öğrencilerin azar karşısında şiddetle gülme krizine girmesi, öğretmenin sinirli hareketleri, daha bir gülen öğrenciler, böyle devam edip giden edebiyat dersleri, bir dönemin öğrencilerini nasıl soğutmuştur edebiyattan.
yer: üsküdar cumhuriyet lisesi

yıl: 1996

ders: ülkeler coğrafyası

hoca: z. karadeniz. * *

hoca tahtaya balkan ülkelerinin ihraç ettiği ürünleri yazmaktadır. ama sınıf hocayı pek iplememektedir. zaman geçtikçe gürültü katsayısı artar ve dersle ilgisi olan arka sıralardan bir arkadaş hocaya şu ricada bulunur.

x: hocam biraz büyük yazar mısınız? yazdıklarınız okunmuyor.
zerrin hoca: susarsanız okursunuz yavrum.

akabinde tüm sınıfta derin bir sessizlik.
okul icerisinde, genelde sinifta ogrencinin yaptigi davranis sonucunda ogretmenin tepki vermesi durumunda ortaya cikan azar cesitlerinden birisidir. digerlerinden ayırt edici ozelligi daha sonra anıldıgında eksi bir surat degilde, tebessum birakan ifadelere sebep olmasidir.
eldeki malzeme;
-yavşah yavşah siritma! kim atti olum bu koku bombasi midir nedir? şu sokaktaki kopek kadar insanlıgınız yok. sen mi yaptin lan alp? *
-bak vallahi yengeç gibi yürütürüm sizi.
(bkz: sirseriler) *
istisnasız her ingilizce öğretmeninin kendisine sorulan "hocam şunun * anlamı neydi" sorusuna verdiği i'm not your dictionary cevabı.. *
- hıyar
- ahır gibi kokuyosunuz
- üstünüze oturursam kalkamazsınız *
- ananızım ben sizin ananız! burda ananız ders anlatıyormuş gibi düşünün!
+ ?!?!?!?!
bir isim tamlaması olarak "it biti".
Hepünüzü lanetliyum.
-ağa mısın lan sen? biz burada ağaları camdan atarız.*
oğğğlumm! rahat dur!şimdi kulaklarından tahtaya çivilerim seni!
not:bizzat ben kulağımla duydum bu komik tehdidi.
(bkz: bok herif)*
bir tanıdığın din öğretmeninden yediği azar:

"şeytan olma kızım."
derslik çok kalabalıktır ve oturacak yer bile yoktur. ara verildiğinde karşı sınıfın kapısına kulak yapıştırılır ve ses duymayınca kapı açılır. sınıfta sadece 5 kişi ve bir adet profesör bulunmaktadır. konuşmaktadırlar. sohbet ettikleri düşünülerek sırıtılır, hiçbir şey söylemeden sınıfa dalınıp masaya çarpa çarpa bir adet sandalye sıradan çıkarılmaya çalışılır. bu gayret uzun zaman izlenir sayın öğretim görevlisi tarafından.
halen sandalyeyi çıkarmayı başaramayan öğrenciye sonunda patlar sayın öğretim görevlisi şahıs.
-dingonun ahırı mı burası ders yapıyoruz çık dışarı.
türk filmi misali koşarak sınıftan çıkılır ve kafetaryaya kadar ağlayarak koşulur.