şaşırılmaması gerekendir. her şeye özgürlük anlayışının sonu budur.
algılarıyla oynanan insanoğlu bazen o kadar farkındalığını yitirir ki, çoğu zaman manüple karşısında doğrularını kaybeder ve onların yerlerine de yıllara göre ya da "zamana göre yaşamak"ı koyar.

hemen bir örnek ile ne anlatmak istediğimi ifade etmeye çalışayım;

32 yaşlarındaki bir kızın yanındaki arkadaşına şu şekilde dert yanması ne kadar da öğrenilmiş ahlak ile öğretilmiş ahlaksızlık arasında kaldığını gösteriyor.

"bana 60'larda yaşıyorsun dedi sibel. adam açık açık cinsel tatminimi seninle yaşamazsam birisiyle yaşamak zorundayım. seni aldatırsam bana darılma dedi. of ne yapacağım ben? ondan hoşlanıyorum da. beni aldatmasına da asla dayanamam. fakat evlenmeden cinsellik yaşanması ters! böyle öğretildi bize. of ya iki ucu boklu değnek. ne yapacağım ben?"

ne yapacağını ben söyliyeyim; bu adamı atlatacak, derin acılar çekecek ama ahlakını bozmayacak. doğrudan şaşmayacak. fakat bundan sonra tanışacağı adam da aynısını isteyecek, ondan sonraki de..

ve hep eleştirecekler;

"sen 60'larda mı yaşıyorsun kuzum?" adamların, öğrenilmiş ahlaklarını kaybedip öğretilmiş ahlaksızlıklara yelken açması da bu sebepten ama. oğlum sen hangi yılda yaşıyorsun sorusu bir süre sonra çağa ayak uydurmakla geçiştirilebiliyor. artık cinsellik bedava. ki sadece cinsellik de değil.

yine kadınlarda mesela önce diz altı etekler, sonra mini etek, sonra göt yanaklarına kadar kesik şort. şöyle de bakabiliriz; önce tayt üstüne giyilen tuning, sonra külotlu çorap ayarında ince taytlar, sonra tuningleri kaldır, hoop popolar fora.

sen tüm insanların manüplasyona düştüğü bir algı bütününde hep diz altı eteğinle gezebilir misin? sen hangi senelerde kaldın, hangi yıllarda yaşıyorsun derler. geri kafalı! modadan uzak! bağnaz! iyyyg şu eteğe bak böyle etek mi kaldı hala be. kızım sandıktan mı çıkarıyorsun bunları? sorular sorular sorular.

"toplumun yanılgıya düşürülmesi" çalışması var ve sen birey olarak istediğin kadar düşme. toplum düşmüş ise tu kakasın.

aslında 60'da, 70'de, 80'de yaşamak diye bir şey yok. ahlak bir tane ve değişmez. he moda mı tabi olmalı. ama moda götünü açacağına dair karar vermemeli. eteğin boyunu kısaltmamalı, rengini değiştirmeli. erkekler kısa ve dar paça pantolonlarla nereye gidiyor sanıyorsunuz. sibel can'ın oğlunu görmediniz mi? görmediyseniz açın bakın. dar ve kısa pantolon altına kadın babeti giymiş. yarın tayt da giyecek bizim yiğit oğlanlar göreceksiniz. ibneliğe özendimektir bu. moda iki erkeğin cinsel olarak birbirlerin sikmelerini, birbirlerinin pis götlerini yalamalarına karar vermemeli, sinemada filmleri yapılmamalı, bazı ülkelerde evliliklerine izin verilmemeli. ahlak sadece bir tane olmalı arkadaşlar. çünkü böyle giderse kız torunlarımız 10 yaşında iken okulda sakso çalacaklar sınıfın yakışıklı erkeğine, erkek torunlarımız ibne olmayı marjinal bir şey sanacak. helak edilen toplumlardan bir farkımız kalmayacak. afedersin kralım ama çıplaksın. gusuruma galma ama, senin amına koyim ben!