önlüğüyle gezen tıp öğrencisi

önlügüyle saatlerce dolasır sokaklarda kasıla kasıla, tam dövülesidir, önlügünü ders bitiminde de cıkarmaz ki havası olsundur ezigin, 'belki bi iki kız düsürürüz lan' diye düsünenleri bile vardır, şişmiş egosuyla kendini bi b.k zannedendir, burdan kendisine seslenmek istedigimdir ayrıca.
(bkz: yıkıl karsımdan)

herkese "bakın lan ben tıp öğrencisiyim boru değil çalıştıkta kazandık" imajı vermeye çalışan öğrencidir.

dısarıdan rehabilitasyon merkezinden kacma bir hasta gibi görünürler cünkü ders calısmaktan onlardan bir farkları kalmamıstır.

Özellikle üniversitelerdeki yemekhane gibi kalabalık ve hava atılası mekanlarda görülen çakma Hipokrat lardır.

tıp fakültelerinin civarında gezen öğrenci tipidir. sadece tıp okuyan öğrenci giymez; diğer bölümlerde okuyup da psikolojideki "aldıga fon" durumundan yararlanıp halkın kendisine imrenmesini isteyen ve yakınlarda olacak herhangi bir kazaya "açılın ben doktorum!" diye koşacak öğrencidir. *

önceden görsem benim de bir güzel dalgamı geçeceğim tiplerdi. ama gün geldi felek bize de onlardan biri olmayı reva gördü. o vakit anladım dostlar hallerini. sebeepleri sıralıyalım:

1. 6 saat üst üste labaratuara girersiniz. artık üstünüze yapışmış önlük. kafa olmuş sürmenaj. dışarsı buz. koca bir mont diğer elinizde. önlüğü çıkarmaya üşenip geçiriverirsiniz montu. aşağıdan önlüğün etekleri sarkar. bu halle ne kız/erkek tavlanır değil mi canlar?
2. bu meret katlayıp çantaya attığınızda ninem gibi olur. bir dahaki sefer çıkarıp giydiğinizde ilkokuldaki yakası kopmuş haylaz öğrencilere benzersiniz buruş kırış önlükle. yurt köşelerinde güzel ananız ve güzel ütüsü de emrinize amade olmadığı için kendinizi askı olarak kullanırsınız bir nevi.
3. bahar aylarında kısa kollu t shirtlerle ürperen kollar için kullanışlı bir mont olabilir.
4. sakarlık yapıp üstünüze bir şey döktüğünüzde güzel bir kamuflaj olur.
.
.
.
999. ulan söylemiyim dedim yine söylettiniz.bu işin tek kaymağı budur tek teselliniz budur zor günlerde. okulun bitmeyeceğine dair inançları önlüğe bakarak ve geleceği hayal ederek yıkmaya çabalarsınız. ayrıca en doğal hakkınızıdır sizin bu beyaz önlük.
gerçek dialog: (ilk kez önlük almaya gitmişim)
- beyaz önlük bakıyodum ben.
+ tabi kızım. ne okuyosun kimya mı?
- yo.. ben..
+ diş o zaman, dur veterinersin, yoksa ecza kesin ecza..
- yo be amcacım be. tıp tıp.
etrafına bakarsın genetikçiler, ecza, diş, kimyacılar, temizlik yapan amca, kantinde üstüne yağ sıçratmak istemeyen teyze, danışmada duran kadın bile giyer bu önlüğü. sonra sahiplernirsin sen de ister istemez. işte budur dostlar bunun hikayesi.

---bitti---

amacı hava atmak değil, zaman kaybetmemek olan öğrencidir. önlüğü bırakacağı yerle olan mesafe göz önüne alındığında önlüğün sırtında durması daha mantıklıdır. bir kaç kendini bilmez ''lan ne havalı salağa bak diyecek'' diye o kadar yolu tepip zaman kaybetmeye niyeti yoktur. her hastaneden çıktığında önlüğü bir yere mi bırakacak sanki?

(bkz: görmemişin bir oğlu olmuş)

önlüğü çıkardıktan sonra nereye bırakacağını da düşünmesi gereken önlüğü çöpün dibine itelemeyecek olan öğrencidir.

her beyaz önlük giyeni tıp fakültesinden sanan zihniyetin açtığı başlıktır. veteriner fakültesi öğrencileri de önlükle geziyor nitekim.

yakasına ''stajyer doktor'' yok efendim ''intern doktor'' diye kimlik kartlarını asıp insanları sinir krizine sokan öğrencidir.
adam gibi üstünüzle, kafanız önde yürüsenize kardeşim

uzmanlaşınca beyaz önlükten nefret edecek olan, insan profili.

bir de intern olunca hastane koridorlarından geçerken o önlük gelen rüzgarın etkisiyle uçuşur... iişte o an zafer kazanmış bir kahraman edasında yürür hepsi. *

bir cübbesiyle gezen hukuk öğrencisi değildir.

Özeniyordur.

Aramızda hala bazı derslerde giyilmesinin zorunlu olduğunu bilmeyen cahiller var.