bugün

Haklı olarak insanların duyduğu korkudur. Ama neden haklı olduklarını anlamamaktayım.

Eminim ki sokaktaki insanların yüzde 95'i morga giremez. Ama neden? Sonuçta oradaki insanların yaşamsal faaliyetleri durmuş. Yani ölü! Aslında ölülerden değil canlılardan korkmalıyız ama ölülerden korkuyoruz işte.
fazla film izlemenin zararları.
iki olasılığı mümkündür bence.
ilk olarak tanıdığın bir insanın ölüsünden korkmak, diğeri tanımadığın birinin. tanıdığındaki korku biraz üzüntüyle birlikte gelir, daha önce gözünün önünde gülümseyen, ağlayan, konuşan, tepki verebilen, kısacası yaşayan bireyin artık bir ölü olması fikrine alışmak bile zorlayıcı bir şeydir, korkutur insanı. sonra bu kadar yakından tanıdığın birinin ölebiliyor olması, hele ki ilk yaşadığın ölümse, kendinin de ölebileceğinin tak diye kafana inmesini sağlar. ya o da demin yaşıyordu, ben de biraz sonra ölü olabilirim düşüncesi...
tanımadığın birinde ise tanıdığında olduğundaki duyguları da taşırsın biraz ama tabii bir de dışardan verilen etkiler var. dirilen ölüler, tabutu tırmalamalar vs. görsel ve yazınsal medya etkiliyor hayatımızı, korkularımızı. halbuki o da bir zamanlar sen ben gibi biriydi diye düşünmek yerine korkmak ondan, belki günahlarını düşünmek ve bağışlanması için dua etmek genel tavrımız. bunlar yerine yaptığı güzelliklerden dolayı türdaşımıza saygı duyup onun sonsuz huzura ulaştığı için mutlu olmak lazım. onun hatalarla dolu bir hayatı bıraktığını değil, yaptığı iyiliklerle gülümseyerek el salladığını düşünmek lazım. onu cehenneme gidecek, cezalandırılacak bir ruhun dünyada kalmış bedeni olduğunu değil, yeryüzündeki güzel yaşamını sonlandırıp tabiata karışmayı bekleyen hücerler bütünü olduğunu kabullenmek lazım.
canlılar daha korkunç. ölüler zarar vermiyi.
(bkz: ölüden değil diriden korkacaksın)
bir türlü anlayamadığım hadise. işim gereği yüzlerce ölü görmüşümdür, hatta çoğunun ölüm anını da görmüşümdür. parçalanmış cesetler, intiharlar vs. yaşadığım en derin his üzüntü olmuştur. ölümden korkmayı anlarım, ölümün hatırlanmasından dolayı üzülmeyi, korkmayı da anlarım. ölen kişinin yakınlarını görüp üzülmeyi de. ama cesedin kendisinden niye korkar ki insanlar? kalkıp boğazına sarılacağını mı düşünür, ruhunun etrafta dolaştığını, kişiye musallat olacağını mı? ister inanan biri olarak ruh bedenden ayrılmıştır deyin, ister inanmayan olarak vücudun elektriksel aktivitesi sona ermiştir deyin, ne derseniz deyin ceset artık işlevsiz bir et parçasıdır. kasaptan alınan et ne kadar korkutucuysa ceset de o kadar korkutucu olabilir ancak.
ölülere fazla aşina olmamaktan da ileri gelir. insan hayatında yakınlarından hariç kaç kişinin ölüsünü görür ki? tabi her insan korkacak diye bir şey yok ancak yine de ölüler soğuk bir his uyandırıyor değil mi?
tabi bazı meslek grupları hariç. özellikle gassallar ve morg görevlileri, gecenin 4'ünde morg kapısı açık ve içeride yüzlerce ceset olmasına rağmen tek başına kapıda iskambil kağıtlarından kendine fal bakan bir görevliyi görünce ve görevlinin kapakları açarken ıslık çalıyor olması sizleri şaşırtabilir. ama bu ülfet kazanmayla alakalı bir konu.
bir büyüğümün sevdiğim bir lafı vardı; ne zaman ölüden zarar gelmiş ki diriden gayrı diye... asıl sebep ise ölümün yüzünün soğuk olmasıdır, bizler esasında orada yatan insandan değil, akıbetimizden korkuyoruz; ama ölüm her şeyden daha gerçek...
(bkz: korkunun ecele faydası yok)
Aslinda en zararsizi onlarken neden korkulur ki.
walking dead izleyememektir.
bir yakının ölünceye kadar hissedilen korkudur. Şayet yakınınsa ölen, o morgdan çıkmak istemezsin, evin gibi gelir orası, çıkmayayım da alamasınlar onu benden dersin. Gereksizdir ölüden korkmak, ama yakının ölene kadar gereksizliğini anlamazsın. Umarım kimse gereksizliğini anlamaz.
ölüden korkan insanların normal insanlara göre daha çok nekrofili eğilimi gösterdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

kaynak: sikim.
insanın kendi gibi olmayandan korkmasıdır. ruh ve beden (ceset) ilişkisi.
saçmadır. asıl yaşayanlardan korkmalı insan.
gereksizdir, ölü hakkında anlatılan efsaneler ve din kitapları dışında(bunlarda uydurma) bir şey yoktur. bunlar da kanıt niteliği taşımaz.