bugün
- istanbul suriyenin başkentidir12
- bik bik moderatör olsun17
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı46
- anın görüntüsü18
- ali erbaş10
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın9
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır20
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt10
- uzağı göremeyen insan10
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım11
- boşuna yaşıyorum hissi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası38
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri20
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız20
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- evlilik17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
Haklı olarak insanların duyduğu korkudur. Ama neden haklı olduklarını anlamamaktayım.
Eminim ki sokaktaki insanların yüzde 95'i morga giremez. Ama neden? Sonuçta oradaki insanların yaşamsal faaliyetleri durmuş. Yani ölü! Aslında ölülerden değil canlılardan korkmalıyız ama ölülerden korkuyoruz işte.
Eminim ki sokaktaki insanların yüzde 95'i morga giremez. Ama neden? Sonuçta oradaki insanların yaşamsal faaliyetleri durmuş. Yani ölü! Aslında ölülerden değil canlılardan korkmalıyız ama ölülerden korkuyoruz işte.
fazla film izlemenin zararları.
iki olasılığı mümkündür bence.
ilk olarak tanıdığın bir insanın ölüsünden korkmak, diğeri tanımadığın birinin. tanıdığındaki korku biraz üzüntüyle birlikte gelir, daha önce gözünün önünde gülümseyen, ağlayan, konuşan, tepki verebilen, kısacası yaşayan bireyin artık bir ölü olması fikrine alışmak bile zorlayıcı bir şeydir, korkutur insanı. sonra bu kadar yakından tanıdığın birinin ölebiliyor olması, hele ki ilk yaşadığın ölümse, kendinin de ölebileceğinin tak diye kafana inmesini sağlar. ya o da demin yaşıyordu, ben de biraz sonra ölü olabilirim düşüncesi...
tanımadığın birinde ise tanıdığında olduğundaki duyguları da taşırsın biraz ama tabii bir de dışardan verilen etkiler var. dirilen ölüler, tabutu tırmalamalar vs. görsel ve yazınsal medya etkiliyor hayatımızı, korkularımızı. halbuki o da bir zamanlar sen ben gibi biriydi diye düşünmek yerine korkmak ondan, belki günahlarını düşünmek ve bağışlanması için dua etmek genel tavrımız. bunlar yerine yaptığı güzelliklerden dolayı türdaşımıza saygı duyup onun sonsuz huzura ulaştığı için mutlu olmak lazım. onun hatalarla dolu bir hayatı bıraktığını değil, yaptığı iyiliklerle gülümseyerek el salladığını düşünmek lazım. onu cehenneme gidecek, cezalandırılacak bir ruhun dünyada kalmış bedeni olduğunu değil, yeryüzündeki güzel yaşamını sonlandırıp tabiata karışmayı bekleyen hücerler bütünü olduğunu kabullenmek lazım.
ilk olarak tanıdığın bir insanın ölüsünden korkmak, diğeri tanımadığın birinin. tanıdığındaki korku biraz üzüntüyle birlikte gelir, daha önce gözünün önünde gülümseyen, ağlayan, konuşan, tepki verebilen, kısacası yaşayan bireyin artık bir ölü olması fikrine alışmak bile zorlayıcı bir şeydir, korkutur insanı. sonra bu kadar yakından tanıdığın birinin ölebiliyor olması, hele ki ilk yaşadığın ölümse, kendinin de ölebileceğinin tak diye kafana inmesini sağlar. ya o da demin yaşıyordu, ben de biraz sonra ölü olabilirim düşüncesi...
tanımadığın birinde ise tanıdığında olduğundaki duyguları da taşırsın biraz ama tabii bir de dışardan verilen etkiler var. dirilen ölüler, tabutu tırmalamalar vs. görsel ve yazınsal medya etkiliyor hayatımızı, korkularımızı. halbuki o da bir zamanlar sen ben gibi biriydi diye düşünmek yerine korkmak ondan, belki günahlarını düşünmek ve bağışlanması için dua etmek genel tavrımız. bunlar yerine yaptığı güzelliklerden dolayı türdaşımıza saygı duyup onun sonsuz huzura ulaştığı için mutlu olmak lazım. onun hatalarla dolu bir hayatı bıraktığını değil, yaptığı iyiliklerle gülümseyerek el salladığını düşünmek lazım. onu cehenneme gidecek, cezalandırılacak bir ruhun dünyada kalmış bedeni olduğunu değil, yeryüzündeki güzel yaşamını sonlandırıp tabiata karışmayı bekleyen hücerler bütünü olduğunu kabullenmek lazım.
canlılar daha korkunç. ölüler zarar vermiyi.
bir türlü anlayamadığım hadise. işim gereği yüzlerce ölü görmüşümdür, hatta çoğunun ölüm anını da görmüşümdür. parçalanmış cesetler, intiharlar vs. yaşadığım en derin his üzüntü olmuştur. ölümden korkmayı anlarım, ölümün hatırlanmasından dolayı üzülmeyi, korkmayı da anlarım. ölen kişinin yakınlarını görüp üzülmeyi de. ama cesedin kendisinden niye korkar ki insanlar? kalkıp boğazına sarılacağını mı düşünür, ruhunun etrafta dolaştığını, kişiye musallat olacağını mı? ister inanan biri olarak ruh bedenden ayrılmıştır deyin, ister inanmayan olarak vücudun elektriksel aktivitesi sona ermiştir deyin, ne derseniz deyin ceset artık işlevsiz bir et parçasıdır. kasaptan alınan et ne kadar korkutucuysa ceset de o kadar korkutucu olabilir ancak.
ölülere fazla aşina olmamaktan da ileri gelir. insan hayatında yakınlarından hariç kaç kişinin ölüsünü görür ki? tabi her insan korkacak diye bir şey yok ancak yine de ölüler soğuk bir his uyandırıyor değil mi?
tabi bazı meslek grupları hariç. özellikle gassallar ve morg görevlileri, gecenin 4'ünde morg kapısı açık ve içeride yüzlerce ceset olmasına rağmen tek başına kapıda iskambil kağıtlarından kendine fal bakan bir görevliyi görünce ve görevlinin kapakları açarken ıslık çalıyor olması sizleri şaşırtabilir. ama bu ülfet kazanmayla alakalı bir konu.
bir büyüğümün sevdiğim bir lafı vardı; ne zaman ölüden zarar gelmiş ki diriden gayrı diye... asıl sebep ise ölümün yüzünün soğuk olmasıdır, bizler esasında orada yatan insandan değil, akıbetimizden korkuyoruz; ama ölüm her şeyden daha gerçek...
tabi bazı meslek grupları hariç. özellikle gassallar ve morg görevlileri, gecenin 4'ünde morg kapısı açık ve içeride yüzlerce ceset olmasına rağmen tek başına kapıda iskambil kağıtlarından kendine fal bakan bir görevliyi görünce ve görevlinin kapakları açarken ıslık çalıyor olması sizleri şaşırtabilir. ama bu ülfet kazanmayla alakalı bir konu.
bir büyüğümün sevdiğim bir lafı vardı; ne zaman ölüden zarar gelmiş ki diriden gayrı diye... asıl sebep ise ölümün yüzünün soğuk olmasıdır, bizler esasında orada yatan insandan değil, akıbetimizden korkuyoruz; ama ölüm her şeyden daha gerçek...
(bkz: korkunun ecele faydası yok)
Aslinda en zararsizi onlarken neden korkulur ki.
walking dead izleyememektir.
bir yakının ölünceye kadar hissedilen korkudur. Şayet yakınınsa ölen, o morgdan çıkmak istemezsin, evin gibi gelir orası, çıkmayayım da alamasınlar onu benden dersin. Gereksizdir ölüden korkmak, ama yakının ölene kadar gereksizliğini anlamazsın. Umarım kimse gereksizliğini anlamaz.
ölüden korkan insanların normal insanlara göre daha çok nekrofili eğilimi gösterdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
kaynak: sikim.
kaynak: sikim.
insanın kendi gibi olmayandan korkmasıdır. ruh ve beden (ceset) ilişkisi.
saçmadır. asıl yaşayanlardan korkmalı insan.
gereksizdir, ölü hakkında anlatılan efsaneler ve din kitapları dışında(bunlarda uydurma) bir şey yoktur. bunlar da kanıt niteliği taşımaz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar