bugün

yalnızca recep tayyip erdoğan'ın ağzından çıkabilecek bir sözdür. evet, az önce söyledi.
çünkü bu onların kaderiydi.

ölen işçilerin üzerinden siyaset yapılması hiç hoş değil.

imanın 6. şartı: (bkz: kaza ve kadere inanmak).
(bkz: darısı bu kaderi yaşatanlara)
insanların ekmek parası için ne tür çaba sarfettiklerini bilmeyen sözüm ona türkiye cumhuriyeti başbakan sözüdür.

çünki kendisi, çocukları bilmez evine ekmek götürmenin ne zor olduğunu. Malum, maden göçtü ve 30 işçi göçük altında kaldı. Başbakan Erdoğan, hemen bu durumun sosyolojik ve teokratik bir çözümlemesini yaptı (ne de olsa imam-hatiplidir, malum): “Bu bölgenin insanları bu tür olaylara alışık. Bu mesleğin kaderinde bu var. Mesleğe girerken de bu tür şeylerin olabileceğini bilerek giriyorlar!”

Haklı yani orada mücadele eden yerin yüzlerce metre altında ekmeğini kömürden, ölümün nefesi ensesinde çıkaran insanlar bile bile pişti olmuşlardır. çünki onları yut dışında okutacak babalarının şahsi ilişkileri yoktur, girdikleri ticarette sıfır kdv ile iş yapmalarını sağlayan bağlılıkları yoktur. olmadığı için onların kaderiydi ölmek.

onlar ekmeklerini çıkarırkende, öldüklerindede kara toprak altında olacaklar. hiç değilse ardında kalan çocuklarına namuslu bir hayat bırakıp kaderlerini insanca yaşadılar.

allah hepsine gani, gani rahmet eylesin....
ölümün kader olduğunu biliyoruz. ama başbakanın bu sözüne bakıp "hıı demek kaderleri buymuş doğrudur" diyen gerizekalılar hala kaderle insan ihmalini ayırt edemiyorlar. ben şimdi gidip kankamın kafasını kapıya sıkıştırsam ve kendisi vefat etse "ahanda kaderi bu" mu diyeceğim?
görsel
memleketimizde insana olan değeri gösterir.

bu olay başka bir avrupa ülkesinde yaşansaydı, hükümet topluca istifa etmişdi.

"saçmalama laaaayn birkaç işçi öldü diye istifa edilir mi, sen bakma gavurlara, allah hökömetimizi başımızdan eksik etmesin aaamiiiin" diyenlerinizi duyar gibiyim, tamam sustum...
3-5 tane sözlük yazarının 'ölen işçilerden akp yi sorumlu tutmak' diye başlık açmasına neden olur.. açık ve net söyleyebilirim, tarafsız söyleyebilirim ki; acı çeken ailelere karşı bu lafı kullanmak patavatsızlığın tavana vurmuş halidir. bunu savunan, arkasında duran yobazlarlar bunun cezasını çekecektir. sizin kavramınız bunu kabul etmez ancak onlar şehit kabul edilir..

o çok gündemde olan yazarlara bir çift bkz;
(bkz: yalakalık)
(bkz: korkaklık)
(bkz: yobazlık)
tevekkülü unutmaktır.
21. yüzyılda emekçiye değer(!) veren zihniyeti özetleyen söylemdir. siyasete bulaşmayan tiplerin bile tepkisini alır.
zaten bir kaderdir gidiyoruz sonumuz hayrola.
kendi kaderinin de çok farklı olmamasını istediğim şahsın yersiz söylemidir.

- rte suikasta kurban gitmiş
+ aamaan canım siyasetçinin kaderiydi,isabet olmuş...
başta başbakanımız olacak şahsiyetin başlattığı hadisedir. tiksiniyorum bu adamdam ve ülkeyi yok edecek bağnazlıklardan.
sevgili siyasetçilerimizin halka ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir bu cümle. fakat bu cümle ile siyasetin dışına çıkılıyor. yani siyaset bir yana, söyleyenin ne kadar insan olduğunu da belli ediyor. böylelerinin başa gelmesi de türkiye'nin kaderi olsa gerek.
kaderin anlamini idrak edememis, lafi tersinden anlayan insanlarin yogun olarak yasadigi ulkemiz icin yerinde olmayan bir cumle olmustur. ama anlayan anladi, bilen biliyor. gerisi de muhim degil. zaten bu soz uzerine cok tepki alan erdogan da aciklama yapmis, anlatmak istedigini tekrar dile getirmistir. ama gene bosuna tabi o ayri.. kime neyi anlatiyor yani...
(bkz: siz çalışırken iş kazasında ölen patron gördünüzmü)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar