bugün

kurbağaları onlara sinek vermek vaadi ile yazlığın arka bahçesinde toplayıp tüm gün, bir yılanın gelip onları nasıl öldüreceğini izlemek. benim için deneyden öteye geçemedi çünkü o yılan hiç gelmedi.
Çıtalı uçurtmamın kuyruğuna, jilet takıyordum. Diğer uçurtmaların ipine havada sürttürüp onları düşürürdüm. Çok caniyim.

Bir de bir arkadaşımın bütün tasolarını kepmiştim, ağlayarak eve gitmişti.
Sırf adlarımızın kesişim kümesi var diye solucanları kendime yakın görüp, vücutlarını üçe dörde beşe bölüp, çoğalmalarını sağlayarak popülasyonu artırmak.
tırnak makası ile karıncaların antenlerini kesip salardım. zavallılar ne tarafa gideceğini bilmeden acı içinde sağa sola dönüp dururlardı. biraz bu halini izlerdim daha sonra ayaklarını uçlarından kesmeye başlardım. o zamanda bi ayağı kısa diğeri uzun paytak paytak yürürlerdi. en sonda kafalarını tırnak makasının kenar ile ezip can çekişmesini izlerdim. büyük karınca oldumu dişlerini keserdim bu da farklı bir fantezimdi karıncalar üzerinde.

o zamanlar bunları neden yapıyormuşum diye düşündüm şimdi. çocukluk işte diyorum.
ama şimdi acıdım o karıncalara. keşke öyle yapmasaymışım ama çocukluk işte..
kertenkelelerin kuyrukları koptuğunda hareket ettiklerini farkedip bütün yaz peşlerinde dolanmıştım taki çatıdan düşene kadar misket niyetine hamam böcekleri ve sümüklü böceklerle oynardık hatta kuzenimi sümüklü böcekler uzaylı antenleriyle seni alıp götürür diye kandırıp üstüne atardım bunların dışında bide sayılırmı bilmiyorum 9.sınıftı nuri vardı kafasını biyoloji hocası koparmıştı sonra kitini yüzünden cesedini kesip biçmek zorunda kalmıştım çok pişmanım.
Karıncaları öldürüp şişede toplamak .
Kedinin birine tas atmistim kedi gozumun onunde bir metre kadar zıpladı. Eve giderken aglamistim bide. Kucukken maldim.
yere şeker döküp karıncaları toplamak sonra kolonya döküp yakmak en büyük caniliğimdir.
Annem sadece kardeşime su tabancası alabilmişti. Dışarıyı çıkmayı sevmediğinden balkondan çimenlerin üzerine sıkıyordu, su bittikçe lavabodan doldurup mutluluğu kaçmaması için telaşla tekrar balkona koşuyordu. Annem de çocuğunun güldüğünü gururla izliyordu. ikisi de balkonda ve ben içeride mantığı ve sebebi olmayan öfkemle başbaşaydım. Gerçekten bir sebebi yoktu, kardeşim mutluydu ve ben buna öfkeleniyordum. Bazı şeylerin sebebi yoktur. Öfkemin tavan yaptığı bir anda balkona koştum. Sırasıyla; beni görmeden önceki gülüşünü, gördükten sonraki şaşkınlığını ve sarı su tabancasından gelen çatırtılarla aynı orantıda gözyaşlarını hiç unutamadım. Bu anıyı hatırlayıp gizlice ağladığım, gidip "ayağa kalksana bir sarılalım" diye gizlice özürlendiğim çoktur. Siz kardeşlerinize önem verin ve sarı su tabancalarına gözünüz gibi bakın.
kışın çeşmeden fanusa doldurduğum buz gibi suyun içine alman lepistesini atmak. suyunu değiştirirken hep böyle yapardım. dişi balık beyaz renk iken resmen simsiyah oluyor ve deli gibi yüzmeye başlıyordu. bu durum dakikalarca da sürüyordu. kendisinden pek de bilmeden yapıtığım bu durum için özür diliyorum ama o da canilikte oldukça sabıklalıydı. gözümün önünde yavruladığı yavrusunu yedi ve diğer cins lepisteslerin de hepsini öldürdü.
arkadaşımın elini jiletle kesmişim. mişim diyorum çünkü hatırlamıyorum. kendisi hala izi gösterir aha burayı kestin diye.
Çocukken arkadaşa "ağzını aç dişlerini kontrol etcem" diyip karınca atardım.
ben bir keresinde yanlışlıkla civcivin üstüne basmıştım ve göt kısmı patlamıştı. sonra iğneyle dikmiştim. resmen rezil bir çocukmuşum ya. allah affeder inşallah :(
Bir kedi yakalayıp, arkadaşım ile birinci katın balkonuna fırlatmıştık. Balkonda da halı falan seriliydi, sonra kedi halıya tutunup biraz miyavladıktan sonra sırt üstü yere düşmüştü.
ölü fareleri kuyruğundan tutarak elime alıp sokaktaki çocukların üstüne atar onları korkuturdum.
karıncaların yuvasında bekleyip hepsini tek tek toplar sonra tuzluğun içine koyar tuz atıyormuş gibi hepsinin delikten düşmelerini izlerdim. daha sonra bunu yapmaktan sıkılmış ve hepsini öldürmüştüm. pişmanım.

edit: aklıma bir anım daha geldi onu da paylaşayım. 3-4 arkadaş dışarıda takılıyorduk. ben yerde zıplayan top bulmuştum. o zamanlar tabi pek bir modaydı böyle bir oyuncak. sonra yanımdaki kız birden topu elimden alıp kendi bulmuş gibi oynamaya başladı. tabi ben sinirlendim o benim verir misin onu falan dedim ama yok topu bir türlü alamadım kızın elinden. dışarıda biraz daha takıldıktan sonra eve gidiyorduk. tabi ben haince planımı yapmış dört gözle bu anı bekliyordum. apartmana girdik ve tam yukarı çıkacağız ki onu ben buldum verir misin diye kızı son bir kez daha uyardım ama vermedi. benden günah gitti diyerek kızı bir ittirdim, kız merdivenlerden aşağı yuvarlandı. baktım kız kalkmıyor, hiçbir belirti vermiyor, kaçıp uzaklaştım oradan. baya bir süre bir yerde saklandım. eve gitmedim çünkü kızı öldü sanıyordum ve çok korkmuştum. sonra annem beni saklandığım yerde bulmuştu. kızı hastaneye falan götürmüşler ama sonradan bir şey olmadığını öğrendik. o apartmanın önünden geçerken aklıma hala bu anı gelir ve sinsice güler geçerim. pişman değilim.
evde uçuşan sinekleri yakalayıp (üşenmeden) düz bir zeminde üzerlerine limon kolonyası dökerek ne yaptıklarını izlemek. ( yapacak bir şeyleri yok sadece çırpındılar denemeyin)

solucanları toplayıp (tiksinmeden) plastik kutuya koyup içine domates yaprağı atıp ne yaptıklarını izlemek. ( kısa sürede havasızlıktan ölüyorlardı haliyle)

ve çekirgeleri öldürüp karınca yuvasının yanına koymak. bu yaptığımın ise canilik mi yoksa yardımseverlik mi olduğu tartışılması gerek bir etik sorundur.
misafircilik oynuyorum diye kuşun üstüne kolonya dökmüştüm. Annem kuşun öldüğünü bana sonradan söylemişti üzülmeyeyim diye. Oysaki kuşu öldüren benmişim.Yıllar sonra katil olduğumu anladım.
Karincalarin ustune tukurup yuzmelerini izlemek yuzmeyince de tas ile ikiye bolup hicbisi yokmus gibi gulmek ...
Ne kadar caniymisim lan ben .
kireçten yapılmış duvarlar vardır ya, aha da onun içine yuva yapmış daha doğrusu koloni kurmuş arılar vardı bizim arka bahçede, o kovanı farkettikten sonra sürekli gidip sopa sokardım baktım beni iplemiyolar, artık sinsice planlar yapıp, mahalle bakkalından "kız kaçıran" aldım 3-4 tane neyse olayların az çok nasıl sonuçlanacağını tahmin ediyorsunuzdur.

Her çocuğun yapacağı şeyi yaptım 3 tanesini yakıp koloninin içine attım yalnız, bişeyi hesaplamamıştım o duvar nerden baksanız 30 yıllık anasını satıyım, o kız kaçıranlar duvarın içinde bi patladı ne koloni kaldı ne duvar *
Sonra sağ kalan 3-5 arı tarafından sokulduktan sonra, anne tarafından yenilen dayak ve duvarı yıkmanın vermiş olduğu ızdırap ile 2 hafta ev cezası almıştım lan.
7-8 yaşındayken Çocukluk arkadaşım mahallede komşu kızımıza sövdüğü için artistlik olsun diye suratına bir yumruk vurdum yere düştükten sonra da sırtını tekmeledim neyse ki annem geldi yoksa çocuk nefes alamamaktan ölecekti.

Şuan çocuk en kafa arkadaşlarımdan metal grubu kurucaz 1 seneye yakın zaman işte nerden nereye..
Kaplumbağayı ters çevirip düzelememesini zevkle izlemek oldu. Tam bir canilik.
kedileri kuyruklarından yakaladıktan sonra başımın üstünde çevirerek savurup atardım.
Yaptığım en büyük canilik yıkamaktı ne beslesem yıkadım.
karıncaları örümcek ağına atmak
saylangoz kabuğuna kibrit sokmak
tatilde denizanalarına taş atıp dibe batırmak
en fazla budur o kadar da cani değilmişim.
Sinekleri yakalayip, kanatlarini kopardikdan sonra arkalarina diken batirip yaristirmak.
Ama cok zevkliydi *