bugün

Kankacılıktan, güzel kadınların triplerinden, yakışıklı erkeklerin kasılmak için yer aramalarından, ego şişirme yarışmalarından, gösteriş çabasından, bitmeyen rekabetten bıkmış insanın geçmişi ve geleceği düşünmeden uzun süre boyunca gerçekleştirdiği aktivite.
Kırılmıştır yeteri kadar, biraz dinlenip toparlanmak ister.
gamerdır belki bunu hayat stili olarak benimsemiştir.
finallerdendir o, geçer.
Yalnizliktir. Bir suru hikaye uydurulup arkasina sığınılır. Sonu ise depresiflik.
normal olandır.
işe de gitsen, okula da gitsen, öylesine bi arkadaş ortamına da takılsan hep bi sınır vardır etrafında.
evdeki tek sınırın duvarlar. bildiğin duvar lan işte, yıksan yıkarsın sikinde olmaz ama dışarıda öyle mi? kafanda bin tane duvar çizmişsindir ( geğirmicem, sıçmıcam, osurmıcam vb. ) toplum sana bambaşka bi binlik kural yığını daha çıkartır ( donsuz gezme, kendi kendine konuşma vb. ) bu ne lan?
kim olduğumu unutup başkalarının hayatlarına dahil olmaktansa kendi içimde yaşamayı tercih ederim.
öldüğümde kalanların hafızasında ölümsüz olacağıma, solucanlara 2 ay barınak olurum.
trabzon gibi bir yerde mecburidir. %88 nem var. çıkınca napacaksın hem ? sinemaya gitsen amk sinemaları büyük filmleri hep dublaj yayınlıyor. uzun sokakta apaçiler arasında 2 tur gezmeye kalksan illa ki kavga edersin. trabzonspor maçı zaten 2 haftada 1.

beşirli sahilde yürümeye gitsen o da her gün yapılamaz, sıkılırsın.

yaylaya gitmeye kalksan, para veya benzin lazım.

mecburi evinde dizi film izleyeceksin, kitap okuyacaksın, oyun oynayacaksın falan.
eve tikaniyorsam yaziyorum. ara sira telefon da çalmasa, diş dünyayla kontagim yok. merak edenlere, etmeyin böyle mutluyum.
Loser olmakla sonuçlanır.
bu hayat pahalılığında ciddi ciddi düşünülen hatta yapılan şeydir.