bugün

manen değil madden cemaate yakın durmak zorunda olan nurculardır. cemaate yakın durmanın yolu da cemaat için çalışmaktan geçer. henüz para kazanma yetisini elde etmemiş şakirt arkadaş, cemaatle ters düşmesi halinde değil maklube, yiyecek kuru ekmek bile bulamaz. az da olsa kendi ayakları üstünde durabilenler, daha çok parayı buldukları an cemaatle ilişkilerini sempatizan düzeyine indirgeyip uzaktan destekçisi olurlar. ikinci ihtimal cemaatde yol katedip paraya hükmeden konumuna gelmektir ki birincil tercih de budur.
(bkz: gazeteni de al git)
(bkz: kuponla nurcu veren zaman gazetesi)
(bkz: bona fides)
(bkz: bulvar gazetesi satan nurcular)
üyelik mevsiminde kapı kapı gezerek veya telefonla insanları biraz da zorlayarak üye yapıp satarlar gazeteyi. üye olmak istemezseniz acayip bi psikolojik baskı kurarlar. bir de dağıtım aşaması vardır tabii; bunu da bisikletli bir abi sabahın köründe yapar. kiminin balkonuna fırlatır, kiminin kapısının altından atar, kiminin de kapısının demirine sıkıştırır. *