bugün

Otobüslerde, metroda, minibüslerde, dolmuşlarda yaşanan imtihandır.
şöförün bahsettiği boşluğu bulunca sınıf atlatıyorlarmış. ben diyenlerin yalancısıyım.
büyükşehir belediyesi ile beraber sınıfta kaldığı imtihandır. istanbul için konuşuyorum, metro masrafından kaçmak için metrobüs diye bir şey çıkardılar ortaya. durakta kapı metronun aksine belli belirsiz yere gelir. sabit bir kapı noktası yoktur. daha fazla araç gelse dahi daha az yolcu alacağı için bu bir cacığa yaramaz. hele hele metrobüse binmeden evvel ineceğin ya da metrobüsten sonra çıkmaya çalışacağın o dar merdivenleri saymıyorum bile. yurdum insanı için durum daha değişiktir. otobüs için sıra beklemez. ön kapıya çullanır. yolu uzunsa ve oturmuşsa osura osura* uyur. kafa yağları camlardadır zaten.
bazen ayakta dahi yer bulamadığım ama buna rağmen kapı önündeki merdivene 10 kişi ile birilikte binebilen biri olarak bu zor imtihandan gayet iyi geçtiğimi düşünüyorum. tüm fordlanmalara ve de tabiri caizse hayvan insanların pis pis osurmalarına iyi katlanıyorum doğrusu. tabi oturuyorsam bunların hiç biri dert değil. yol zaten uzun sürüyor. akan salyayla rezil olmamak için ağzımı montun içine doğru sokarım eve gelene kadar da uyurum.
beraber binilen metroda rusya'dan gelen aile dostu genç kızın fortlanması durumudur. işin kötü tarafı inildikten sonra anlaşılmıştır.**