bugün

bir gecede alırsak muhakkak yaşanabilecek olaydır.
daha kıçımızdaki üç beş teröristle mücadele edemiyoruz. yunanistan'ı alacakmışız. helal bize.
konvansiyonel savaş ile terör mücadelesini aynı kefeye koyan zihniyetin komik açıklaması.

zira mevcut ordu güçleri karşılaştırıldığında,yunanistan'a 24 saat bile vermiyorum.

neden?

terörle mücadelede önce onların saldırmasını böylece yerlerini belli etmelerini beklemek zorundasın,adam gider masum bir sivilin samanlığında yatar,bombalayamazsın,operasyon düzenleyemezsin tehlike arz eder.

ama yunanistan ordusu bi sivilin samanlığına girecek değil,ya da dağa çıkıp karakol bascak..

uydun var,radarın var.dahası zaten bu yerlerin koordinat bilgileri var,içişleri bakanlığını,dışişleri bakanlığını,meclisi,belirli karargahları bombalarsın şah mat olur,karadan ve denizden askeri de sokarsın,geri kalan kontrol nokralarını ele geçirirsin.

ha tavuk mu geçiriyorsun dersen,

evet kolay değildir ama yunanistan dışardan direkt yardım alamayacağı sürece, istanbul kadar olan nüfusu,1.ordu kadar olmayan silah ve ordu yapısıyla ne yapabilir ben de size onu sorarım...

p.s: bunu yapacak siyasi kararlılığı hemen hemen hiçbir zaman gösteremeyiz,savaşı,savaş alanında kazansak bile bürokraside kaybeder trakyayı bile vermek zorunda kalırız orası ayrı tabii.

2 p.s: ha diyceksiniz ki yunanistan armut mu topluyo biz bombalarken, boşuna mı alıyoruz arrowları israil'den diycem o zaman *
trakya'da esen sert rüzgardandır.
(bkz: balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava)
alırken saçımız başımız dağılmaz ama aldıktan sonra kafamızda tek bir tel saç bırakmazlar.