bugün

ülkemiz sokaklarının ve yollarının bir numaralı sorunudur. vatandaşlar küfretmesin de ne yapsın? yetkililerin annelerine selam söylemesin de ne yapsın?

mevsim ilkbahar, "doğalgaz getireceğiz" denir; mayısta ihaleler sonuçlanır, müteahhit firma haziranda "bir kamyon adam getirir". o adamlar iki kürek vurduktan sonra ortadan kaybolurlar. sokak karışık olduğu gibi kirlenmiştir de. yaz günü çekilecek eziyet değildir. yolların yer yer kazılmış ve bırakılmış olması da cabası. öğrenilir ki; işçilerin gelmemesinin sebebi belediyenin firmaya para ödememesidir. çeşitli isyanlar sonucu belediye parayı kasımda öder ve sonbahar yağmurlarının ortasında yollar kazılır; borular döşenir. kimi yerlerde sadece kanallar açılır kimi yerlere borular döşenir ve işçiler bir daha ortadan kaybolur. bazı apartmanların giriş kapısı önünde kanallar olduğundan, apartmanlara giriş kereste köprülerle sağlanır. yeni isyanlar sonucu firma işçileri bir daha getirir, açılıp çıkarılan topraklar yeniden doldurulur bu kanallara ve çukurlara...asfaltsız çakılsız, bol balçıklı bir kış mevsimine hoş geldiniz. firmanın belediyeyle anlaşması bitmiş, asfalt yokmuş yani...

devlet karayollarına yapılan istekler sonucu x ve y şehri arasındaki yol yeniden yapılmaya başlanır. malum eskiden bol virajlı,gidişgelişli ve bozuk olan yolun yapımına neredeyse sıfırdan başlanır. sekiz ay süren çalışmaların sonunda çalışmalar bir anda şişer, ekipler gider... ortada eskiden daha büyük çukurlar vardır. bir de serilmiş yapışmamış çakıllar...

en acısı da budur; her sene belki her ay görürüz bunu...bir cana mal olur bunlar. belediyenin açtığı kanalizasyon çukuruna otomobil düşer ve çoğu kez içindekiler ölür. evet karayolunun ortasındabir çukur, ne bir levha, ne bir fosfor... çukur da öyle çok büyük değildir 1 metre çapında ve 1 metre derinliktedir. otomobil bunun içine düşmez zaten, tekerleği bunun içine düşer, bu da 80 km hızla hareket eden bir otomobili havada üç takla attırmaya yeter.
(bkz: bir türkiye klasiği)
ülkemizde insana ve yaşama verilen değerin göstergesidir...