bugün

ısırdığınız ekmeğin içindeki ketçap ya da mayonezin, yeni alınmış tişörtün üstüne sıçraması gibi feci olaylar silsilesidir.
kişinin dilini ısırması. o andan sonra yediği rezil olur adama. dil de ıskartaya çıkmıştır.
YEMEK YERKEN BiR YANDAN BURNUN AKMASI VE ÇEKiLMEK ZORUNDA KALINILMASIDIR.
yemeğin sıcak olduğunu unutup koca kaşığı mideye indirmek gibi iğrençlikleri de barındıran sakarlıklar bütünüdür. ciddi arızalara yol açabilir. eli tabağa sokmak, çatalı birinin bir tarafına, genelde ayağına; düşürmek suretiyle saplamak gibi versiyonları vardır.
çorbanın içine tuzluğu düşürmek.
su dolu bardağı devirmek ya da su doldururken bardağa taşırmak.
yemek yerken aynı zaman da konuşmaya çalışıyorsanız, ki tamam biliyoruz ağız doluyken konuşulmaz da, hani tıka pasa dolu değilken, yemeğin bir kuplecik ağızdan çıkması.
yemek masasinin devrilmesi.
böyle çay içmeye başladığımdan 15 yaşıma kadar her kahvaltı sırasında çayı dökmek. abi salak mıydım bilmiyorum ama her sabah da olmaz ki.
garip anam da ben kahvaltı ederken çayı bezle silmek için beklerdi beni. kadın alışmış tabii.
bir yandan çay içip, bir yandan tv izlerken, haberlerde "cam yiyen adam"ı anlatan bir haber çıktı. haber bir 10 dk. falan sürmüştü galiba. uzun uzun camı nasıl yediğini anlatıyorlardı. belli bir süre sonra hipnotize olmuş şekilde adamı inceleyen ben, bir anda ağzımda kıtır kıtır şeyler hissettim. sonra anladım ki elimdeki çay bardağını yemeye çalışmışım. annemin "çıkar, tükür, tükür" nidalarıyla kendime geldim.
sıcak tencereyi götürürken bebeğin elini tencerenin altına yapıştırması. *
Yemek yapmayı unutan annenin üzüntüsü.
Ağzına pilav koyarken aynı anda ağızdan nefes almak. Sonrasında o pilavın soluk borusuna gitmesi. Daha sonrasında da ölmek.
Ben ölmedim, o ayrı. *