bugün

aslında, yazıp yazıp silmek ve silinmesi olacaktı, anlamlı bir cümlede toparlayamadım...

herhangi bir şey hakkında -ki sadece sözlüğe değil- bir yerlere bir şeyler yazıp akabinde silmektir ya da kendiliğinden silinmesidir.

tabir caizse denir ya, işte o lafın sonuna kadar hakkını vererek tam anlamıyla yardırırsın, kelimeler havada uçuşur, emektar kalemin-klavyen yetişemez hızına. soluklanmak için durduğunda bir bakarsın, sol elin (ben solağım) çöp kutusuna doğru kağıdı hedeflemekte ya da direkt ctrl+a akabinde backspace ile olayı bitirmekte... basket oluyor merak etme, o kadar altyapı oynamışlığım var... neyse konu bu değil, yazıp yazıp silmek! yazıp yazıp silinmesi!

aptalca benzetmeler bulmaya çalışırsın bu durumu açıklayabilmek için; sabahın köründe bi pakede yakın sigara içişini açıklamaya çalıştığın gibi... sigara içmenin mantıklı bir açıklaması olmadığından bir bahanen yoktur hele ki küçük bir zaman diliminde o sigaraları eline basmanın hiçbir mantığı yoktur ve sen yazıp yazıp sildiğin şeyler için bir bahane istiyorsun! albeni mi lan bu, sebebi yok işte! yersen... yediremezsin işte, vardır bir sebebi, sigaraya o kadar abanmanın da, dün geceden kalmış olmanın da ve yazdıklarını tek harfini okumadan silmenin de... ama yediremezsin açıklamaya!

bilirsin aslında, yazdığın o cümlelerdeki hiçbir bağlaç bağlayamayacak aradaki kopukluğu! bir düğüm atsan çözülecek belki her şey ki düğüm atınca bağlanması gerekirken bir şeylerin seninkinde bir şeyleri çözmesinin paradoksundan ve artık hiçbir şey yapmak istememenden dolayı, düğüm atmaya kalkmazsın! hazır olanı kullanayım dersin, boğazındaki düğümün de işini görmez! belki mecburiyetini gizlemek amacıyla belki de içinde haberin olmadan kalan kırıntılardan; susarsın geçmişin verdiği hatırla ve karar verirsin o konuşacakmış gibi yapıp nefesini yutma anında; kesersin daha da kopmaması gerekenleri gurur denen satırla!

göremezsin baktığında... asırlar öncesinden gelen, bir uygarlığın yani kendi aşk uygarlığının ilk kalıntıları olan yazıları... kaybolmuştur! piç bir heves uğruna! monarşik bir devletin yıkıldığı andır işte o! bir çağ kapanır, diğeri açılır! ki açılan da hiç açılmasaydı olurdu aslında... kurduğun hayal yolları yağmalanmış, kalp merkezin istila edilmiş! bir zamanlar fatihi olduğun da; başka bir devletin himayesine girmiş! daha doğrusu isyan edip, kendi bağımsızlığını(!) ilan etmiş! yazdığın onca yazı da, kundakçısı belli olan bir yangında kül olup gitmiş...

yazacak tek şeyin, kanın kalmıştır, yettiğince, düşmediğince;
' Uyuduğumda suydun, baş ucumdaydın... uyandığımda devrilmişti bardak, akmıştı su... içimde bir düşün yükseklerden düşme korkusu...'
teorik olarak: yeniden başlamak.
hoşlanılan kıza mesaj yazarken, en sıradan konu için bile olsa, defalarca yapılan eylem.
pek çok yazarın başına gelen olaydır ki bu yaptığı işi yani yazmayı ciddiye aldığını göstermektedir. yazılan yer sözlük ise yanlış yazıldığında gelen türlü türlü "hocam o kelime şöyle olcaktı... olmayacaktı..." gibi gereksiz mesajlardan kurtulmak için yazar yazdıklarına bakıp kontrol eder ve yanlış kelimeleri siler yeniden doğrusunu yazar. kuvvetle muhtemel bir durum da yazarın obsesif olmasıdır, ne de olsa yazardır ve bir sürü insan tanıdık, tanımadık, sevilen, sevilmeyen insanın onu okuma ihtimali vardır bu durumda alengirli yazmak esastır ve hal böyleyken yazılanlar pek çok defa silinip başka şekillerde yazılabilir tekrar tekrar...
karmakarışık durumdaki insanın başına gelebilecek hadisedir. kahramınımızın içinden onlarca şey geçmektedir ama kimseye anlatamayacak durumdadır. sözlüğe yazmaya karar verir. önüne gelen her başlığa birşeyler yazmak ister; bazen ortaya anlamlı bir cümle bile çıkmaz. kendi kendine bir yazar bir siler, didinip durur.
rahatsızlıktır. tutulmaya gör. hastalarını araştırdık, "çekirdek çitlemek" gibi dediler.
başlayınca bırakılamayan. tabi ya.
yazmaya yeni başlayanların karşılaştıkları hadise.insan istiyoki bir anda mükemmel yazılar yazsın.köşe yazarları gibi, yazarlar gibi.ama olmuyor.bu kadar mükemmelliyetçilikle yaklaşması çıkmaza sürüklüyo onu.yazdıklarına bakıyo, bunları ben mi yazdım deyip gerisin geriye siliveriyo.hedef büyük olmalı ama basamakları küçük tutmakta fayda var.
söyleyecek hem çok şeyin vardır aslında hem de hiç.
anlatmalıyım biraz da olsa dersin başlarsın yazmaya, sonra dank eder. saçmalama sus artık diye kızarsın kendine, silersin.
kendi kendine konuşmaya başlarsın böylece.
düşünürsün, düşünürken bir kez daha yaşarsın, yazmana gerek kalmaz.
sen, hiçliğin ve yalnızlığın berabersiniz işte.
onlara anlat derdini, her zaman dinlerler.
güvensiz haller silsilesiyle irkildi kadın.
en basit cümlenin anlamını danışıp duruyordu yanı başında duran kitapcağıza. kitap bunalmıştı, gece bunalmıştı, sigara tükenmiş, külleri ve keskin izmarit kokusu ile varlığını hissettirmeye ant içen kararlılığı ile yanındaydı onun.

kadın yazdı:
"seni seviyorum."
içine sinmedi, sildi.
kadın düşündü:
"onu özlüyorum."
ruhu kabul etmedi, kadın içinden yazdığı bu düşünceyi sildi.
kadın sesli söyledi:
"senden nefret ediyorum."
aklı kabul etmedi, kadın ağzından fırlayan her bir kelimeyi elleri ile tek tek yakalayıp avuç içine gömerek sildi...

iki kere ikinin dört etmeyeceği bir gecede, kadın her türlü eylemsel ve düşünsel herzeliklerini yazıp yazıp sildi.

gece güne dönüyordu.
[/b][/c]----yanlızlığım gecede saklı, ben sende saklı olmadıkça aklın saftı----[/b][/c]:

- fatih, bu gece 10da parka gel tamam mı, bekliyorum...:)

[/ğ][/ç]--- çarşı ulan --- (ileti yazıyor)
-tamam aşkım geliyorum . (backspaceeeeeee) tamam bidenem öpüyorum (crtl A+ bckspce) tamam sen dersin de gelmez miyim? (delllllllll) oooof gelmiyom lan aq (ENTER)

- laaan aq niye entere bastın ?
- hiiç ipneliğine ahuhahahha
herhangi bir konu hakkında uzun uzun yazdıktan sonra ''ne yapıyorum lan ben, neyi kanıtlamaya çalışıyorum?'' deyip tüm yazdığını ctrl+a, del kombinasyonu ile silen insanın yaptığı iştir.