bugün

Yazmak istemeyeceğim kadar canımı yakıyor, anımsamak istemiyorum.
Afedersin, ruhunu klozete atıp sifonu çeken, halı motifi izleyen varlıklara da, " insan" denmesi.

Yani ben de insanım, o da insan öyle mi?!
Yooo dostum o halde ben insan değilim, mmmm şeyim ben, mmmmm fesleğen!
Evet ben fesleğenim, hatta karpuz çekirdeğiyim!
ceza almak
iğrenç.
kıymet verdiğin insanı hiç bilmeden/istemeden/farkında olmadan kendinden uzaklaştırmak ve böyle bir durumla ilk kez karşılaşıldığı için içi çok acımak.
Tabiki reflü.
çok umursamaz, eğlenmeyi seven, çok gülen bir insanım. kendimi bildim bileli böyle oldum. sonrasında bir haber okudum. bir anne, çocuklarının eline ısınmaları için saç kurutma makinesi veriyor, sonrasında yan odada intihar ediyordu. bu haberi okuduğum günden beri eskisi gibi gülemedim. ara ara aklıma gelir, içim acır.
bazen (bkz: derdimi sikeyim) diyorum ama diğer yandan da fifa 07'nin en güzel soundtrack'i (bkz: kaleidoscope)'un spotify'da yer almamasına çok üzülüyorum.
Seviliyorken sevilmemek uğraşların karşılığını alamamak fedakarlık yapılan şeylerin kişilerin sizi göt gibi ortada bırakması.
Akıl ve kalp farklı şeyler söylerken, akla kulak verip kalbi mahzun bırakmak.
Yanlış anlaşılmak ve bunu düzeltememenin sonucundaki vicdan rahatsızlığı.
Arkadaşlar hadi bugün icelom yilbasi dediler ben hergub iciyorum bana her gün yeni yil mi laan.
son sınıfta iyi geçen vizelere güvenip bu sefer büte kalmayacam deyip ilk firdiği sınavı AA ile vererek daha da ümitlenip aynı gün içindeki 2 sınavdan da büte kalmak.
Şehit çocukları.
Cook yogun duygular besledigim kisinin aslında zerre umrunda olmamam. Beni reddetmesi, istememesi... Çok koydu be sözlük.
bir kisi tarafindan yogun duygularla Sevilmemek.
bukowski gibi bir yazarın başarısızlıkları ile başarılı olan dönemde yine herşeye rağmen hayatını boktan geçirmesi ve yaşaması tüm yazarları derinden üzen şeylerin başında gelir.
güvenden bahsedipte, zerre güven vermemesi. insanlar neden böyle sorusuna cevap verememekte içimi acıtıyor.
Püskevitin caya bandırdığında kırılıp içine düşmesi..
ihtiyacım olan insanların hiçbirinin izmir'de olmaması.

kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki
artık içim acıyor özlemden.
giden sadece sevgilim olsa içim acımayacak. en yakın dostum, sırdaşım, arkadaşım, her şeyim gitti.

canım gitti.

en çok bu içimi acıtıyor, katlanamıyorum artık.

gelse, yanağıma öpücük kondursa, "hepsi rüyaydı sevgilim" dese.

demez mi?

o bana bakmaya yakmaya bile kıyamıyordu ki, bu yaşattıkları çok fazla...
insanın hayallerinin çalınması ve bir daha kurulacak hayal kalmaması.Aslında sevildiğinizi sandığınız insanlar tarafından sevilmemek, güvendiğiniz kişilerin koca bir yalan olması ve bile bile her şeye devam etmek.
deli gibi seviliyorken terk edilmek... şimdi değil belki ama, biraz zaman geçtikten sonra "dön" desen döner mi acaba?

hem giderken bana "sana geri dönmek istesem beni tekrar sahiplenir misin, kucak açar mısın?" demişti...

belki döner, değil mi?
aslında o kadar çok şey var ki içimizi acıtan, yaz yaz bitmez. Yolda gördüğüm sırtında sepetle dolanıp yine de dilenmeyen yaşlı adamlar. O tatlı yüzünü kullanıp dilenmeyi seçebilecekken yine de dilenmeyip simit satan, mendil satan çocuklar.Ve en kötüsü de bu insanlara pislik gözüyle bakan beş para etmez insanoğlu. Genelleme yapmak istemiyorum ama çoğu insanımız böyle. Kimse kimseden üstün değil amınakoydumun dünyasında, anlayın.
iç değil de bugün fiziksel olarak yere yapıştım. (bkz: fiziksel olarak yere yapışmak) acıdı be.
Milyoner ama çirkin patronun; yanağında ve belinde gamze olan, beyaz tenli, saçları buğday rengi olan kızı, çatır çutur yemesi.
birgün sevdiğim herkesi kaybedebileceğim geçmişe istesem de dönemeyeceğim gerçeğinin farkında olarak yaşamak. düşüncesi bile insanının canını acıtmaya yeten bir şeye önce ölen kişi olunmazsa gerçekte katlanacak olmak dayanılamaz bir şey olmalı. dünya sevilesi bir yer değil.