bugün

memento ve prestige ikilisi arasında ayrım yapamayacağım film tercihidir.
benim dağarcığımda (bkz: the dark knight), (bkz: 12 angry men), ve (bkz: truman show) arasında kıyas yapmak için yeterli kriter yok. (bkz: big fish) vardı bir de.
Zamana karşı.
görsel
Bir de soruyorsunuz? Ayıptır.. daha iyisi mi var?
il buono il brutto il cattivo.
Forest gump ve gukuk kuşu arasında gidip gelirim.
iyi yada kötü olduğunu bilemem ama "Oldboy" ve
"Edward Scissorhands" en beğendiğim filmlerin başında gelir.
"far from the madding crowd"

film Tom Hardy'nin kitabından uyarlamadır. Olay döngüsü bir kadın ve üç erkek etrafında dönüyor. kadın kahramanımız Bathsheba Everdene bize aşkın üç halini sunmakta. aynı zamanda bir kadın olarak ayakta kalmaya çalışmasını ve isteklerinin çatışmasında saklı yaşadığı ikilemleri ile bana biraz Jane austin romanlarını anımsatmıştır. güzel bir filmdir her izleyenin kendine göre farklı yorumlayacağını düşünüyorum. bu kadınlar hep böyle de diyebilirsiniz, yaptığı hatalı seçimlerin aslında onu doğruya götürdüğünü ve kalbinin sesini dinlediğini de... ya da "neden onu seçiyorsun" diyerek ekrana doğru sövebilirsiniz de. size kalmış. kanaatimce başkalarının hayatını dışarıdan izlemek, bir romanda ya da bir filmde deneyimlemek size net bir bakış açısı sağlayabilir. böylelikle doğru olanı daha rahat görürsünüz. ama hayat böyle bir şey değil. yaşarken uzaktakileri görmede ne kadar iyiysek yakındakileri görmede bir o kadar hipermetrop... sanırım filmden çıkıp kendi hayatıma kayıyorum siz bence izleyin tavsiye ederim. biraz romantik olun lan ölmezsiniz.
A Clockwork Orange. ingiliz yazar Anthony Burgess'in kitabından sinemaya uyarlanan filmdir. izledikten sonra ortalıkta omzunuzda tüfekle gezme isteği uyandıran filmdir ayrıca. Alex'in kitaptakinden biraz daha büyük olması dışında film-kitap uyum ilişkisi bakımından oldukça iyidir. beethoven'ın 9.senfonisi çok farklı kullanılmıştır filmde son olarak gözleri açık tutma sahnesi her türlü kan ve şiddet içerir. az biraz sinemayla ilgilenen kızlara karşı kullanılabilecek 1 numaralı filmdir.
Yeşil yol hayatımda izlediğim en anlamlı filmdir.
Evrenin melekleri. izlediğim en efsane film evrenin melekleriydi ya.
Dr. Strangelove.
Ayaklarini yerden kesen ve noluyor lan dedirten bir filmdir;
Uckagitcilar
Hala izlemeyen varsa vakit kaybetmesin.
The Sting - Üçkağıtçılar. başrollerde --robert redford ve paul newman--

1930 Chicago'sunda Johnny Hooker (Robert Redford) üçkağıtçılık yolunda ortağı ve üstadı Luther Coleman (Robert Earl Jones) tarafından eğitilen çömez bir gençtir. Giriştikleri bir planda işler yolunda gitmeyince faka basan ikiliden Luther kumarbaz Doyle Lonnegan (Robert Shaw) tarafından öldürülür. Karşısındaki çeteden ortağının intikamını almak için deneyimli düzenbaz Henry Gondorff'a (Paul Newman) ulaşan Johnny, Henry ile sıkı bir ikili olacaktır.

edit: üstteki yazar arkadaşla bilmeden ard arda aynı filmi yazmışsız bu kadar olur valla.
Dram: cinderella man
Bilim kurgu: intersteallarship
Romantik: not: seni seviyorum
the shawshank redemption (esaretin bedeli) yazmayan arkadaşların filmi izlemediğini düşündürmüştür.

sinema tarihinin en iyisidir.
Incendies.

Bir artı bir, bir eder mi?
allah'ın bir kulu da çıkıp pulp fiction dememiş, yapmayın gençler. tarantino sevin, sevdirin.
Fight club,
The prestige,
Dark Knight.
once upon a time in america

the prestige

batman begins

requiem for a dream

the sixth sense.
Yeşil yol.Çocukken izlediğimde çok fazla etkilenmiştim.Yine izliyorum hala aynı etkiyi veriyor.
*Can Dostum
*Hayat güzeldir.
the fall
discrit 9
abbys
inception
man on the moon
moon
das boot.
aklıma gelenler bunlar.
il cattivo il brutto il buono.
(iyi, kötü, çirkin).
ben en çok 'yağmur adam'dan etkilenmiştim.