bugün

Tolga. ilk gün "virgül"ü "bir gül" anlayıp deftere gül falan çizmişti.

Tabii ki şu an alkolik.
Zeynep veya Halenurdu sanirim. bon bon bakip agliyolardi en son.
ahmet. neyse ki çalışkan çocuktu.
rümeysa. ders sirasinda ellerini tutardim, o da tutardi. hoca sinifa dondugunde gormesin diye cekerdik. lan ne capkinmisim o zamanlar. demek ki ilerdeki capkinligimin habercisiymis. hakkaten de capkindim ben ya. hep boyle oldum. neyse bi sure boyle goturduk. birinci siniftaydik o zamanlar... 8.sinifa kadar bunla okudum. acik ara sinifta en begendigim kizdi. mezun olduk, liseye gectik daha da görmedim malesef. ayni mahallede yasadigimiz icin binde bi defada cikar karsima. eskisi gibi cok guzel serefsizim.. ahh cocuklugum..
Tam olarak hatırlanmayan isimlerdir.

Sercan ... (hatırlanmıyor) ve Mesrure.
Yanlış hatırlamıyosam alperdi. Kağıda modifiyeli arabalar çizerdik tenefüste içecek kutusuyla maç yapardık.
ah ecem ah, bacağını hep benim bacağa sürterdi, elimi alır bacağına koyardı hayırlı evlattı, sonra öğrendim ki orospu olmuş, hayatın darbesini 8-9 yaşında aldım. kızlara olan güvenimi sorgulatır ecem. orospu ecem.
Çok afedersin biz kızlı erkekli oturuyorduk.

Özlem idi...

Şimdi evli çocuğu var...
Ah ulan berna. Simdi annelerimiz hala gorusuyo ama ben hala seni goremedim.
Ayşe idi. Yuzunde çıban vardı. Cok cirkin bir kızdı.
şebnem idi. buzların üstünde dans ederdik amk özledim.
selma.

aşkale'de ilkokul birinci sınıfta aynı sırayı paylaştığım, posta müdürünün kızı selma.

sapsarı saçları masmavi gözleri vardı... bazı tenefüsler okulumuzun hemen yanındaki lojmana ele ele koşar, annemin hazırladığı salçalı ekmek dilimini kaptığımız gibi okula geri dönerdik.

ikinci sınıfta babasının tayini oltu'ya çıktı selma'nın. ayrıldık yani.

anneme oltu'nun aşkale'ye uzak olup olmadığını sormuştum. çocukluk işte, uzak gelmişti mesafe. ertesi yıl biz de edirne'ye göçtük zaten.
fatih, abazanın tekiydi.
haydaaa daha dün ne yediğimi hatırlamıyorum bunu nasıl hatırlayacağım şimdi. süleymanmıydı yok onla 2.sınıfta oturduk sidikli ahmet olabilir.bi ara kürt ayşe ile oturdum oda 2. dönemdi sanırım.
Küçükken insanlar hemcinsleri ile daha iyi anlaşıyormuş yani sıra arkadaşınız kız ise yüksek ihtimalle siz de kızsınız erkekse siz de erkeksiniz güzel olta yani cinsiyetini belli etmek istemeyenler dikkat etsin yani.
hilmi berk gülbay.
(bkz: hindi berk)
Berfin
ilk 1 hafta öğretmenimiz gelmemişti. bu bir hafta tam bir keşmekeşti. bu bir haftada bütün çocuklar okulun içinde aileleri yanlarında geçirdik. tuhaf bir zaman dilimiydi. ben 2 yıllık kreş tecrübesinin de etkisiyle anneme ''anne git ne olursun beni rezil ettin herkese!'' derken girmişti sınıfa. genç bir kadın sağıma oturuttu. ''bak bu çantada su var, sandviç var. acıkırsan yersin teyzeciğim. şimdi ben gidiyorum birazdan annem gelir, sonra da ben seni çıkışta alırım.'' diyip koşa koşa çıkmıştı. Berfin de o simsiyah gözleriyle teyzesine bakıp geri eğmişti kafasını.

o kadar sessiz, o kadar sakindi ki canlı olduğuna inanamamıştım. Bir kaç gün izlemekle yetindim sadece. Ama içime de onun cansız mankenlerden olması gibi bir kuşku düştü. evet her gün ya teyze ya anneanne bırakıyor, çıkışta da alıyorlardı ama o ne kafasını kaldırıyor ne de konuşuyor. ben papağan gibi kreşten öğrendiğim türlü türlü şiirleri, şarkıları söylerken o kafası önünde mum gibi oturuyordu. bir süre sonra canıma tak etti onun bu sakinliği. gittim ve o kısa küt kesilmiş saçından bir tutamı çektim! bir anda ''heeeey! o benim saçım!'' diye bir ses çıktı. yemin ediyorum ilk düşündüğüm şey ''Canlıymış!'' oldu. zaten bunu da içimde tutamayıp bağırırcasına söylemiştim. o simsiyah gözleriyle bana bakıp tekrar indirdi kafasını.

böyle tanıştık onunla. her gün ön sırasına geçip vır vır ederek açmaya çalıştım dilini. adını güç bela öğrendim. sonra okuma bayramı vakti geldi. öğretmen kısa boylulardan 7 kişi seçti. birisi ve ilki bendim. cüceler seçildi sıra prensese geldi. öğretmen ''Berfin, gel sende pamuk prenses ol'' dediğinde inanılmaz sevinmiştim. artık hem arkadaşı hem de cücesiydim * gösteri sabahı tam bir cüce gibi (saten bordo tunik, siyah tayt ve saten bordo üçgen başlık) http://www.kostumpartim.c...ts/00/01/51/151_buyuk.jpg *
vestiyerin üzerinde aynaya çıkmış katıla katıla kendime gülüyordum. annemler kahkahalarıma uyanmıştı.

berfin'e gelince... yıl sonunda ayrıldı okuldan. hatırladıkça ağladım arkadaşımı kaybettim diye... sonra liseye başladım. ve yine sağ tarafımda buldum kendisini. tanrı bana acımış olmalı ki tekrar onu bana yolladı. teknik olarak 16 yıldır en yakın arkadaşım o. hani şu ''Arkadaş'' lafının az geldiklerinden...
ilkokulda didem.
ortaokulda didem.
lisede pınar.
gülşah.

aynı mahallede oturuyorduk . tek katlı şirin, bahçeli bir evleri vardı. okulda, sokakta heryerde beraberdik. yapışık gibi yaşardık. gülşah bitlenir, ben bitlenirdim. bitimiz bile ortaktı. bahçelerindeki meyve ağaçlarına tırmanır, türlü yaramazlıklar yapardık. ilk sigara içme girişimimi evlerinin arkasındaki kömürlükte denemiştim. ortaokula da beraber gittik. sonra biz ankara' ya taşınınca diyalogumuz azaldı. şimdi iki çocuğu ve eşiyle gebze' de yaşıyormuş.

bak şimdi çocukluğumu özlediğimi farkettim. gözlerim doldu. zalımlar açmayın şöyle başlıklar.
yaren.
hala hayatimda kendisi.
deniz'di. ayrıca ilk aşkımdı. kokulu silgisini sevdiğim.
1 ay sonra başka okula gitti. daha göremedim kendisini. aradım ama bulamadım. daha o zamandan başlamış aşkın acısı bee.
olur ya bunu görürsen eğer 1/c'den ali'yi unutmamışsındır umarım.
Asena,sonra kız dansöz oldu zaten :/
Zeynep (2) hilal.
gamze. öldü mü kaldı mı bilmem.
servet, hala aynı mahalledeyiz.