bugün

Hep en olmadık zamanlarda psikolojim dibe vurur. Garip kurguların içerisinde kendimi bulurum. Canım sıkışır. Başım ağrır. Sinirlenirim. Odaklanamam.
Bir sey yarim oldugunda cildirma; mesela counterda sarjorum tam dolu olmadan oynayamiyorum.
dayak yemeden duramam. abilerimden kalma bi huy.
çöp konteynırının önünden geçerken kedi çıkabilir diye elle yüzü kapatmak.
uçamamak.

her su içişimde ayrı bir bardak kullanmak. tek olsam bile.
türkçe ya da yabancı bir dilde olan ezbere bildiğim şarkıyı mutlaka bir bölümünde sallayarak söylemek. Ezbere biliyorum ama söylerken mutlaka sallıyorum.
(bkz: sözlük yazarlarının garip huyları)
Neyse;
Hani biri koltuğa otunca ısınıyor ya oraya oturamamak ya da birinin tuttuğu kalemi alamamak. insanların enerjisini hissediyormuş gibi oluyorum.
Birinin gözlerine uzun süre bakamamak. Aklımdan geçenleri okuyor sanki.
Yalnızdan sesli. Müzik dinleyememek. Etraftaki seslere hakim olamayınca bi tedirginlik oluyor.
Islak fayansa basamamak genel anlamda fayansa basamamak.
Süt içememek. Hoş bu mide rahatsızlığıymış.

Ne garip insanmışım yazınca anladım.
Kimseyi takmamam .
kışın yorgana ıslak ayak girmek.
kitap kırışmış olursa okuyamıyorum. hatta kitabı böyle eğip bükenleri görünce ağzına terlikle girişmek istiyorum.
bazı ufak çaplı acıları sevmek.

mesela diş ağrısından ufak ufak zevk almak.

merdiven çıkarken bacakta oluşan ağrıyı çok sevmek.

oruç tutarken eğer çok susamışsam suyu neredeyse damla damla içmek ve tadına daha çok varmak. *

mutlu olduğum günler bile içimde bir yerlerde nedenini bulamadığım bir sıkıntı duymak.

geğiren bir insan gördüğümde iğrenmek ama geğirmeyi çok sevmek.
boş zamanlarımda bile zaman kaygısı yaşadığım oluyor.
canım sıkıldığında ıslak mendilden adam yapıp oynamak. evet, eşek kadar adamım. evet, hala eğlenceli geliyor.*
ilk olarak yatacaksam bacak arama illaki yastık alıp yatıyorum ama eğer bu mümkün değilse bazı durumlarda çarşafı, pikeyi alıyorum yoksa huzursuz oluyorum ulan. Bir diğer... otobüste biri kalkmışsa yerinden ben oturacaksam eğer kesinlikle aniden oturamıyorum popomu kaldırıp cüzdan elliyor gibi yapıyorum zaman geçiyor soğuyor ve oturuyorum. Kılım vesselam.
insanların gözlerine bakamamak.
tuvalete girdiğim de sözlükte takılıyorum. bazen dalıp gidiyorum ve yarım saate yakın tuvalette kalıyorum.

not: alaturka tuvalet kullanıyorum halimi siz düşünün.
en uçlarda yaşıyorum bazen çok dindar olup namaz kılıp oruç tutuyorum bazen aşırı abaza oluyorum.
entry giremiyorum.
Millet sahil kenarina gider denize bn Antepte tatil yaptim.
belki çok garip değil ama sinirlenince ağlıyorum. hangi konu olursa olsun, sinirlendiğim an otomatik olarak gözyaşı salgılıyorum.
yaz stajım var, evraklar dosyalar falan derken yazıcıdan bir sürü şey çıkartmam gerekiyor. annem sağolsun "dağınık duruyor" diye yazıcıyı sökmüş bilgisayardan. ya bir yazıcı ne kadar dağınık durabilir anlamıyorum. her neyse yeniden kurmaya çalıştım bir olmadı iki olmadı, saatlerdir uğraşıyorum daha yapamadım. annemle de kavga ettim, sinirden oturdum bilgisayarın başında ağladım sonra da. bir de gelip bana demiyor mu "söyleseydin sökmezdim". ya bunu illa söylemek mi gerekiyor. bir tek bu da değil evde teknolojik şeyleri barındırmak istemiyor mu bu kadın anlamadım gitti. şimdi tekrardan kur kurabilirsen.
Biriyle küstüğüm zaman,onunla olan en güzel günleri hatırlar dururum. En güzellerini ama. Hem de bir daha zor bir araya geleceğim kişilerde oluyor bu en çok. Artık biliyorum ki onu affedemem ya da o beni affedemez. Bir şekilde aklıma geliyor. Rüyamda görüyorum sürekli mesela. Neden ben de her normal insan gibi 'zaten dost değilmiş' 'adam değilmiş' diyemiyorum ?
duş alırken dişlerimi firçalamak.
bir seyi cok dusundugum zaman gunlerce ruyamda dusundugum seyi goruyorum, hemde bir gunde bir cok ruya ile yasaniyor bu durum ve her zaman bir tetikleyici soz duyduktan sonra ruyalarim aklima geliyor. sabah ruya gormedigimi sanip aksama kadar yasanilan diyologlarla bir cok ruya gordugumu hatirliyorum. bence cok garip bir durum.
dışarda yemek yerken sanki yakınımdakiler beni izliyomuş gibi kasım kasım kasılmak senelerdir rahatlatamadım bu konuda kendimi.
bildiğim kadarıyla karışık kokuları çözümleyebilmek. insanları kokularıyla hatırlamak. Ve yeni bir koku öğrendiğim veya kokladığımda alışveriş kadını gibi mutlu olmak. Tam ucube.