yastıkaltı

kişilerin sahip oldukları altın, para, döviz, takı gibi maddi değeri olan şeyleri, bankaya yatırmaktansa, yastıklarının altında saklaması, küflenmeye bırakması.

cem özer denen şahsiyetin laf lafı açıyor adlı * programda anlatmış olduğu * hikayelere vermiş olduğu isim...

(bkz: yastıkaltı hikayeleri)

yaz mevsimlerinde ellerimizi sokup serinlediğimiz, kimi zaman gürültüden başımızı altına soktuğumuz yastıkların altıdır.

yatakta kitap okumayı sevenler için okunulan kitabın konulması mümkün olan yerdir.

çocukların dişi çekilmeden önce ''bak bu dişi çekicez sonra yastığının altına koyucaz sonra para görücez sonra onu bankaya vericez paran büyüycek giderek sonra borsaya giricez paranı arttırıcaz sen 18 yaşına geldiğinde paraya para demiycen booooğlum'' diyen bir baba vardır. ve çocukta saftır yer. aslında yemesinin nedenide kelimelerin yarısının anlamını bilmemesi ''borsa ne aq babam dediğine göre güzel bişeydir'' koyar parayı yastık altına. sabah babayı alır.

hoş gelmiş yeni yazar. *

not: hı, bu önemli. çünkü az var böylelerinden. türkçe'yi ve dil bilgisini doğru kullanan ve buna dikkat eden birini daha kazandık. *

yastığın altına diş koyduğunuz zaman diş perisinin oraya para koyduğu yer.

Yeni yılda, her şeyin gönlünce olmasını, tüm beklentilerinin gerçekleşmesini temenni ederek.Mutlu yıllar dileklerimi sunduğum dost yazar.

yatarak siyasi kitap okuyan yazar.
muhtemelen de okuduğu kitabı yastığının altında saklıyordur.

(bkz: nick ve davranış uyumu)