bugün

insanı güldüren erdal bakkal diyaloglarıdır.

- olum nerdeyiz biz?
+ abi sanırım uzaylılar kaçırdı bizi.
- e madem beni kaçırdılar sen niye geliyorsun peşimden? dükkan açık.
mecnun,ismail,iskender,yavuz ve leylanın babası lastikçinin önünde kahvaltı etmektedirler. erdal bakkalı cagırmamıslardır. erdal bunları görür.

- bu sofrada bişi eksik iskender
+ ne eksik? haa bal eksik evet bal eksik.
- hayır iskender bişi eksik tek bişi.
+ ne eksik erdal?
- vefa iskender vefa. bu sofrada vefa eksik.
-demekki vefa yalnızca istanbulda bir sem....

hepsi bi agızdan: yoooooooo, erdal abi allah belanı vermesin. sakın getirme sonunu.
bakkala bir adam gelir, 1 kilo prinç ister hemen eve çıkar elinde tencere ile aşağıya iner.

- buyrun beyim,
- bu ne abi,
- prinç istedin ya işte sana prinç pilavı,
- kardeşim delimisin nesin, hadi işine bak,

adam kızgın bir şekilde dükkandan çıkar ve erdal bakkal beni kopartan cümleyi kurar.

- acaba sütlaç mı yapacak tı ?
http://www.youtube.com/watch?v=BJB9sscnlrs
http://www.youtube.com/watch?v=I6nPUov8BXw
Nurten: bir gün birimiz ölecek olursak sen benden sonra öl tamam mı?
Erdal: tamam olur.
Nurten: ne demek olur ya insan sen çok yaşa der Allah uzun ömür versin der.
Erdal: mantıklı bir şey dedin bende olur dedim Allah Allah ya.
iskender: uzgun desen degilim mutsuz desen degil. icimde adini koyamadigim bir duygu var.
erdal bakkal: feriha koy.
ilk bölümlerdeki masum diyaloglardan bir tanesi
ismail: erdal abi çay bana
erdal: olum ne çayı, bakkal burası bakkal.
- çay bana....
+ ne çayı? burası çay ocağı mı bakkal burası bakkal
- erdal abi uzatma çay bana
+ e tabi sende haklısın çünkü çay erdal bakkalda içilir.
ardanın babası mahalleyi yıkıcaktır. yıkım ekipleri gelmiştir. tayfa toplanmıs yıkımı nası durdururuz diye düşünmektedirler. erdal bakkal hemen araya girer:

-yaaa offf amannn. bizim daha çarpıcı şeyler bulmamız lazım.
mecnun: ne gibi?

erdal yıkım ekiplerine gelir ve:

-burayı yıkanın annesi babası ölsün! hadi bakalım hadi. ben söyledıgım söylicegimi hadi. yıkında görelim.
erdalla mecnun poker oynamaktadırlar.
masadakiler sırayla:

-pas
-rönans
erdal bakkal: piştii!!
mecnun: naptı abi?
erdal:olum ben sana söledım ben anlamam diye. beni otutturdun buraya.
mecnun: abi anladım anlamadıgınıda insanların yaptıkları yap. pas de tuz de bişi de. işte
erdal: revans
mecnun: offf.

o arada kartlar A A A A Q şeklinde açılmıstır.

masadaki adam: cok sanslısınız beyfendi.
erdal: şans acemilere göredir beyfendi. iyilerin şansa ihtiyacı yoktur.

ahahah o laftan sonra yarıldım.
erdal: bi sanıye acelem bi sanıye. buyur leyla kızım. al.
leyla: aa erdal abi
erdal: ben dükkanı acık bıraktım. işte cipsler mipsler açıkta kaldı. hedıyemı verıyımde.
ismail: erdal abi sen hediyemi aldın.
erdal: he aldım tabi nabacam. bir düşüncesiz gibi bir umarsız gibi elim boş mu gelecedim?
leyla: erdal abi. tavuk döner mi bu?
erdal: hee. o yarım ekmek gibi duruyoda o şey o 1.5 porsıyon.
ismail şekerpareyi aramaktadır. erdalın bakkalında oturuyolar:

erdal: ismail unut o kızı oglum unut unut. bak nurten ablanın almanyada yigeni var. onu yapalım sana
iskender: erdalll erdalll. tuttugun takım küme düşsün erdal. nası döndün dolaştında nası bagladın almanyadaki yigenine gırt diye.
mecnun leyladan ayrılmıstır. (ilk leyla) işte erdalın evinde oturuyolar teselli edicekler.

iskender: hangımız onun yaşında aşk acısı çekmedik ki...
erdal: ben çekmedim
iskender: ıhım. hay ben erdal senin... bıyıkların dökülsün emi.
Head hunter Erdal.
mecnun ben bu oyunu bozarım diyip kafasına sıkmıstı. işte hastanede beklıyolar.

erdal:sıkıcam kafasına dedi sıktı gitti ya allah allah.
kaan: ya usta naptın ya. öldürdün adamı hemen.
ismail: erdal abi hazır hastenedeyken ben konusayımmı doktorla. dilini kökünden alsalar. o diline botoks yapsalar. o ağzın şişse de konuşamasan.
mecnun leylayla gizlice dügün yapıcakken, erdal, babasını cagırmıstır. babası gelip leylayı elinden almıstır.

mecnun: sen nıye geldın kı ya. kim cagırdı senı dugunume.( leylanın babasına bagırır)
erdal: ben cagırdım.
mecnun: sen mi cagırdın
erdal: evet ben cagırdımm.
mecnun: erdal abi neden böyle bir şey yapıyorsun?
erdal: çagırdım çünkü o kadar hukukumuz vardı. çagırmasam ayıp olcaktı.
mecnun: baba musaade var mı?
iskender: var. yapıştır!
mecnun:tuvalet terligi
herkes: uuuuuuuuuuuuuuuu
mecnun: sarı olan. plastikk.
herkes: uuuuuuuu
mecnun: bi tarafı kopmustur hani, ayak dısarı cıkar. basamazsın ya. yanı gıyemezsın ayagını surursun ustune basarak.
herkes: ıyyyyyyyyyyyyy
mecnun: işte o pisss tuvalet terligiiiiiiiiiiii. o derece çirkinn.
erdal: cok agırr konustun.
iskender taksiden atılmıs işsiz gezmektedir.

erdal: ne zaman calısmayı düşünuyoruz ıskender bey. askerden sonra mı.
iskender: erdall erdall. o arkadakı kırık dısın var ya. onun arasına yemek artıgı kaçsın da cıkartmaya kürdan bulama emi. o dilini oraya dolada böle dolandır mılletın içinde. piss seni piss.
ismail: erdal abi şu an sana karsı hıslerımı görmek istermisin ha acıp gösteriyimmi.
ismail. bak şimdi. gidiyim 6 kılo çekirdek tuzlu, alıyım. onların hepsini ye dudakların mosmor kesilsin. böle kabarsın. böle bi dudagın yerde bi dudagın gökte olsun. o agzın kabarsın. o agzını toplu igneyle patlatıyım erdal abi. su an sana karsı hıslerım buu erdal abi.
- ne solcuyum ne sağcı, bakkalım ben bakkal.
iskender bı tane kadını eve atmıstı. kadın sonra onu dolandırdıydı felan. mahallede ıskender hakkında dedıkodular var.

erdal: şen dul iskender diyolar sana. hiç de haksız değiller. bölesin işte hiç inkar etme!
iskender: erdall erdall. bayramda geçen seneden kalma bayat cıkolota getırırlerde insallah onları atmak zorunda kalırsın.
erdal: lan ne atıcam bee. bende baskasına götürürüm.
herkes oruc tutmaktadır.

iskender: ya valla dayanamıyorum pakize. ne zaman okunuyo bu ezan.

erdalda tabaktakı corbayı götürmüştür çoktan.

iskender: erdal! yedinmi orucu.

erdal sırıtık bi ifadeyle: evet dayanamadım iskender.
iskender: nası dayanamadım iskender. 61 gün kefalet.
erdal: öderiz be iskender napalım. yemeklerde cok güzel olmus yenge. güllaçta cok güzel olmus eline saglık.
iskender: oglum ne zaman yedin güllacı.
erdal: pilavdan sonra.
iskender: pilav mı?
erdal: aa daha patlıcan varmış valla. bilsem bu kadar yemezdım yenge. neyse onuda ezandan sonra yeriz artık.
iskender: bak bide sırıtıyo hiç utanma var mı.
erdal: yaa iyi hoşbeş oturdukta bu ramazan sofrasında. ben bısı merak edıyorum. o eskı ramazanlar nerde iskender ya.
iskender: bak bak actıgı muhabbete bak. kalk git sofradan.
erdal: patlıcan dolmasıı.
iskender: bak bak hala patlıcan dolması diyo.
erdal: ya iskender gerçekten cok merak edıyorum. nerde o eskı ramazanlar.
mecnun: hay senin suratında damacana patlasın erdal abi.
erdal: o ne biçim küfür ya.
mecnun: dolu ama.
iskender: dünyaya fatura ödemeye gelmişiz, olayımız o.
erdal: bana böyle bir şey söylenmedi, söylenseydi ben gelmezdim.
yavuz un ismini telafuzu adamı yarmaya yetmektedir.
(bkz: noldu yavizzzzzz yavizzzzzzz)