bugün

Motosiklet kullanmayı ilk öğrenilen gün artislik yapma çabası içinde hızlıca giderken bi anlık dalgınlıkla durmak için ön frenin sıkılması. Sonrasında kullanan kişi savrulur yara bere içinde bi de ''ben sana ön frene elleme demedimmi geri zekalı'' diyen erkek kardeşin dırdırı çekilir.
hırka isteyen misafire bornoz götürmek.
işe arabayla gidip vapurla dönmek.
izmir havaalaninda istanbula gitmek icin bilet alirken ankarali bir arkadasin telefonla aramasi sonucunda muhabbete dalip istanbul yerine ankara bileti alip baskente ucmak paha bicilemez.
babamın dolabina* annemin atletini koymuşum sözlük.

ne mi oldu?

babam farketmeden giymiş. işe gitmiş beyaz gömleğinin altından sırıtan çiçek desenleriyle. *
karşı cinsin tuvaletine girmek. komik değildir aslında ama gülünür. sonra komikliğe vurulur. sonunda da ah şu dalgınlığım... denilir.
(bkz: yaran dalgınlıklar)
heykelden arabayla kültürparka gitmek istenilmektedir. farkına varılır ki beşyola gelinmiştir.
arabayla çarşambaya gidilmeye çalışılmaktadır. dalgınlıkla fomara yönüne dönülür. mahmut abi babadan döner ve tekrar fomaraya sapar. tekrar babadan döner uluyol semalarına kadar geri gidip çarşamba yönüne döner. trafik çok sıkışıktır ve kendini sağa atamaz. mecburen tekrar fomara yönüne sapar ve tekrar babadan döner.
elinde çöp poşetiyle dolmuşa binmek sonra poşetteki yumurta kabuklarını gördüğünde çöpü atmayı unuttuğunu fark ettiğin andır.
yıllar önce annemin evden çıkarken, iki kat altta ki komşuya vermek üzere elime tutuşturduğu boş düdüklü tencere ve benim 30sn sonra apartmandan çıkışım, otobüs durağında elimde boş bir düdüklü tencereyle beklemem. sonra tüm yolu geri dönüp hiç birşey olmamış gibi tencereyi sahibine teslim etmem.
bir elde sigara diğer elde telefon, sigara bitince telefonu yere atmak.
gazete almaya giderken 10 dakikalık yol yürüdükten Sonra paranın pantolon cebinde olmadığını farketmek, daha Sonra geri dönüp Eve 5 Dakika kala parayı montun iç cebine koyduğunu hatırlamak, tekrar markete vardığında parayı gerçekten almadığını anlamak.
Son ygs sınavında kalem açarken hayal kurmaya başlamam nitekim kendimi kaybetmem. En son görevli öğretmen gelip hangi ara bu sınavı çözeceksin diye sormuştu.
otoparka girip otoparkçıya -anahtar kalıcak mı?? diicekken
-ya araba kalıcak mı??
demek. sonra otoparkçıyla anlık sessiz bakışma. ahahahpdjljdl
saatçiye girip "saat kordonu var mı?" diye sormak. "aşık mısın" derler ya, o misal.
anneden anahtar isterken sol eli kulağa götürüp telefon işareti yapmak.
anahtar nerde, telefonla konuşuyormuş gibi yapmak nerde lan.
Kek yaparken akıldan geçen yumurtayı kaba kırıp, kabuğu çöpe atmaktır. O an ki kafa karışıklığıyla yumurta çöpe kırılır ve kabuğu hamurun içine atılır.
ayranının kapağını açtıktan sonra çalkalamak.
Bütün sene çalış çabala, össye girmek için okula git, sınıfına gir, sırana otur sonra herkesin sınav yaptığı sırada bütün gece stresten uyumamanın verdiği yorgunluk, sınıfın sessizliği ve havanın sıcaklığın etkisiyle uykuya dalmak. Bu olayı izmirde canlı olarak yaşadım sonra çocuğu gözetmen uyandırdı da sınavını yapmaya başladı.
yolda yürürken tam karşındaki kocaman ağaç gövdesine kafa ile dalmak.
işe arabayla gittikten sonra çıkışta otoparktan almayı unutup, eve dolmuşla gitmektir. kapının önünde hayatımın en aptalca şeyini yaptım deyip söylene söylene bir yandan da aptallığına gülerek dolmuşa binip otoyu almaya gitmekte akılsız başın cezasıdır.
yağ reyonunda, ay çiçeği yağı için tenekeyi kasiyere götürüp " bu yağ tuzlu mu, tuzsuz mu ?! " yerine " bu yağ yağlı mı, yağsız mı ?! " demektir.
Sigarayi agiza almadan yakmaya calismak. Denemeyin dudaklariniz yaniyor.
otobüsteyken kendimi bi an minibüste sandım ve yüksek bi sesle "müsait bi yerde inecek var ! " diye şoföre seslendim.
güncel Önemli Başlıklar