bugün

ruhat mengi'nin sunduğu her açıdan programında öğrendiğim durumdur. bir izleyicinin mailinde yer alan bilgilere göre; mail sahibi perşembe akşamı 19:15 seansına internetten bilet alırken salonun sadece önden ilk 2 sırasının boş olduğunu görmüş ve önlerden bilet satın almış, seans zamanı geldiğinde salonu girmiş ve gördüğü manzara karşısında şaşkına dönmüş; salonun ilk 3 sırası hariç tüm koltuklar boş durumdaymış. salonda az sayıda bulunan izleyiciler kendi aralarında bu olayı konuşurlarken film başlamış, film bittikten sonra salondaki az kişi toplanıp müdüriyete konu ile ilgili bilgi almak için başvurmuşlar, müdürden alınan bilgiler şöye aktarılıyor; hemen hemen her seansa 40 kişilik yer ayırtılıyor ve son ana kadar beklenmesi isteniyor, ancak gelip biletleri alan olmuyor. bu anlatılan olayın film vizyona girmesinden itibaren devam ettiği söylenmekte, bu sıra ruhat mengi bu maili okurken izleyicilerden çok sayıda buna benzer mailler yağmaya başladı, bazı izleyiciler çok talep olduğu halde çoğu sinema salonlarında veda filmi ufak salonlara veriliyor ve bir çok izleyici filmi izleme şansı bulamıyor tarzında maillerle konuyu anlattılar.
bu olayların karşısında ne diyeceğimi bilememekteyim. açıkcası bu durumun bir çok kişi tarafından bildiriliyor olması olayın doğruluğunu gösterir nitelikte. fakat anlamadığım nokta ise bunu kim neden yapıyor? önümüzde 2 seçenek var; tayyeap & fettoş acaba hangisi? bir soru daha var; hedef kim? atatürk mü zülfü mü?
bakalım bu konu ülkede gündeme gelebilecek mi? bakalım bu hafta içi bu duruma cevap veren olacak mı?

(bkz: veda ya gidenler ergenekoncudur)
birkaç gün önce yakınlarımın karşılaştığı durumdur. Acilen yalnızca bu film için ( dersimiz atatürk için de geçerli olabilir ) rezervasyon işleminin kaldırılması gerekir. Ordu * ve yargıdan sonra sıra bunların kurucusunda mı diye düşündürür insanı ki beklenmedik bir durum değildir.
hainliğin binbir yolundan bir tanesidir.
zülfü livaneli yönetmenliğini yapmış.bundan büyük sabotaj olur mu diyerek katıldığım önerme.
her açıdan adlı programa yakışan bir iftira.
atatürk'ün dirisinden korkmalarını anlıyorum da, ölüsünden nicin korkuyorlar bu kadar anlaşılır gibi değil.

benim naciz vücudum elbet birgün toprak olacaktır.
fakat türkiye cumhuriyeti ilelebed payidar kalacaktır.

mustafa kemal atatürk.

edit-kor: eksici arkadaş sen de mi korkuyorsun ölüsünden-dirisinden.
kulfu oku, kulfu.
atatürkçü olmayan her devrin adamı bir yönetmene sahip filmin sabote edildiğine dair ortaya atılan fısıltılardır. bu iddiayı ortaya atanın berbat filmini kanal kanal gezip ego patlamalarıyla pazarlayan livaneli olduğunu düşünmüyor değilim.

"öyle muhteşem bir insanım ve öyle harika bir film çektim ki sinema salonları sabote ediliyor"

pöhh...

edit: imlâ
(bkz: veda filmi ne lan)
bu sefer olmadı demi? yemedi mi bu sefer olum yapalım biz atatürk filmi her türlüsünden götürürüz parayı.. şşş olum ne parası lan!?

çocuk mu kandırıyosunuz mına koyim.. yok efendim millet yer ayırtıyormuşta gelmiyormuş, sonra da filme gidecek adamlar yer bulamıyomuş(muş), olum bunu başka yerde sölemeyin lan millet götüyle güler adama!

bu film kötülenemez, kötüleyen olursa anında şikayet edilir mal sahabına hemide...

(bkz: zülfü livaneli nin veda filmini eleştirenleri şikayet etmesi)

(bkz: zülfü livaneli nin vodafone a şarkı vermesi)