bugün

yerçekimsiz bir ortamda havada süzülen taşlardır.

"Uçan taşlar alçak uçuş yapar,
Başınızın üstünde vınlar,
Alçakça uçarlar;
Rengarenk olmaları bir şey değiştirmez,
Serttirler.

Desenleri hoş olabilir,
Aldanmayın çocuklar, acıtırlar canınızı,
Ellerinizi havaya kaldırmak;
Zeytin gözlü, yufka tenli yâre
Açlık hissetmek bir anlık hatadır,
Ama taşlar affetmez, aldırmazlar,
Zehir gibi çarparlar;
Tırnaklarınız çatlar,
Hani nemli toprağa daldırıp,
Doya doya kokladığınız,
Taşları çıkarıp kurtardığınız.
Ama taşlar nankörlerdir,
Başınızı kaldırmak;
Ellerinize bakmak üzere,
ikinci bir hatadır.
Gözleriniz bulut görmez,
Rüzgar yalamaz yüzünüzü
Bir yavru köpek misali,
Bir aç aslan gibidir
Taşlar,
Vahşice ısırırlar;
Çarpışma onlara
Yeni renkler kazandırır,
Kırmızı."*