bugün

ya ay beni alacak ya da ben ayı diyecektir.
"bunu yazan tosun, okuyana kosun" olacaktır büyük ihtimal.
okeye dördüncüyü bekleyecektir.
Öncelikle mutluluk gözyaşları döker ve annesine, babasına, dedesine, nenesine amcasına vs. selam gönderir.
rakı masası kurmaktır. *
bir türk uzaya çıkarsa gurur duyar şükreder. ben mi naparım? nefesimi tutup kameralara doğru soyunup patlatırım babazulayı.
facebooka atmak için resim çektirir.
laylaylay la la laaaaaaay oooooooo Tükiye diye tezahürat yapacaktır.
zıplamak. mutlaka yapıp yavaş yavaş düştükçe ne kadar keyifle güleceğini herkes tahmin edecektir. deneyecek o onu. mecbur.
toprağı öpmek..
okeye adam toplamak.
Bir meteor parçası üzerine rakı masası kurup gece rakisi icebilir, orhan Gencebay dinlerken sizip uzay boşluğunda kaybolabilir, uyandiginda uctugundan dolayi hala sarhoş olduğunu düşünüp kendini tokatlayabilir...
nefes alan bi varlık aramak.*
Dünyaya karşı fotoğraf çekip Instagrama yüklemek olacaktır.
Şurayı çevirsem. Mütahit'e versem. iki gökdelen dikse, ikisinde 20 daire gelse, ayda 800 kiraya versem diye başlayan uzun bir şey söyler.
"bu ne amk ya!" diyip sigara içmeye teşebbüs etmektir. gerisi malum.
tartışacak, kavga edecek birini aramak.
kendimizle ne kadar güzel alay edebiliriz başlığı.
Buralar eskiden hep tarla bahçeydi.
Toprağı öpmek olacaktır. Toprak olmazsa bulacağı ilk şeyi öpecektir.
Uzayda en uzağa işeme çabası. Hangi noktaya göre hesaplayacak orası meçhul ama.
dünyaya işemeye çalışmak.
hiç bir sikim yokmuş burada demek olacaktır.
Uzaydan akrabalarına selam yollamak olacaktır .
evden çıkmadan ailesi ve arkadaşlarına haber verip, uzaya çıktığındaysa kameraya biraz utangaç-çekimser biraz da yavşakça bir gülüşle el sallayacaktır. bu iki ruh halini aynı anda nasıl yaşadığı hiç bir zaman anlaşılamayacaktır.

o biziz. türküz.

biz arada öyle güleriz.