bugün

(bkz: laylon)
anne, baba yaptiginda deli olunan, anlam verilemeyen lakin zamanla kumandanin dusup bozulmasi, uzerinde ki yazilarin silinmesi gibi etkiler gorulunce cok da haksiz olmadigi anlasilan eylemdir.
bir türk icadıdır.mucitlerimizi saygıyla selamlamak gerek.
(bkz: uzaktan kumandayi posetinden cikarmadan kullanmak)
kumandadan muşambalı bebek götü gibi ses gelmesine sebep olan hadisedir. gerçi muşamba kalmadı, bebek bezi kullanıyolar ama olsun, ses benziyor...
naylona, kapladığı kumandayı her türlü beladan (üzerine su, çay, kahve vs dökülmesi) koruma görevi vermektir. (bkz: sen bana emanetsin)
en sonunda evin evladı freedom tarafından parçalanmış ve anneye sert ve kesin sesle

- anam garip anam canım anam melek anamm bunu yapmaaa

denmiş ve bu tanımı yapmış olmaımı sağlayan olay.
kendi çevremde soyu tükenen davranış olmakla birlikte açılan bantlarıyla başa bela, 3'e basıcakken 4'e basmana sebep olan "geç bozulsun" diyen zihniyetin tüyleri diken diken eden eylemi.
kumandaya sahip kişiyi uzaktan kumandanın pil kapağıyla oynamak gibi bir zevkten mahrum bırakan eylem. *
klasik baba davranışıdır.
eskilerin eşyalarına verdiği kıymetin göstergesidir.
televizyon üstüne konan el işi oyalı dantel ne ise o dur.
en beğendiğim, başarılı bulduğum ve takdir ettiğim annane/dede icadı. bir cihazın ömrü bu kadar mı arttırılabilir yahu? bravo, ayakta alkışlıyorum.
ayrıca da naylonun arada bir değiştirilmesiyle gayet hijyenik kullanıma olanak sağlar.
ne uzaktan kumandası naylonla sarılan hanelerle karşılaşıyorum artık ne de visam lord 88 sifonlarla. bu cümleden hareketle, "birader sen de gittiğin evde bi güzel sıçıyomuşsun" deme. deme lan!

biz baya sınıf atladık, toplum olarak hem de. özalla başladı bu kendimizi teknolojiye açmak ve hatta özsermayelerimizi de.

konuyu derinleştirmeyelim bu kadar.

o kumandayı (bkz: remote control) (ingilize var bende yaa) sardığın naylon zamanla hava alır ya hatta aldırmazsan o naylon -galiba yapışkan havasından- zamanla kahverengilişir ya ben ona çok bileniyordum o dönemler. sinirmden ısırarak yırtmaya çalışıyordum da validenin azarıyla karşılaşıyordum

bi nesil böyle büyüdü lan!
takıntılı insan hareketidir,ayrıca hiçbir şey eskimeyecek kadar değerli değildir.
eski televizyon kumandası üzerinde olan numaralar boya ile yapılmış olduğu için silinirdi. silinmemesi için naylon ile kaplanılır kumanda. şu anda yeni çıkan kumanda yazıları silinmez boya ile yapılır fakat babalar buna inanmaz yine önlemini alır. görgüsüzlük ve diğer durumlarla alakası yoktur. sadece bir önlemdir.
sadece naylon kaplı olanların yanında bir de, pillerin hapsedildiği yerin kapağı çıkmasın diye kat kat bantla pekiştirilenleri vardır ki, -önceden naylon kaplıydı pek sevimliydi o hali dedirtir.
tuşların silinmesini engeller kanserojen bir eylemdir. *
yıllardır nedenini bilmem ama bizim evde hep böyledir.kumandanın zedelenmesinden, üşümesinden falan mı korkuluyor yoksa ? diye düşündürür.
kumandayı dış etkilerden koruyan fakat asla kaybolmasına çare olamayan eylemdir. (bkz: allahın cezası şey)
kumandayı bebekten korumaya yetmez. süngerle ya da kauçukla kaplamak lazım.
geç bozulsun, başına bir iş gelmesin, yazısı silinmesin vs. Nedenlerle ebeveynlerin uyguladığı yöntem.

ama hiç estetik değil orası ayrı. eline alıyorsun hışır hışır sesler, bir tuşa basıyorsun başka tuş işliyor, elini terletmesi falan da cabası.

şimdi kumandayı bedeninden bir parça gibi sahiplenenler var hacı. Eleman o kumandayı eline alacak, kavrayacak, dokunacak, hissedecek, okş... Yani ne insanlar var böyle. Mahalle baskısı falan. hiç te hoş şeyler değil bunlar bence.
bunu yapanların ardılları, günümüzde akıllı telefonu önünde kapağı olan cüzdan görünümlü çirkin kılıflara sokmakta ve tabletin jelatinini çıkarmadan kullanmaktadır.
(bkz: bir türk adeti)