bugün

yaz ile beraber bitmesi gereken ama acabalar yüzünden mevsimine göre içinizi acıtan aşk biçimi.
misal yazın herşey ateşli, herşey kıvamındadır, sonbahara sarkarsa soğumaya ve tadı kaçmaya başlar, kışın iletişim eksikliği ve içe kapanış, ardından "merak ettim nerelerdesin" konulu telefonlar ve ilkbahar...
daha başlarken..
insanın içinde bir tedirginlik..
bir bitiş..
bir savruluş olur yaz aşkında..
sağ yan hep boş..
gözler hep ürkek,
ve malesef;
aşk hep yakıcı olur..
belki güneşten..
belki biteceğini bilmekten..
bir deniz feneridir çocuksu bir aşkın tek şahidi..
ve sönük bir fenerdir artık biten yaz ve ardında bıraktığı yalnız adamın düşmüş omuzları..
sadece bir yaz aşkıdır, ötesi değildir, olamaz, olmamalı..
başlamam biteceğini bile bile bu aşka, başlamam... anla beni yaz aşkım. *

onu unutmak koca ege denizine sünger çekmeye çalışıp yok etmekten daha zordur, ki başarılır, iyi mi olmuştur, bilinmezdir, yeniden tahammülün kalmaz aynı sahile inmeye, görmeye... yakarsın tüm sahildeki kumları teker teker... gidersin, aşk biter, soğuk gecedeki ay gibi parlamaz artık gözlerin, sana sadece sineye çekmek kalır...
mevsim biter, aşk biter. mesafelerin sözü edilmez duygusallık manasız kalır.
ıslak kaldırımlarında kurulandığım bu kasaba şimdi her acımın şahididir..
adı üstünde yaz aşkıdır.zaten aşk dense de sadece bir boşluk değerlendirmesidir.
isterse fizanda otursun bana ne dedirtir bir zaman sonra.