bugün

insanın bir türlü unutmadığı atılan veya yenen bir dayaktır.
unutulmayan nameler gibi hayatımızda yer etmiş olan ve her hatırladığımızda sinir güdülerimizin kabarmasından gülmeye başladığımız anılardır.
unutamadığım dayak bir baba dayağıdır ve her zamanki gibi sebebi abimle kavgalarımızdır.

biz iki kardeşiz: abim ve ben o 84 ben 86 doğumluyum.yani net başında çocukluğunu geçirmeyen nesilin son temsilcilerindendik belkide.
abimle her ne kadar evde deli gibi kavga etsekte galip hep o olurdu.

biraz kavgacı bi yapım vardı o zamanlar mahallede tüm yaşıtlarını nakavt eden bi çocuktum hatta adım komşu kadınlar arasında saddam'dı.bu durum yaşıtlarım arasında götümün kalkmasına ve bazen * kendimden yaşça büyüklere direnip dayak yememe neden olurdu.ama kolayı vardı abiye söylenirdi ve abim gider döverdi.abim evde ağzıma sıçsada abim tam bir abiydi ve hala öyle. sağolsun var olsun abi dayağı dedik yedik işte. *
biz o kadar abimle kavga etmemize rağmen hiç birinin nedenini hatırlamazken bir dayak varki onun nedenini hatırlıyorum: baba dayağıdır ve son baba dayağıdır.neden son olduğunu geçenlerde anladım...

annem babam ve ben geçen evde otururken konu bi şekilde nasıl olduysa küçükken yediğimiz dayaklara geldi.(epey güldüm açıkçası ikisinide çok seviyorum bende olsam beni döverdim o kadarda objektifim hani)

annem siz kavga ediyodunuz bi kere baban üstüne geldi olayın diye başladı anlatmaya.neyse biz epey bi dayak yedik abimle.babam çocukmuşuz gibi dövmedi ama buraları geçelim * 1 dakkalık dayağın sonuna doğru "baba abimi artık dövme" demişim.babam annem anlatırken biraz duygulandı her ne kadar bu ayrıntıyı hatırlayamasamda hatırladığım tek bişey var babam o günden sonra bize elini kaldırmadı.