bugün

Türkiye'de çok bilinmeyen farklar.

Sanatın bir dalıyla uğraşan her ünlüye sanatçı muamelesi yapan insanlar, aradaki farkları bilmeyenlere örnektir.
(bkz: sanatçı olmasaydım ressam olurdum)

(bkz: ismail yk)

(bkz: buyur burdan yak)
ankaralı namıkla musa eroğlu arasındaki fark.
andy warhol gibi düşünüyorsak eğer herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacaktır. ki görmüyor muyuz ne yaptığı belli olamayan insanlardan dolup taşıyor televizyonlar... ama sanatçıya gelince onlar zatren pek ortada yoklar, kendilerini geri planda tutyorlar. adslına bakacak olursak bu da yanlış, sanatçı topluma ürünlerini sunandır, sanatıyla ülkeyi kalkındırandır.
can-kan denilen adamlar rezildir vs vs dir ama ünlüdür. ama rahmetli barış manço, cahit berkay ve onun gibi olanlar sanatçıdır.
Sanatçı meslektir, ünlü olmak değildir.
ünlü olmak herzaman iyi olaylar neticesinde gerçekleşmeyebilir.örneğin tecavüze uğrayarak, yada topuğunuzdan vurularak bir anda kendinizi tüm türkiye tarafından tanınmış bulabilirsiniz.yada yaptığınız işte mübalağa sanatını ustalıkla kullanarak kendinizi tanıtabilirsiniz.ör:ajdar, tuba ekinci.
ama sanatçının öncelikli amacı ünlü olmak değildir.sanatını icara edebileceği uygun bir zemin bulmaktır.zaten bunu yakalayan kişi, dikkatleri üzerine çekecektir.ister istemez ünlü kategorisine temiz bir sicil ile girecektir...
her ünlü sanatçı oldugunu iddia edebilr ama sanatçı için ünlü olmak hiçbir şeydir.
eline mikrofonu alanın sanatçı diye dolaştığı bir ülkede* çokça karıştırılan bir durumdur. tabi burda sözlük klişelerinden "neye göre kime göre" yi hatırlamak gerek.
ayrıca hülya avşar, ajdar'a " aynaya baktığında kendinde bir star görüyormusun ? " diye sormuş , ajdar da " aynaya değil de size baktığımda kendimde bir star görüyorum " deyivermişti.
neden anlattım bunu ?