bugün

hayat içerisinde anlamlandırdıklarının anlamsızlaştırıldığı, yaşama nedenlerinin ise nedensizleştirildiği yazarlardır,

umutları hepten tükenmiştir,

hayalleri bir noktada hep son bulmuştur,

onları öldürmeyen şey, onları güçlendirmez, aksine canlarını daha da acıtır,

ve acıya dayanıklı görünüyor olsalar da, ufak bir çocuk kadar kırılgandırlar, kimseye göstermez ve duvara karşı ağlarlar,

erkekler ağlamaz mı?

yalan dostum.

(bkz: varım diyor)
bir parça da olsa, yeraltı edebiyatı tutkum nedeniyle içinde olduğumu düşündüğüm topluluk. *
denedim olmadı,
çabalarımın sonu nihayete varamadı
ben hüsrana komşuyum,
yolları gözler meczubum uykum kaçtı,
iflasın eşiğine battı,
bu suçsuz gözlerime hesabım ağırdır,
vardır şerrim de velâkin kalanım hayırdır.

burada.
Yokluğun içinde bir yalnız adam,
Benim boşlukları sessiz tarayan
Kaldırdığım her bir taşın ardından
Her gün başka derde bulaşmaktayım.
Cismimi bir karanlığa ittiler
Şimdi ne varlıkta, ne yokluktayım
Bilmem ki nereye yanaşmaktayım
Yıllar akıp gitti, zaman tükendi
Efendi mi köle, köle mi efendi
Aynadaki yüzü hiç çizemedim
Perişan aklımla dalaşmaktayım...
hayatın talihsiz oyunlar oynadığı yazarlar olabilir kimileri.
Beni en güzel günümde
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde,
Acı bir tortusu kalır.
Ne bir dost,
ne bir sevgili...
Dünyadan uzak bir deli,
Beni sarar melankoli...
(bkz: johan) evet bende buradayım.
(bkz: hayatım bayram değil merasim)
(bkz: beslenme cantam)
herkese, her şeye, dünyaya;
'e onun adına yalan derler...' demek isteyen,
diyemeyen,
söyleyemediklerini 'üç nokta' ile sonlanan cümleler halinde yazan bir grup insan bence.
aşk, bir rüya uçarsın uçarsın geçilmez ki
sıcak bir şarap yanarsın yanarsın içilmez ki
aşk bir kapı çalarsın çalarsın açılmaz ki
aşk bir kapı çalarsın çalarsın açılmaz ki...

gel de girme bunalıma.
biz böyle değildik yaşarken olduk diye iç geçirirler bazen.
ha bir de, hüzün ki; en çok yakışandır bize...
yalnızlığı tercih ve hüzün hali içerisinde olan yazarlardır... melankoliyle birlikte belli bir kültür ve kült getirisinin varoluşunu ıspatlayan yazarlardır.
Sigaramın dumanını kıskan,
Devran döner durur sabır an,
Yok olmasan da saklan
Utanmasanda arlan,
Ve herzaman bulduğun en küçük ine saklan.
Nerde çokluk orda haine tokluk,yalnız kal ve aklan !...
Melek yanaklarımda,kelek kader ataklarında
Ayak bataklıklarda.
Ecel konaklarında elem elimi bırakmamakta.
Dünüm yarınımı sorgulamakta.
Bu yüzden kalem sayfanın şakaklarında.

insan Rabbın bebeği,hepsinin toplamı bir sürü
Görmesekte başımızda bir çoban der-durur 'yürü' !...
Hayat en yakın dostumdur,hep yanımda yürür.
Birgün beni terk etse kemiklerim üzüntüden çürür.
inanç bir tarladır,hedefi olanların sürdüğü.
Gülmek bir mükafattır,ağlayan gözlerin gördüğü.
Ölüm bir karanlıktır,tüm ışıkların söndüğü.
Madalyon 2 taraflıdır ,iyi ve kötünün böldüğü.

Bilgilerimiz sis...kaybolur batan güneş gibi.
Akıl inzivaya çekilir,birgün terk edip gider bizi.
Sevgi tutuklu bir kral,esaretten bezmiş meğer.
Aşk bir mülteci,göçüp gider bilmez değer.

Feri kaçmış 2 göz,birbirine sarılmış iki titrek dudaktan ibaret suratım.
Yardım çağır...
Kurtarır bedeni elbet birileri ya
Kürdan kollar ağırlığından ezilir dokunsalar ağlarım,ağrısı feryat
Tahammülsüzüm
Dindirir acını elbet bir melek ya

Mozole Mırach

huzur özür dilemeli bana uğramadığı her gün için
vurur of etmeli ona sadık olamadım tek eksiğim belki buydu
yazdıklarımı dinlenecek hale getiren zehri tatmak gerekir bazen bilki senin elinden...
derdi anlamakmı yoksa bilmemekmi fayda yoksa tek bi şansın olsa fişini çekememekmi
fayda nerde?
zorda olsa irade sende hakim her bi hücreme kilit sinirlerimde kazılı nefretimle...
yıldızlardan birine dokunabildim bu akşam kararsızım
gizemli gecenin karanlığında o siyahıyla ansızın
kör bakar o gözleri ve yolu uzundur besbelli...
canı yanar acır teni kanı akar siler teri....
bu kalbi tek kelepçe iki bilekte bir dilekce olsa çehre solgun çevre hezeyan
devre hüsran hicran kovsa fobileri ve yoksa imkan elde git ileri...
kurtarır bedeni elbet birileri ya..

Feri kaçmış 2 göz,birbirine sarılmış iki titrek dudaktan ibaret suratım
Yardım çağır..
Kurtarır bedeni elbet birileri ya
Kürdan kollar ağırlığından ezilir,dokunsalar ağlarım ağrısı feryat
Tahammülsüzüm..
Dindirir acını elbet bir melek ya

Sagopa Kajmer
evde yoklar
dolanıp duruyorum ortalıkta.
kedim hımbıl,yaprak döküyor çiçeğim,
rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
anahtarım güç dönüyor kilidinde,
nemli aldığım sigaralar.
ne zaman bir dosta gitsem,
evde yoklar.
kimi zaman çocuğum
bir müzik kutusu başucumda
ve ayımın gözleri saydam.
kimi zaman gardayım
yanımda bavulum,yılgın ve ihtiyar
ne zaman bir dosta gitsem
evde yoklar
bekliyorum bir kapının önünde,
cebimde yazılmamış bir mektupla.
bana karşı ben vardım
çaldığım kapılarının ardında,
ben açtım ben girdim
selamlaştık ilk defa

metin altıok