türkçe öğretmeni

türkçede deformasyon bu hızla giderse işsiz kalacak öğretmen.
not: deformasyonda türkçe değil farkındayım.

en kıl öğretmenler grubuna birinci sıradan giren öğretmen çeşididir.

en babası matematiktir, fiziktir, diğerleri kolpadır.

Genelde bıyıklıdırlar. tam bir memur tipidir. Çok yavaş konuştukları için, cümlenin sonuna gelmeden uyayakalabilirsiniz. Güzel insanlardır.

belirli gün ve haftalar adı altında yapılan envai çeşit törenin tek sorumlusu öğretmenler toplantısının yazmanıdır. "sen türkçecisin anlarsın" cümlesinin muhatabı olan ayaklı sözlük zannedilen öğretmendir.

(bkz: cümle mühendisi)

öğretmen olamamak demektir. baraj demektir. seksen, seksen iki, seksen dört, doksan demektir. matematik yapabilmek demektir. yani türkçe öğretmeni olmak demek matematikçi olmak demektir.

okulun kravatlı amelesidir. bütün kutlama anma törenleri programları ondan sorulur.

umutla hazırlanıp, geceni gündüzüne katıp öss'ye girip, onlarca büyük üniversitenin edebiyat bölümü dururken ataması var diye küçük bir üniversitenin türkçe bölümünü okuyup atanamama korkusuyla yaşamaktır türkçe öğretmenliği okumak.atama puanı son 4 yıl içinde yaklaşık 20 puan yükselerek 89.4'e vurmuştur.

düşünce eğitmeni. bir metni okutmadan önce, öğrencileri konuşturur, düşüncelerini söylemeye teşvik ederek kendilerini tanımalarını sağlar. yeni fikirler ortaya atarak konuyu ilginç hale getirir. metne bireysel tepkiler verdirmeyi ve bu tepkileri savunmayı destekler. bunu bir kişiyle bile yapsa kardır der. büyük adamdır. ilkokul öğretmenleri gibi.

4-4-4 eğitim sistemi sayesinde, ihtiyaç oranı artacak bölümdür, diğer branşlar gibi. puanlarının düşmesi ve atanan öğreten sayısının artması kuvvetle muhtemel.

Türkçe konuşan, yazan, öğreten, az okuyan, yazarları ismiyle tanıyan, ingilizce öğretmeninin tek rakibi.

aralarında; aziz nesin, fakir baykurt gibi isimlerin kitaplarını okumayanları var. bizzat okulda tanık olmuştum.

atanamayan susan sustukca lal olan bu toplumun kanayan yarasidir isin garip tarafi ogretmenlikten baska hicbir is yapamaz aglanacak bi durumdur ogretmen olmak ve atanamamak.

Dahi anlamındaki de'nin yazılışını ögreten ögretmen.

orta okulda (yanlış hatırlamıyorsam) tuğce diye bir türkçe öğretmenimiz vardi, bir gün beni yanına çağırıp sofie'nin dünyasını verip, kitabı okumamı istediğini söylemişti. orta okul çağında bir öğrenciye felsefeyi anlatabilecek en tatlı kitaplardan birini o dönemde okumam hayatımın mihenk taşlarından biri sanırım. Buradan öğretmenime sevgilerimi sunuyorum.

Asıl görevi öğrencilerine okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerini kazandırmak olan öğretmen.

Terk ederken pek cümle kurmayan öğretmenlerdir.

üniversitede o kadar arapça osmanlıca eğitimi aldıktan sonra bunun bir işine yaramayacağını farkedip hayal kırıklığıyla genç beyinleri eğitmeye çalışan insanlardan oluşur.

Önemlidir.
işini layığıyla yapıyorsa, öğrencilerine, nefis pencereler açabilir, okuma ve yazma alışkanlığını kazandırabilir, okuduğunu anlama ve kendini iyi ifade edebilme özelliklerini geliştirebilir.
Bunun ne denli önemli olduğunu, türkçeden, imlâdan anlatımdan bihaber bazı yazarcıklarımızda görüyoruz ve dehşete düşmüyor muyuz? Düşüyoruz!!!
Sevin türkçe öğretmenlerinizi, dersini kaynatmadan dinleyin, arka sırada oturan kaynatma ekibine de gereken cezayı verin!!
Bakın sonra, doktor oluyorsunuz, mimar oluyorsunuz, avukat oluyorsunuz, yazar oluyorsunuz ama konuşamıyorsunuz, yazamıyorsunuz.... De-da eklerinin canını okuyorsunuz. Ki ekine hiç değinmiyorum bile...
Akıllı olun!

Bizimki koridorda 'Allah belanı versin' diye bağırıp , sinirlenince topuklu ayakkabısını fırlatan kadındır . Ama eğlencelidir de okulun içinde kovalamaca oynamışlığımız da var .

Kim derdi ki adımın buraya yazılacağını.

Benim de içinde bulunduğum güruh. Mutluyuz, huzurluyuz, atanamayacağız. Hiç umut olmayınca daha güzel oluyor, bir şeyler beklemiyorsun.

Bu kadar çok imla hatası yapan yazar görmemden dolayı, boş beleş öğretmenler olduğuna karar verdim. Maaşları kesilsin.