bugün

olmayan durumlardır.
taş, ekmek, su gibi kavramları üretmiş bir dil var, ortada. bu dili konuşanlar entegre kelimesine cıstırıcozdak dese onun adı bu olur yani dil ve kelimeler kabullerden ibarettir.
aman Türkçe yeterli değil tanzanyacasınnı kullanayım demenin alemi var mı ?
BiRÇOK ALANDIR. eskiden önce meta üretilir, eser vücuda getirilir sonra buna bir isim verilirdi. türkler yıllarca iptidai koşullarda yaşadıkları için türkçe ancak gündelik ihtiyaçları karşılamaya yönelikti. biri allah için bana türkçenin hakim olduğu bir bilim dalı söylesin. sosyal bilimlerde fransızca almanca, tıpta latince, hukukta arapça, hatta kimyada da arapça hakimdir. peki ya türkçe.
diyelim ki böyle bir durum var. bazı kelimeler yabancı sözcük anlamını karşılamıyor ama yakın anlamlarda olanı mutlaka vardır. onu tercih etmek lazım.
elin ekmeğine yağ sürmenin alemi yok. ayrıca hadi sürelim ama kendi ekmeğimizi çöpe atıyoruz. o kısmı kötü.
YOKTUR; TÜRKÇEYi KULLANAMAYAN BECERiKSiZLER VARDIR.

ORADAN ÇOCUĞUN BiRi "TÜRKÇE BiLiM DALI DEĞiL." DEMiŞ. LAN BALA SÖZKONUSU BiLiM DALLARINDA DÜNYANIN EN ÇOK KONUŞULAN DiLLERiNDEN ÇiNCE, iSPANYOLCA, PORTEKiZCE, RUSÇA VE iTALYANCA HANGi BiLiM DALLARINA HAKiM iSE TÜRKÇE DE ORADADIR. BiLiM DiLLERi ORTAÇAĞ- YENiÇAĞ DÖNEMiNDE GELiŞTiRiLDiĞi iÇiN GÜNÜMÜZÜN EN CAFCAFLI DiLi iNGiLiZCE BiLE BiLiM DiLi DEĞiLDiR.
teknik konulardaki hakimiyet başka, bir dilin o konularda geçen kelimelerin karşılığına sahip olmaması başkadır.
tıp, kimya, sosyoloji ve hukukta, Türkçe hakim olmayabilir ama o yabancı kelimelerin Türkçe karşılıkları vardır yada çok yakınları vardır.
ne yazik ki sozde olmadigi durumlardir.

soyle anlatayim; ingilizcede soyle kelimeler var, shake, quiver, vibrate ve de tremble. simdi bu 4'ununde turkceye birincil cevirisi titremektir/sarsilmak/sallanmak felan.

mesela ingilizce
she was shaking dedigin zaman ingilizce metnin anlamina gore, fiziksel veya psikolojik bir sebepten kiz titriyordu demek olur ki kiz titriyordu demek dogru bi ceviridir.
she was vibrating dedigin zaman ingilizce anlarsin ki kiz fiziksel bir guc tarafindan titretiliyordu, ama mesela yani kiz titretiyordu demek tam karsiligini vermez, kiz titretiriliyordu demek de bayaa kotu bir ceviri olur.
she was trembling dedigin zaman ingilizce bu kizcagiz korkudan veya soguktan titriyordu anlamina gelir ve kiz titriyordu demek yine yetersiz kalir.

yani, ingilizcede, belirli, spesifik, durumlara ozel cok daha fazla kelime mevcut, turkce'ye cevirisi bu yuzden cok zor cunku illaki fazladan kelime eklemek durumu aciklamak zorundasin. ya da kimi kelimeleri turkcelestirmek, adapte etmek.
bu anlayış o kadar baskın duruma gelmiştir ki elma diye bir türk markası olsa burun kıvırırız da apple e çarpıcı bir marka olarak bakarız.
maksadımız, vurgu yapıp farkındalığı arttırmaktır. belki ileride kendi dilimize daha anlayışlı yaklaşırız. kırıp, dökmeyiz.
kızı titretiyordu.
du yu tink. *