bugün

malesef ideolojisinin kurbanı olmuş kişidir. ülkeye zararı olduğu halde görmemezlikten gelmektedir.
buğdayın ithal edilmesine de ses çıkarmayan kişidir.
para için hayvancılık sektörünü öldüren hayvancıların hiç suçu olamadığından kendi hükümetine ses çıkarmayan kişidir.

Allahtan yönetimde chp yok o zaman ithal ette olmazdı sap gibi ortada kalırdık.
elinden gelse her şeyi ithal etmek isteyecek akp'lidir. şimdi bazı insanlar akp'yi savunmak için "ama et fiyatları çok yüksekti ve hükümet bunu gördü. bu spekülatörlerin önünü kesmek için et ithalatına izin verdi" diyebilir. o halde bunun daha kolay bir yöntemi var. kaliteli ve ucuza yem ithal edilirse zaten türkiyedeki et fiyatları da düşecektir, hayvancılık da gelişecektir, yerli üretici de kazanacaktır. mesela tam tersi durum tarım için geçerlidir. bu sefer yıllardır türk tohumları yerine tüm tohumlarımızı ithal ediyoruz. yani özetle türkiye'nin en başarılı olduğu konulardan biri olan tarımdan sonra diğer bir başarılı olduğu konu olan hayvancılık da bitirilmeye başlanmıştır.
dünya'da en pahalı benzinin türkiye'de olduğu gerçeğini bilmeyen akplidir.
türkiye'nin dünyadaki en yavaş ve en pahalı internetini kullanmasına ses çıkarmayan akplidir.
pirincin, mısırın, şekerin ithaline de ses çıkarmayan akp'lidir.
"olm ülke olarak çok geliştik, baya bi ithalat yapıyoz, daha ne istiyosunuz" mantığında olan insan.
adamlar yapmış .
yine meydanı boş bulunca sallayan arkadaşlar var belli ki.

öncelikle işin kökenine inmek lazım. ülke içerisinde yeterli süt üretimi varken ucuz diye yurt dışından süt tozu ithal edildi. tüm dünyada süt fiyatları bilindiği üzere düşmüş, avrupa'da üreticiler sütleri yollara dökmüştü hatırlarsanız. bizim aklı evveller de ucuzlayan sütten faydalanma yoluna gittiler. böylece iç piyasada süt fiyatları düşünce üreticiler zarar etti. zarar eden süt üreticileri haliyle daha çok para getiren ete yöneldi. zaten besi hayvanı yerine süt üretiminde kullanılan ineklerden doğan erkek sığırların kullanıldığı ülkemizde üstüne üstlük inekler de kesilmeye başlandı. dişi olmazsa bilindiği gibi yavru da olmaz.

açığı kapamak için düve ithalatına izin verdiler sözde. ama bürokrasiyi kaldır(a)mayıp düve ithalatının önünü aç(a)madılar. hayvan sayısı azaldıkça et fiyatı arttı. et fiyatı arttıkça kesilen dişi sayısı da arttı. bu kısır döngü ile bugünlere gelindi.

zaten verimsiz olan et üretimimiz devlet eliyle daha da baltalanmışken alım gücü arttı da ondan böyle oldu gerzekliğine girip aklı sıra bir taşla iki kuş vurmaya çalışanlara bir taraflarımla gülüyorum. bunun sorumlusu tamamen hükümettir ve bu sorunu çözmesi gerekir. öyle taşıma suyla da değirmen dönmez.
yerli sığır kesiminden kendi ve yakınları adına korkan akp'lidir.
Yıllardır her gelenin vurduğu çiftçinin 8 yılda kurtarılamadığını göstermiştir. 8 yıl önce 5 kuruşa (o zaman 50000 lira idi) domates satan, kayısısı ağaçta çürüyen çiftçi artık uyanmıştır. Zira çiftçinin hayvancılıktan para kazandığını iddia edebileceği tek dönem bu dönemdir. Hayatında ahıra girmemiş, etin ağaçta yetiştiğini sanan zihniyet bıraksın bunlar hakkında konuşmayı.
olaya memleket meselesi açısından bakmalı.
(bkz: et ithalatının gerekçesini bilmeyen sözlük yazarı)

(bkz: buğday ithalatının gerekçesini bilmeyen yazar)

(bkz: mısır ithalatının gerekçesini bilmeyen yazar)
onların gözleri vardır ama görmezler dilleri vardır ama konuşmazlar.
türkiyenin et ithaline ses cıkarmayan kilosu 32 tl den et yemek istemeyen insandır.