bugün

Türkiye ekonomisi 2010 yılında yüzde 9 , 2011 yılındaki yüzde 8 üzeri büyüme rakamları ile çin ekonomisinin uzun süredir yakaladığı büyüme oranlarını yakalamasıdır.
yalandır.teker bi yerde patlayacak ama hadi bakalım hayırlısı.
Nüfus artış hızında duymamız olası söylem.

(bkz: üç çocuk)
bakalım teker nerde patlayacak diye beklememek lazım. çok çalışıp üretmek gerek bu düşüncenin yerine.
söz konusu büyüme penis için geçerliyse doğru önerme. o konuda çin'den öndeyiz.
iktisatçıların kafasını duvarlara vurduran, polyannacılıkdan da beter düpe düz at gözlüğü ile bakmanın sonucunda birilerinin hoşuna giden hadise. bir kere potansiyelden fazla büyürsen o fazla gün gelir kaçar bir tarafına. ayrıca bangır bangır cari açığın uçukluğundan söz ederken bu kadar ağır vergilere rağmen utanılmasa bütçe açığı bile verilecekken* gelmiş "biz yüzde 9 büyüdük çinle aynı büyüdük hobbaaaa" demeler nedir ya? delirmemek elde mi? inanın ki değil.

(bkz: %9 büyümüşüz canım hayırlı olsun)
türkiye nin çin in büyüyen herbişeyini yakalaması şart değildir. mazallah yakaladığı şey pek hoşuna gitmeyebilir.
türkiye çin'i ancak cinsel organ büyümesinde geçebilir. ekonomi için hayal kurmaya gerek yok. bizim bütçemiz kadar adamların nüfusu var.
hormon verilerek 45 günde kesime hazır hale gelen tavukların büyüme oranına benzeyen büyümedir. s&p, gelişmekte olan avrupa ekonomileri arasında ab şokları karşısında en kırılgan ekonominin türk ekonomisi olduğunu açıklamıştır.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25326455/
siyasi çıkarları uğruna ülkenin batmasını bile arzu eden zihniyetin gücüne giden realitedir..

evet türkiye çin ile aynı büyüme oranlarına sahiptir..

peki türkiye'de neden hala hayat pahalıdır ve işsizlik vardır ?

1-) bunun en büyük nedeni 80 senelik enkazdır..80 senedir süregelen politikaların ortaya çıkardığı enkazdır..80 senelik enkaz,8 senede kalkmaz demişler..

eğitiminden tutun,sağlığına kadar her alanda kemalist dikta düzeninden kalma büyük bir enkaz vardır...bu enkaz yavaş yavaş kalkmakta ve kalktıkça da ekonomik parametreler düzelmektedir..

ama tabii kimsenin elinde sihirbaz değneği yok..birşeyler yavaş yavaş gelişiyor ve değişiyor..

en azından 10 sene önceki halimizden çok daha iyi bir haldeyiz..

2-) türkiye hala en büyük kaybını enerjiden yaşamaktadır..her ay milyarlarca dolar enerjiye gitmektedir..

doğalgazdan elektirik üreten tek ülkedir ve doğalgazdan elektirik üretme saçmalığına imza atan akp değil önceki hükümetlerdir..

akp ise bu saçmalığa bir son vermek için nükleer santraller,barajlar,rüzgar santralleri ve güneş enerjisi ile çalışan santralleri kurmak istemektedir..

bu şekilde türkiye'nin enerjideki dışa bağımlılığını engellemek ve her yıl buhar olan 500 milyar dolarındaki bir parayı ülke ekonomisine geri kazandırmak istemektedir..

500 milyar dolar ülke ekonomisine geri kazandırılınca neler olur neler ??

hem enflasyon hemde işsizlik çok ciddi bir biçimde azalır..hayat pahalılığı ortadan kalkar..

türkiye'nin en büyük problemi ''enerjide dışa bağımlılığın'' devam etmesidir..

bu sorun ''istemezükçü muhalefet'' ile çözülmez..

bu sorun ''türkiye'yi seven ve düşünen dürüst bir muhalefet anlayışı'' ile çözülür..

sırf akp ile olmaz..tüm türkiye'nin bir olması şarttır..
kağıt üzerinde olan büyümedir. zira türkiyede büyüme olsaydı binlerce esnaf kepenk kapatmaz milyonlarca üniversiteli işsiz olmazdı. tabi öğretmenlerimiz doğuda öğretmen yokken atama beklemezdi.
sadece akparti iktidarinda gerceklesebilecek durum.
çin ihracat yapıyor, biz ithalat yapıyoruz ve ikimizde büyüyoruz. bir terslik var ama nerde?
Türkiye'nin bu oranı düşük ihracat geliriyle yakalamasıdır. Çin'in ihracat geliriyle bizimki bir olsaydı, o vakit aynı büyümeyi yakalamış olurduk. Fakat ne komiktir ki, onların yüzde 1 büyümesi bile bizden kat kat daha fazla büyümektir.

işte o komik ihracat geliri tablosu:

1. People's Republic of China: $1,506,000,000,000
2. Germany: $1,337,000,000,000
3. United States: $1,270,000,000,000
4. Japan: $765,200,000,000
5. France: $508,700,000,000
6. South Korea: $466,300,000,000
7. Italy: $458,400,000,000
8. Netherlands: $451,300,000,000
9. Canada: $406,800,000,000
10. United Kingdom: $405,600,000,000
—-- Hong Kong: $382,600,000,000
11. Russia: $376,700,000,000
12. Singapore: $351,200,000,000
13. Mexico: $303,000,000,000
14. Belgium: $279,200,000,000
15. Republic of China (Taiwan): $274,600,000,000
16. Spain: $268,300,000,000
17. Saudi Arabia: $235,300,000,000
18. Switzerland: $232,600,000,000
19. Australia: $210,700,000,000
20. India: $201,000,000,000
21. Brazil: $199,700,000,000
22. United Arab Emirates: $195,800,000,000
23. Malaysia: $192,800,000,000
24. Thailand: $191,300,000,000
25. Sweden: $162,600,000,000
26. Poland: $160,800,000,000
27. Austria: $157,400,000,000
28. Indonesia: $146,300,000,000
29. Norway: $137,000,000,000
30. Turkey: $117,400,000,000

Sonuç olarak; "Aynı yüzde büyüme oranını yakaladık, büyüyoruz!" denilerek halk uyutulmaktadır, uyumayın kardeşlerim.
prezervatifle sevişmek gaz maskesiyle çiçek koklamaya benzer tezinin hayata geçirilmesi.
memur maaş zammını bile ekonomik veriler nedeniyle 10 aydır netleştiremeyen ülke ekonomisinin çin gibi bir devle mukayesesi komikten de ötedir.
neyin büyüdüğüne göre değişim gösterir!
doğrudur yakalamıştır. uygurlar zamanındaki çin in.
yüzde olarak aynı da, hacimsel olarak onların onda, yüzde biri falan oluyoruz sanırım. yani pek bir anlamı olmayan yakalamadır bu. kandırma da diyebiliriz aslında.
atılmış bir yalan dahadır. bugün yaşanılan olaylardan sonra hükümet ve yanlıların çok dürüst olmadıkları iyice netleşmiştir. yazıklar olsun. haram olsun. inanılan bir başlık değildir. böbürlenecek birşey de yoktur. bu arada çin devletiyle karşılaştırılmamız ayrı bir saçmalıktır. efendiler, hanımefendiler.
türkiyenin zam oranlarında zenci penisi boyuna ulaşması daha önemlidir kanımca. 18.7 nedir yahu ?
kimin umrunda? vatandaş evine ekmek götürmekte zorlanır oldu akp devrinde. yemişim büyüme oranını.

tanım: oğullara gemi ala ala büyüyen orandır.
hayaldi gerçek oldu. yeter arkadaş nedir bu büyüme der adam. nasıl bir hükümetmiş bu geldi bir türlü durduramıyoruz büyümeyi. anasını satim amerikaymış ingiltereymiş bir tanesini bırakmadı. hepsini ezdi geçti. baksana amerika ya adamların nüfusunun büyük bir kısmı açlık sınırının altında. biz de öyle mi bir tane vatandaşımız bırak açlık sınırını yoksulluk sınırının bile altında değil.sen ne diyorsun kömürü pirinci makarnayı bile hükümet dağıtıyor. ülkenin geliri giderinin 2 katı. 10 sene önce böyle miydi? 90 milyar dolar cari açık vardı. 450 milyar dolar dış borç vardı. şimdi nerede hiç biri yok. böyle giderse 2023 te süper güç olur türkiye demedi deme ibrahim.
biraz daha büyürsek yiyecek ekmek bulamayacağımız durum.
Avrupa'da ve ortadoğu'da her yerin Made in türkiye yazılı mallarla kaplandığına dalalettir. oğlum buğdayı, eti, mısırı ve birçok temel gıda maddesini ithal eden ülke bahsettiğim şekilde farazi olarak bütün avrupa'yı mallarıyla doldursa ne olur?